Güncelleme Tarihi:
Erol Özkayan, 1962-63 yıllarında henüz 22 yaşındayken iş bulmak amacıyla Almanya'ya gitmek için bir sınava girdiğini söyledi.
Sınavı kazandığını ve para kazanma umuduyla Almanya'ya gitme planları yaptığını ifade eden Özkayan, “Almanya yolundan döndüm. Bir anda fikir değiştirim ülkemde kaldım” dedi.
Özkayan, 22 yaşında küçük bir takım çantası alarak iş yerlerine, atölyelere bakım ve onarımlara giderek iş hayatına atıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
“Dokuma tezgahları vardı, kara tezgahlar... Onların tamiratlarını yapıyordum. Bu konuda çalıştığım bir yerde öğrenmiştim. Sonra biriktirdiğim küçük miktardaki parayla bir mekan tuttum. Atölye açtım. Mengene ve zımpara taşıyla çalışmaya başladım. Testere, mobilya marangoz makineleri, dokuma tezgahları, deri makineleri yaptım, pres makineleri imal ettim. 45 yıl önce başladığım makine imalat sektöründe bugün büyük bir tesisin, fabrikanın sahibiyim.”
Çok zorluklar atlattığını ancak “ülkeye hizmet sevdası”ndan vazgeçmediğini dile getiren Özkayan, 18 yıl önce de sac işleme makineleri üretimine geçtiğini aktardı.
İLK İHRACATINI YOLUNDAN DÖNDÜĞÜ ALMANYA'YA YAPTI
Aradan 48 yıl geçtiğini ve bugün 90'dan fazla sanayileşmiş ülkeye makine ihraç ettiğini vurgulayan Özkayan, şöyle devam etti:
“Sac işleme makineleri sektörüne yön veren bir firma olduk. Modern tezgahlarla donatılmış ana fabrikamızda 750 kişilik mühendis ve kalifiye personel kadromuzla yıllık 3 bin adet makine üretiyoruz. Üretimimizin yüzde 80'ini Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki ağır sanayi firmalarına satıyoruz. Özellikle lazerli makinelerimiz çok önemli. Ağır sanayi sektörü makinelerimiz, savunma sanayisinde bile kullanılıyor.”
Özkayan, ilk ihracatını yolundan döndüğü Almanya'ya yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
"17 yıl önceki ilk ihracat kolay olmadı. Adım adım ilerledim bu noktaya geldim. Gözüm hep ihracattaydı. 'Yabancı ülkelere nasıl satış yaparım?' diye düşündüm. Sac makinelerine girince Almanya'ya gittim elimde küçük bir çantayla. Almanca da bilmeden gittiğim bu ülkeye ilk makinemi sattım. Bunun arkası geldi ve bu noktadayım. Boeing firmasına bile makine verdim."
Bu noktaya azimle geldiğini ifade eden Özkayan, “Yüzlerce kişiye iş veriyorum ancak ürettiğim makinelerin üretim yaptığı yerler ve parça aldığım firmaları da katarsanız sayemde binlerce kişi ekmek yiyor. Sağladığımız kalite, yaptığımız isim ve ABD ağır sanayisine verdiğimiz makinelerle Wikileaks belgelerine bile girdik. Biz ülke ve insanlık adına üretim yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz” dedi.