Kurtuluş için gittiği Irak'ta da batağa saplandı

Bir dönem siyasete de giren Veziroğlu’nun işleri 90’lı yıllarda bozuldu ve içine düştüğü darboğazı aşamadı. Amerika’nın Irak’ı işgali sürecinde şansını Irak çöllerinde aramaya koyulan Veziroğlu’nun işleri bu ülkede de yolunda gitmedi.

IRAK ÇÖLLERİNDE BİR BAŞIMIZA KALDIK

“Irak çöllerinde bir başımıza bırakıldık, makine parkımız çürümeye bırakıldı” diyen Veziroğlu Mühendislik A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, Bağdat’tan hurriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada “Herkesin kaçtığı bir süreçte biz buradaydık. İşçilerimiz kaçırıldı, makinelerimiz yakıldı ama yine de buradan kaçmadık. Ancak şu an içinde bulunduğumuz durum içimi burkuyor” ifadesini kullandı.

Irak’da otoyol, hurda ve baraj projeleri alan Veziroğlu’nun en büyük projesi Diwaniya-Samava Otoyolu ihalesi oldu. 600 milyon dolarlık proje Veziroğlu’nun

şirketine verildi. Veziroğlu yeniden çıkış yakalayabileceği ve işlerini düze çıkarabileceği yol ihalesi için Türkiye’den 200 iş makinesinden oluşan makine parkını Irak’a taşıdı. Irak’ta da 200 kadar yeni makineyi, makine parkına ekledi. Yol ihalesi için Türkiye’den binlerce işçiyi Irak’a götürdü.

IRAK KARAYOLLARI İLE SORUN ÇIKTI

Ancak projenin devam ettiği süreçte yol ihalesini veren Irak Karayolları sözleşmeden doğan hükümleri yerine getirmemeye başladı. Sözleşmede, Karayolları’nın gaz, çimento, zift gibi malzemeleri sağlaması gerekiyordu. Başlangıçta malzeme temininde bulunmayan Karayolları, bir süre sonra da projeyi Veziroğlu'nun şirketinden alıp kendi bünyesindeki şirketlere verdi. Veziroğlu tarafı sıkıntının baş gösterdiği süreçten başlayarak yavaş yavaş işçi azaltımına gitti.

En son projenin Veziroğlu’ndan alındığı süreçte 400 iş makinesi ve 900 işçi sahadaydı. Irak’a giderek işlerini yoluna koymayı hedefleyen Ali Haydar Veziroğlu için yıllar sürecek kriz böylelikle başladı. İşçilerin paraları ödenemediği gibi Irak genelindeki en modern makine parkı ise Irak çöllerinde çürümeye terk edildi.

Mahkemeler haklı buldu

Veziroğlu tarafı başlangıçta ikili ilişkiler ile sorunu aşmaya, yaşadıkları sıkıtıyı Irak makamlarına anlatmaya başladı. Ancak bürokrasinin ağır işlediği ülkede bu noktada çözüm bulunamadı. Veziroğlu için ikinci süreç hakkını Irak mahkemelerinde aramak oldu. Bunun için başvurduğu tüm mahkemelerde haklı bulundu. En son gidilen Tahkim Kurulu’nda da haklı bulundu.

Kurul, Veziroğlu’na, hem tazminat hem de elinden alınan projenin kârının ödenmesini hükmetti. Ancak alınan Mahkeme kararları da sorunu çözmeye yetmedi. Veziroğlu bu kez de Irak Hükümet yetkilileri ile görüşmeler yaptı. Veziroğlu kendi ifadesi ile “Başbakan Nuri El Maliki hariç, en üst düzeydeki tüm yetkililer ile görüştüm. Sorunun çözülmesi için burada mücadelemi sürdürüyorum” dedi.

Herkes kaçarken biz buradaydık

İçinde bulundukları son durumu anlatan Ali Haydar Veziroğlu özetle şunları söyledi:

"Irak’ta kaosun hüküm sürdüğü, şantiyelerin yakıldığı bir süreçte biz buradaydık. Bir ara bizden 10 işçi kaçırıldı, başka bir yerde bizden bir işçi kaçırıldı ve öldürüldü. Zaman zaman makinelerimiz yakıldı. O süreçte bunları yaşayan firmalar buradan kaçtı. Ancak biz her şeye rağmen kalmaya devam ettik. Ve bunun da karşılığını aldık. Önemli ihaleler bize verildi. Fakat Karayolları ile yaşadığımız sorun bizi bu duruma getirdi. Makinelerimiz çürümeye terk edildi, işçilerin parasını ödeyemedik. Mahkeme kararları ile hakkettiğimiz 250 milyon dolar var. Bu paramızı almak için uğraş veriyoruz.”

İş yapmadan yoruldum

Uzun süredir Türkiye’ye gelemediğini anlatan Veziroğlu “Türkiye’yi özledim. Ama buradaki sıkıntıları çözmek için de uğraşmam gerekir. Paramızı aldıktan sonra Irak’ta yine kalır mıyız yoksa işleri tekrar Türkiye’ye taşır mıyız onu şimdilik bilmiyorum. Başkaları iş yaparak yorulur biz burada iş yapamadan sıkıntılardan yorulduk. Bütün bu yaşananlardan dolayı gerçekten yoruldum” dedi.

“Mağdur ve mazlum durumumuzu size iletemedik”

Veziroğlu, Irak makamları ile yaşadığı sorunu aşamayınca bir süre önce hem Irak’ta hem Türkiye’de gazetelere verdiği ilanlarla yaşadığı sıkıntıları dile getirmişti. Veziroğlu, mektubunda dönemin İmar İskan Bakanı Beyan Dizani’nin "Bakanlık olarak gaz, zift, ve çimento vermediğimiz için Vinsan Veziroğlu Türk şirketinin makinelerini çöllerde çürüterek şirketi mağdur ettik” ifadesine yer vermişti. Vezioroğlu  aynı mektubunda, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'ye yönelik, “Mağdur ve mazlum durumumuzu size iletemedik, çünkü engellediler” ifadesini kullanmıştı.

Irak'ta düze çıkmak istedi

Türkiye’deki işlerinde sıkıntı yaşayan Veziroğlu yeniden inşa sürecine konulan Irak’ta işlerini toparlamayı hedefliyordu. Irak'ta yükleniciliğini aldığı taahhüt işleri ve hurda değerlendirme ihaleleriyle bu krizini aşmaya çalışıyordu. Kerbelaya su götürme ihaleleri, yüzmilyonlarca dolarlık hurda ihalelerini de alan Veziroğlu'nun kazandığı diğer ihalelerden bazıları da şunlardı: Divaniye, Semava ve Nasıriye illerini birbirine bağlayan T6 otoyol projesi, Kerbela Su Projesi ve Mendili Barajı projesi...

Vergi borçluları listesinde

Vergi dairelerinin açıkladığı borçlu kurum ve kişiler listesinde adı sık-sık yer alan Ali Haydar Veziroğlu, 1990'ların başında kurduğu ve tüm harcamalarını üstlendiği Barış Partisi'nin Genel Başkanlığı ile siyasete girdi. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın açıkladığı vergi borçluları listesinde adı ilk sıralarda yer alan Ali Haydar Veziroğlu'nun 90 milyon lirayı aşan vergi borcunun olduğu hesaplanıyor.