Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2008 15:16
Kastamonu'nun Tosya ilçesinde kurulu bulunan Çağ Kontrplak ve Hazır Kapı Sanayi AŞ'nin, küresel krizden etkilenmesine rağmen, üretimini sürdürdüğü, işçi çıkartılmasının da düşünülmediği bildirildi.
Tosya'nın D-100 Karayolu Suluca köyü Mısırlı Kışlası mevkisinde kurulu fabrikanın sahibi olan, şirket Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Ercan, Tosya Belediye Başkanı Sait Gülabacı ve belediye meclis üyelerine, 2009 yılındaki hedeflerine ilişkin bilgi verdi.;
Ercan, 12 dekarı kapalı 36 dekar alan üzerinde kurulu fabrikada 230 kişiyle üretim yaptıklarını, ürünlerinin büyük bölümünü AB ülkeleri ile ABD'ye satan şirketin yönetimi olarak, küresel kriz dolayısıyla bazı önlemler aldıklarını belirtti.
Ürünlerini kullanan inşaat sektörü ile gemi sanayisinde talebin azalarak bitme noktasına geldiğini ancak, umutlarını yitirmediklerini ve işçileri kapı önüne koymayı düşünmediklerini söyleyen Ercan, satışların durduğunu, stokların her geçen gün arttığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bugün dünya bir kriz yaşıyor. Tosya, bu krizi yaklaşık 6- 7 yıldır yaşıyor. 1999 Marmara Depremi ile büyük bir sarsıntı geçiren Tosya sanayicisi, aldığı kereste ve ham maddenin dolara endeksli olması ve doların ani artışı ile ikinci bir kriz yaşadı.
Şimdi yatırımcı firmalar, krizden etkilenmemek için formül üretmek zorundalar. Kendi makinesini kendi atölyelerinde yapabilen, piyasaya göre üretim yapan bir firma olduğumuz halde elimizdeki artan stoklar bizi korkutmaya başladı.
Korkunun ecele faydası yok, kış döneminde işçiyi kapı önüne koymaya gönlümüz razı değil. Sanıyorum ki ilkbaharla birlikte işler açılacak, stokların erimesi ile çalışmalarımız normal seyrine dönecektir.
Son çare olarak eğer stoklar ve masraf bizi ezecek boyuta gelirse biz işçimizi en fazla 5-6 ay ücretsiz izne ayırırız ama işten çıkarma diye bir durum söz konusu değil.”
Krizde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından çıkan her sözün kendilerine “reçete gibi geldiğini” ifade eden Ercan, “bu sözleri dinlemekte fayda var. Biz üretmeden lüks yaşantı ve lüks tüketime özen gösteren bir yapıya sahibiz. Lüksten kaçmasını ve hayatı rahat yaşamaktan uzak durmasını ve üretmek için çalışmasını öğrenmek zorundayız. 'Ailede herkesin lüks bir arabası, evlenen her bireyin bir lüks dairesi ve yazlığı olsun, çalışmadan kazanalım', öyle zihniyet yokluk ve felaket getirir, bugünkü gibi” dedi.