Krizi yönetti Tetra Pak'ın zirvesine çıktı

Güncelleme Tarihi:

Krizi yönetti Tetra Pakın zirvesine çıktı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2002 02:01

İsveçli Tetra Pak'ın Türkiye Genel Müdürü iken, krize rağmen büyüme sağlayan Jan Hildingstam, İsveçli ambalaj devinin gözdesi haline geldi. Tetra Pak, Türkiye'deki başarısı nedeniyle Hildingstam'ı İsveç, Norveç, İzlanda, Finlandiya ve Danimarka'dan oluşan İskandinavya bölgesinin başına getirdi.

1998 yılında İsveçli ambalaj devi Tetra Pak'ın Türkiye Genel Müdürlüğüne getirilen Jan Hildingstam, üst üste meydana gelen krizlere rağmen şirketi yüzde 40 büyütünce, Tetra Pak'ın İsveç, Norveç, İzlanda, Finlandiya ve Danimarka'dan oluşan İskandinavya bölgesinin başına getirildi. Hildingstam ayrıca İsveç Tetra Pak'ın da Genel Müdürü oldu.

4.5 yıl boyunca Türkiye'nin kültürünü, ekonomisini, potansiyelini ve problemlerini çok iyi anladığını kaydeden Hildingstam, ‘‘Geçirdiğim 4.5 yılın 3 yılı krizlerle geçti. 1999'da deprem meydana geldi. 2000 ve 2001 yıllarında ekonomik kriz yaşandı’’ dedi.

Türkiye'nin bir çok yönüyle inanılmaz bir ülke olduğunu kaydeden Hildingstam, ‘‘Türk insanının cömertliği ve arkadaşlığı inanılmaz. Hiç bir ülkede bunu görmedim. Türkiye'yi tanımak için çok fırsatımız oldu. Eşim ve ben Türkiye'de olmaktan çok mutluyuz. Önümüzdeki yıl başında Türkiye'den ayrılarak kendi ülkemiz olan İsveç'e geri dönüyoruz. Ama Türkiye'den ayrılmak bizi çok üzüyor’’ diye konuştu.

TETRA PAK MEMNUN

Türkiye'de hedeflerinin daha büyük olduğunu ancak krizler yüzünden bunların hepsini gerçekleştiremediklerini kaydeden Hildingstam şöyle konuştu: ‘‘Türkiye'de büyümek için inanılmaz bir potansiyel var. Ama krizleri düşünürsek yüzde 40'lık bir büyümede hiç fena değil. Burdaki yönetim Tetra Pak'ın üst yönetimini de çok memnun etmiş. Bunun da etkisiyle şimdi bana İskandinavya bölgesinin sorumluluğunu verdiler. Ayrıca kendi ülkemde Tetra Pak'ın genel müdürlüğünü yapacağım.’’

Hildingstam Türkiye'nin iş alanında inanılmaz bir potansiyele sahip olduğunu kaydederek, ‘‘Krizleri bir tarafa bırakırsak Türkiye gerçekten iş yapmak için çok cazip bir ülke. Bir kere Türk insanları çok çalışıyor. Avrupa ülkelerinde ise sosyal güvence çalışanları tembelleştiriyor’’dedi.

10 milyon nüfusa sahip İsveç'te sosyal güvence yüzünden 1 milyon kişinin çalışmadığını kaydeden Hildingstam, ‘‘Bu insanların normal şartlarda çalışması gerek ama buna ihtiyaç duymuyorlar. Umuyorum ki bu hakların bir kısmı Türkiye'de de yerini alacaktır. Türkiye'de zengin ve fakir arasında inanılmaz bir gelir uçurumu var. Avrupa'da bu yok. Ama Avrupa'da da tembellik var. Bu ikisinin arasının bulunması lazım’’ diye konuştu.

Türkiye'nin AB'ne üye olmasından gurur duyacağını da söyleyen Hildingstam şöyle konuştu:

‘‘Türkiye'nin olduğu kadar Avrupa'nın da Türkiye'ye çok ihtiyacı var. Türkiye'nin konumu çok önemli ama Avrupa önümüzdeki yıllarda yetenekli işçi sayısında bir kriz yaşayacak. Bugün kendi ülkemde de olmak üzere Avrupa'da yeterli ve yetenekli işçi yok. Avrupa'nın büyümesi için Türkiye'ye ihtiyacı var. Şu andaki problem Türkiye'nin ekonomi ve siyasette yaşadığı istikrarsızlıktan kaynaklanıyor. Avrupa Birliği istikrarsızlık istemiyor, bu yüzden oturup bekliyor bunların geçmesini.’’

