Güncelleme Tarihi:
PANDEMİ sonrası satışları hızla yükselen lüks perakendede markalar, vites düşürüyor. Bünyesinde Louis Vuitton, Dior ve Tiffany gibi markalara sahip dünyanın en büyük lüks grubu LVMH; Gucci, Yves Saint Laurent, Bottega Veneta, Balenciaga, Alexander McQueen gibi markaları bulunan Kering Grubu ve son olarak İngiliz lüks giyim markası Burberry... Hepsi de son dönemde küresel ekonomideki zayıf talepten etkilendi.
BASKI OLUŞTURUYOR
Ekonomik belirsizlik ve yüksek enflasyonun lüks ürünlere yönelik tüketici harcamalarını azaltması nedeniyle, lüks ürünlere olan talebin düşmesi dünya çapındaki şirketlerin üzerinde baskı oluşturuyor. Markalar da son günlerde kendi bünyelerindeki bazı ürünlere olan talebin ciddi derecede düştüğünü bunun da uzun süredir devam eden büyüme trendindeki yavaşlamada etkili olduğunu vurguluyor. Cartier’in sahibi Richemont’ın Yönetim Kurulu Başkanı Johann Rupert, ekonomik endişelerin arttığını ve lüks tüketimde büyümenin yavaşlayacağını vurgularken, çoğu lüks perakende devinin de yavaşlama beklentileri ile paralel olarak hisselerinde düşüşler görülüyor.
HAYAT PAHALILIĞI VURGUSU
Yatırım bankası RBC Capital Markets ise geçtiğimiz günlerde yayınladığı analizde lüks perakendenin uzun dönem süren muhteşem büyümesini yavaşlatan etkenlere vurgu yaptı. Buna göre lüks markaların önemli bir müşteri kitlesi haline gelen Çin’deki talebin zayıflaması, pandemi sonrası biriken talebin harcamaya dönüşmesi ve bu motivasyonun artık azalması, küresel enflasyon ve hayat pahalılığına bağlı olarak tüketicilerin harcamalarında temkinli davranması ilk maddeler arasında. Analistlere göre lüks perakendedeki talep zayıflaması önümüzdeki çeyreklerde de kendini hissettirecek.
Burberry hisseleri talepte daralma beklentisiyle yüzde 9 düştü. Şirket raporunda “Talepte zayıflık sürerse hedeflerimizin gerisinde kalacağız” denildi.
‘TALEPSİZLİKLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
KÜRESEL piyasalarda lüks tüketimdeki yavaşlama endişeleri yüksek sesle konuşulurken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya da son dönemde ciddi bir ‘talepsizlikle’ karşı karşıya olduklarını söyledi. Türkiye’de de yüksek enflasyon ve neticesinde hane halkının hızla düşen alım gücüne vurgu yapan Ramazan Kaya, “Enflasyon tüketicinin bütçesinde açık vermesine neden oluyor. Bu da davranışlara yansıyor. Özellikle ilk kısılan alan hazırgiyim alışverişi.
SİPARİŞLER DEĞİŞİYOR
Ayrıca dünyada da devam eden savaşlar tüketicinin daha temkinli davranmasına neden oluyor” dedi. Girdi maliyetlerinin arttığı ve talebin yavaşladığı bu dönemde siparişlerdeki değişimin de altını çizen Ramazan Kaya, “Markalar ellerinde stok olduğu için yeni sipariş geçmiyor. Gerçekleşen siparişlerde de daha basit ve maliyeti düşük ürünler tercih ediliyor. 2-3 haftada değişim gösteren raflarda artık ürünler 2-3 ay kalıyor. Hem Türkiye’de hem de dünyada düşük gelirli tüketicilerden sonra üst gruptaki tüketiciler de enflasyonu yakından hissediyor. Bu da tüketime yansıyor” diye konuştu. Kaya, bu sürecin en az 9 ay devam edeceğini ve 2024’ün üçüncü çeyreğinde toparlanma beklediğini aktardı.