Krizin ABD’ye faturası 24 trilyon doları bulacak

ABD’de ekonomik krizin federal hükümete maliyetinin şimdiye kadar 4.7 trilyon doları bulduğu, ancak bu tutarın 24 trilyon dolara ulaşabileceği belirtildi. ABD Kongresi’nin özel denetçisi Neil Barofsky tarafından hazırlanan raporda, federal hükümetin finans sektörünü kurtarmak için ülke ekonomisinin yaklaşık üçte birine denk düşen 4.7 trilyon doları gözden çıkardığı kaydedildi. Federal hükümetin tahsis ettiği 4.7 trilyon doların  ABD eski Başkanı George Bush ve ABD Başkanı Barack Obama yönetimlerinin yanı sıra ABD Merkez Bankası’nın (FED) 2007 yılından itibaren hazırladığı 50 kadar program ve teşvik paketini kapsıyor.�

Kişi başı 80 bin dolar

Sorunlu Varlıkları Kurtarma Programı’ndan (TARP) kullandırılan fonların nasıl harcandığını denetlemekten sorumlu olan Barofsky’nin Kongre’ye sunduğu raporda, en kötü senaryoya göre, 14.1 trilyon ile dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’nin en kötü şartlarda katlanmak zorunda olacağı kriz maliyetinin 23.7 trilyon doları bulabileceğine dikkat çekildi. Bu maliyetin her ABD vatandaşı için yaklaşık 80 bin dolar anlamına geldiği kaydedildi.
Barofsky’nin 23.7 trilyon dolar tutarındaki tahmini, hükümetten kaynak  istemeye uygun bütün finans kuruluşlarının aynı zamanda alabilecekleri en fazla  parayı istemesi durumuna dayanıyor. Bu tahmin, ücretleri ve bazı programların yol  açacağı diğer maliyetleri ise içermiyor. Raporda, 23.7 trilyon dolarlık maliyetin hangi kalemlerden oluşabileceği şöyle belirtiliyor:

FED programlarının toplam maliyeti: 6.8 trilyon dolar.�
ABD’nin Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (FDIC) tarafından yapılacak harcamalar dahil  TARP’ın maksimum maliyeti: 3 trilyon dolar.
ABD Hazinesi tarafından devreye alınabilecek programların toplam olisi maliyeti: 4.4 trilyon dolar.
FDIC tarafından banka mevduatlarına sağlanan garanti tutarı: 2.3 trilyon dolar.
Mortgage kaynaklı programların maliyeti: 7.2 trilyon dolar.

Obama yönetimi şeffalıkta çok başarısız oldu

RAPORUNDA ABD yönetiminin 700 milyar dolarlık TARP programı ve 787 milyar dolarlık ekonomiyi canlandırma kurtarma paketinin başarısının, hükümetin ekonomiyi düzeltmek için gösterdiği çabalar bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Neil Barofsky, Başkan Obama yönetimini ise şeffaflık önerilerini uygulamada defalarca başarısız olmakla da eleştirdi.

Ekonomik iyileşme çok çirkin olacak

KRİZİ önceden öngörmesi nedeniyle ‘kriz kahini’ olarak nitelendirilen ünlü ekonomist Nouriel Roubini, ekonomik iyileşmenin çok ‘çirkin’ olacağını söyledi. İyileşmenin potansiyelin altında olacağını belirten Roubini, “Ekonomi, birkaç yıl yüzde 1 büyüyecek. Gelecek yıl işsizlik yüzde 11 olacak ve iyileşme süreci yavaş geçecek. Bittiğinde bile durgunluk kendini hissettirecek” dedi. “Finansal sistemde serbest düşüş bitmiş olabilir” diyen Roubini, “En kötüyü geride bıraktık diyebiliriz. Ancak, ekonomideki sorunlar çözülmezse ‘U’ şeklinde bir toparlanma, ‘W’şeklinde çift dipli bir sürece dönüşebilir” diye konuştu. Yatırımcılara riskli varlıklardan kaçınmalarını öneren Roubini, bundan sonra emtia gibi varlık sınıflarından gelecek sürprizlerin olumsuz olacağına dikkat çekti. Küresel resesyondan ilk olarak ABD’nin çıkabileceğini belirten Roubini, bazı gelişmekte olan ülkelerin de bunu başarabileceğini söyledi.

Çok para verdik gerekirse faizler yukarı döner

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, FED’in payasalara büyük miktarda para pompaladığını hatırlatarak, “Ancak FED, zamanı geldiğinde enflasyonla mücadele edebilecek yeteneğe sahiptir. Gerektiğinde faizleri yukarı çekebilir” dedi. Bernanke, Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan makalesinde, zayıf ABD ekonomisinin gevşek para politikaların uygulanmaya devam edilmesine neden olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Gevşek politikaları sürdüreceğiz. Bu noktada, ekonomik toparlanma başlar başlamaz, enflasyon sorunuyla karşı karşıya kalmamak için para politikasını sıkılaştırmamız gerekiyor. Bunu başaracak gerekli araçlara sahibiz.”