‘‘Türkiye'nin çok fazla yabancı yatırıma ihtiyacı var’’ diye konuşan, Hildingstam, ‘‘Türk ekenomosinin problemi de bundan kaynaklanıyor. Şu anda IMF sürekli para pompalıyor ama böyle devam edemez. Yabancı sermaye gelmezse Türkiye'ye daha zor durumlara düşebilir’’ dedi.

Seçimler ‘Okul Sütü’ projesini durdurdu

HER yıl fakir çocukların 1 milyon litre süt içmesini sağlayacak ‘‘Okul Sütü’’ projesinin Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin istifasıyla durduğunu kaydeden Hildingstam, ‘‘Bu projemiz siyasi gelişmeler yüzünde 2-3 aydır durmuş durumda. Önümüzdeki günlerde yeniden başlamasını bekliyoruz’’dedi. Okul Sütü projesinin Türkiye açısından çok önemli olduğunu kaydeden Hildingstam, ‘‘Bu proje çocuklara ve gençlerde sağlıklı süt içme alışganlığı sağlayıp, süt tüketiminin artmasını amaçlıyor. Diğer taraftan tüketimin artmasıyla devlet, çiftçi ve üreti de kazanacak’’dedi.

Türkiye'nin kadınlara fırsat vermesi etkiledi

TÜRKİYE'nin hem doğu hem de batı kültürüne sahip bir ülke olduğunu kaydeden Tetra Pak'ın İsveç, Norveç, İzlanda, Finlandiya ve Danimarka'dan oluşan İskandinavya bölgesinin Genel Müdürü Jan Hildingstam, ‘‘Bence Türkiye'yi bu kadar cazip yapan da bu. Yabancılara Türkiye'ye anlattığımda çok yetenekli insanların olduğunu söyleyeceğim. Türkiye'de özellikle yetenekli kadınlar beni çok etkiledi. Türkiye'nin müslüman bir ülke olmasına rağmen kadınların eğitimine ve gelişmesine fırsat vermesi beni çok mutlu etti. Bu açıkçası benim için büyük bir süprizdi. Türkiye'ye gelmeden önce görev aldığım Pakistan'da bunu göremedim.’’

Türkiye'de sütün % 65'i sağlıksız

DÜNYANIN en büyük ambalaj şirketlerinden biri olan Tetra Pak'ın geçtiğimiz yıla kadar sadece karton ambalaj ürettiğini kaydeden Jan Hildingstam, ‘‘Ama plastik hayatımızın her alınına girdiği için biz de görmemezlikten gelemezdik. Bu yüzden Türkiye'de plastik ambalaj üretimine de başladık’’dedi. Bugün özellikle süt alanında ambalajların yüzde 20'sinin plastik yüzde 80'inin ise kartondan oluştuğunu kaydeden Hildingstam, ‘‘Bir senede plastik ambalajın yüzde 20'li bir paya ulaşması çok hızlı gelişti. Ancak bu hız şimdi duruldu. Örnek olarak Fransa'da plastik ambalaj 15 yıldan bu yana yüzde 30'luk payı geçemedi. Türkiye'de en fazla bu oran oluşur’’diye konuştu. Hildingstam şöyle konuştu: ‘‘Tüketilen 600 milyon litre sütün yüzde 70'i uzun süre dayanan geri kalanı ise günlük ambalajlı sütlerden oluşuyor. Ancak Türkiye'deki en büyük sorun tüketimin yüzde 65'inin sokak sütlerinden oluşmasıdır. Hijyenik olmayan ortamlarda satılan ve bakteri üreterek insan sağlığına zarar veren bu sütlerin Avrupa'da tüketimi yasak. Türkiye'de de bu konuda hükümete büyük iş düşüyor. 40 yıl önce yasalar yürürlüğe girmesine rağmen sosak sütünün satılmasına göz yumuluyor. İnsan sağlığı için bu sütlerin ticari yollardan satılması yasaklanmalı.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!