Güncelleme Tarihi:
Türkiye son yıllarda doğrudan satın alma&birleşme işlemlerinde dünyanın dikkat çeken ülkelerinden biri. Bu satın almalarda Özel Sermaye Fonları-ÖSF (Private Equity Funds) da önemli pay almaya başladı. Özel sermaye yatırımları olarak da ifade edilen ÖSF’ler; büyüme potansiyeli olan veya kapasitesinin altında performans gösteren şirketleri satın alıp ya da ortak olarak değerini artırdıktan sonra satarak ekonomik kâr yaratmayı amaçlayan girişimlerdir. O nedenle de girişim sermayesi (venture capital) yatırımı olarak da tanımlanıyor.
Türkiye’de son yıllarda 2008’in son çeyreğinde yaşanan kriz dönemi hariç PE fonların etkili bir şekilde işlemlerine devam ettiği görülüyor.
2011 yılının ilk yarısında da bu süreç devam etti. Toplamda 25 işlem gerçekleşti. Değeri açıklanan sekiz işlemin büyüklüğü 1 milyar 365 milyon dolar oldu. Değeri açıklanmayan işlemlerle birlikte rakamın 2 milyar doları buldu. Fonların sektörel bazda tercihlerinde üç sektör öne çıktı. Bilişim, sağlık ve yiyecek&içecek. Yapılan işlemlere bakıldığında 861 milyon dolarlık İDO satın alması ilk sırada yer alıyor. Global Liman, Universal Hastaneleri Grubu ve Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar’ın satışı da 100 milyon doların üzerindeki işlem değerlerleri ile dikkat çekiyor. Ülke bazında yapılan işlemlere bakıldığında Türk PE’ler 7 işlemle öne çıkıyor. ABD, Hong Kong, İngiltere ve AB Bölgesi’nden gelen yatırımcılar yaptıkları işlemlerle öne çıktı.
Son yıllarda artış var
Geçen yıllara bakıldığında 2005-2007 ve 2009-2010 yılları arasında PE satın almalarında işlem sayısı ve değeri açısından artış olduğunu söyleyen Grant Thornton Türkiye Başkan Yardımcısı Nazım Hikmet, 2007-2009 döneminde ise düşüş olduğuna dikkat çekiyor.
“Küçük ölçekli işlemler devam eder” Nazım Hikmet Grant Thornton Türkiye Başkan Yardımcısı “Milyar dolarlık işlemler çok seyrek gerçekleşiyor. Yine de, Avrupa’nın içinde bulunduğu makroekonomik belirsizlik ortamına rağmen, özellikle daha küçük ölçekli işletmeleri hedef alan satın almalar yaşanabileceğini söyleyebiliriz. Grant Thornton olarak geçtiğimiz aylarda yaptığımız bir araştırma, şirketlerin büyüme amaçlı olarak satın alma işlemi yapmaya daha sıcak baktıklarını gösteriyor. Burada hedef olabilecek şirketlerin PE’ler tarafından satın alınması da söz konusu. Burada tabii ki amaç, satışa konu olan şirketlerin gerçek değerlerinde veya üzerinde fiyatlarla satılmaları.” |
İkinci yarıda iyi
Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde 2011’in ilk yarısı itibariyle 2010 yılına göre PE (Private Equity Funds) işlemlerinde 33.3 milyar dolardan 54 milyar dolara yükseliş oldu. Özellikle Avrupa kaynaklı PE’lerin bazı işlemler için sırada olduğu biliniyor. Dolayısıyla Hikmet, 2011’ın ikinci yarısında da işlem sayısı ve değeri bakımından bir artış olmasını bekliyor.
Yılın ikinci yarısı itibariyle kurlarda hareketlilik nedeniyle alıcı-satıcı arasındaki fiyat farkının artması, kriz söylentileri ve kredi maliyetlerinin artmasının bir risk unsuru olduğunu söyleyen Ernst&Young Yönetici Ortağı Demet Özdemir, ikinci yarıda yine de olumlu görüşlerini koruduklarını kaydediyor.
Uzmanlar, dünyadaki sarsıntılar nedeniyle büyük işlemlerin finansmanında sorun yaşanabileceğini ancak daha küçük çaplı şirketlerde işlemlerin devam edeceğini söylüyor. PE’lerin çıkış işlemlerinin en yüksek fiyatı verene blok satış olarak gerçekleştirmek istediği biliniyor. Dünya genelinde PE’lerin manevra şekillerine ve sürelerine bakıldığında, bir satın alma yaptıkları zaman bunu ortalama 5-7 yıl ellerinde tuttukları görülüyor. Tabi eğer satın alınan şirket umulandan daha hızlı değer kazanmışsa daha önce satıldığı da olabiliyor.
Türkiye'de şirket satın alan veya ortak olan fonların listesi için tıklayınız