Küresel büyümeye kadın desteği

The International Rescue Committee (IRC) 2019 yılında, Georgetown Institute for Women, Peace and Security (GIWPS) ile yaptığı araştırmada, mülteci kadınların işgücüne katılması halinde küresel büyümeye 1.4 trilyon dolara kadar katkı sağlayacağını açıklamıştı. Dünya Mülteci Günü özelinde, Hürriyet’in sorularını yanıtlayan IRC Bölgesel Politika ve İletişim Direktörü Mark Kaye, yaptıkları çalışmalara göre, şu an bu sayının çok daha artmış olduğunu belirterek, “Bu yıl, rekor düzeyde insan evlerinden oldu ve bu sayının yarısından fazlası kadın ve kız çocuklarından oluşuyor. Mülteci kadınların önündeki engellerin kaldırılmasının küresel büyüme üzerinde gerçekten önemli bir etkisi olacaktır” dedi.

89.3 MİLYONA ULAŞTI

Albert Einstein’ın çağrısıyla 1933’te kurulan, iklim ve insani krizlerden etkilenen kişilere yardım eden kuruluşun bugün 40’tan fazla ülkede yürüttüğü çalışmalara George Clooney, John Legend ve Rami Melek gibi pek çok ünlü isim de ‘elçi’ olarak destek veriyor. “Global sorunlar için global eylemler gerekiyor” diyen Kaye, insanların evlerini bırakıp başka ülkelerde yaşamalarının artık adeta bir kural haline geldiğini söyledi ve “Özellikle mülteci kadınların birçoğu yaralanan veya hastalanan aile üyelerine bakmak zorunda. Doğru desteklerle, kadınların ve kızların kendi geleceklerini değiştirebileceklerine ve topluma değer katabileceklerine kuvvetle inanıyoruz. İnsanların gerçekten güvenli bir şekilde evlerine dönebilmelerini istiyorsak, yerinden edilmeye neden olan karar vericileri durdurmak için çok daha fazlasını yapmalıyız” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) yıllık Küresel Eğilimler raporuna göre ise 2021 yılı sonu itibarıyla savaş, şiddet, zulüm ve insan hakları suistimalleri nedeniyle yerinden edilmiş insanların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8 arttı ve 10 yıl önceki sayının iki katını aşarak 89.3 milyona ulaştı. UNHCR Türkiye Sözcüsü Selin Ünal, “Pek çok araştırma, mültecilerin ev sahipliği yapan ülkelerin ekonomisini geliştirebileceğini gösteriyor. Geliri olan kadınlar toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı daha iyi korunur, ailelerini daha iyi geçindirebilir ve koruyabilir” diye konuştu.

HER ÜLKE UKRAYNA KADAR ŞANSLI DEĞİL

Ünal, kış mevisimiyle birlikte yeni başka sorunların da çıkacağını belirterek, “Dünyadaki diğer birçok mülteci krizinin Ukrayna’daki kadar cömertçe finanse edilmediğini ve ihtiyaçların çok büyük olduğunu unutmamalıyız. UNHCR’nin yeni bir araştırması, bir kişinin mülteci olarak geçirdiği sürenin en az 5 yıl olduğunu gösteriyor. Mültecilerin çoğu evlerine dönmekten başka bir şey istemiyor. 2021 yılında yeniden yerleştirme ihtiyacı içinde 1.4 milyon insan vardı. Ne yazık ki yalnızca yüzde 4’ü yer bulabildi. Mülteci durumlarının sona erdirilmesi için tek ihtiyaç siyasi çözümdür” dedi.

21. YÜZYIL KAÇIŞ ÇAĞI OLACAK

Çatışmaların devam ettiği Ukrayna’da, son verilere göre yaklaşık 7 milyon Ukraynalı ülke içinde yerinden edildi ve 5 milyon kişi mülteci oldu. Etiyopya, Burkina Faso, Myanmar, Nijerya, Afganistan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi uzun süredir krizlerin devam ettiği ülkelerde de yeniden şiddet olayları yaşanıyor. Tüm bu gelişmeler, dünyadaki her 78 kişiden 1’inin kaçmak zorunda kaldığı anlamına geliyor. Selin Ünal’a göre, bu hız devam ederse, 21. yüzyıl, kaçmak zorunda kalan insan sayısındaki trajik artışla hatırlanacak.