Kulağımız Merkez ve BDDK’da her açıklamayı ciddiye alıyoruz

Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu ile Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü tarafından düzenlenen “Yükselen Ekonomilerde Finansman: Fırsatlar, Sorunlar, Çözümler” başlıklı uluslararası finans sempozyumu sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aydın, ekonomi yönetiminin genel aldığı bütün kararları olumlu bulduklarını
söyledi.
Sağlam duruş devam edecek
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin’in bankalara yönelik uyarılarına ilişkin sorular üzerine Aydın, şunları kaydetti: “Biz genelde ekonomi yönetimi, alt kıvrımlarla Merkez Bankası ve BDDK’nın proaktif politikalarını önemsiyoruz, doğru buluyoruz. Kulaklarımız onlarda, onların her açıklamasını ciddiye alıp onun gereklerini kendi bankalarımızda uyguluyoruz. Gerek Merkez Bankası’nın, gerekse BDDK’nın aldığı bütün kararları can kulağıyla dinleyip gereklerini yapıyoruz. Bu da Türk mali sektörünün gücünü, duruşunu gösteriyor. Krizi son derece olumlu yönettik. Duruşumuz sağlam, iyi durumdayız, böyle devam edeceğiz.”
Hüseyin Aydın, Genel Müdürü olduğu Ziraat Bankası’nın Suriye’de şube açma çalışmalarının askıya alındığı yönündeki haberlerle ilgili konuşmamayı tercih etti.
Yakın coğrafyada etkili olacağız
Hüseyin Aydın “Bankalar Birliği’nin etkinliği için gittiğim Gaziantep’te Suriye’nin karmaşıklığı küçük esnafı etkilemiş. Ama Irak pazarı Antep’e ‘yürü ya kulum’ demiş. Yakın coğrafyadaki o pazarlarda etkili bankacılık yapacağız. Çünkü onun siyasi etkinliğini ticari etkinlikle desteklemek lazım” diye konuştu. Sektörün oyuncularının Kuzey Irak’ta şubeleştiklerini hatırlatan Aydın, “Biz bir de Bağdat’ta açtık. Oraları çok etkili olarak kullanmaya başladık. Bu çok güzel bir şey. Benzer bir şeyi orta ve ileri bir vadede elbette diğer komşu coğrafyalarda da yapacağız. Hem biz, hem sektörün diğer oyuncuları yapacak” şeklinde konuştu.

13 milyar liralık vadesi bitmemiş banka bonosu var

SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı İbrahim Peker de dünyadaki krize işaret ederek, geçmişte yaşadıkları krizlerden dolayı gelişmekte olan ülkelerin antrenmanlı olduğunu, bunun, nispeten bu ülkelerde gelişmiş ülkelere göre krizin etkilerinin daha az hissedilmesinin etkenlerinden biri olduğunu belirtti. Hazırlık çalışmaları daha öncesine dayanan İstanbul Finans Merkezi Projesi’ne değinen Peker, sempozyumdaki konuşmasında, SPK olarak ciddi anlamda bu çalışmanın içinde yer aldıklarını, bunun sermaye piyasalarında ürün çeşitliliğini beraberinde getireceğini, ürün çeşitliliğiyle birlikte ürünlere yatırım yapanların karakterinin de değişmesinin söz konusu olduğunu ifade etti. Halka arz seferberliğine de dikkati çeken Peker, “Türk yatırımcısının sermaye piyasalarına ilgisi hala çok az. Yapılan yerli yatırımların ancak yüzde 8’i hisse senetlerine yönleniyor” diye konuştu. Özel sektörün, ağırlıklı olarak da bankaların bono ihracına değinen Peker, şu an itibariyle piyasada 13 milyar lira civarında vadesi henüz bitmemiş banka bonosu bulunduğunu söyledi.