Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2009 00:00
Kişi başı 2.8 kilogram ile Türkiye’nin en çok çay tüketilen ülke olduğunu belirten Lipton Dünya Başkanı Didier Dallemagne, "Geçmişe kıyasla Türkiye’de daha çok kahve zincirleri var. Bunların sayılarının artması bizi bunalıma sokmuyor. Türkiye’de aslolan çaydır. Tüm dünyada da çayın büyüme hızı kahvenin büyüme hızının epey üstünde. Şaşırtıcı ama kriz bizi hiç etkilemiyor" dedi.
DÜNYANIN ikinci büyük içecek markası olan Lipton’un Dünya Başkanı Didier Dallemagne, kişi başı 2.8 kilogram ile Türkiye’nin en çok çay tüketilen ülke olduğunu belirterek, "Geçmişe kıyasla Türkiye’de daha çok kahve zincirleri var. Bunların sayılarının artması ve yayılmaları bizi bunalıma sokmuyor. Her ne kadar Türkiye ’Türk kahvesi’yle bilinse de aslolan çay. 150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteriyoruz, kişi başı tüketimin Türkiye’den daha yüksek olduğu bir yer yok" dedi. Çay ve kahve rekabetinin anlaşılır bir şey olduğunu dile getiren Dallemagne, çayın büyüme oranının kahveye ciddi fark attığını, bu nedenle endişelenmelerini gerektirecek bir durum yaşanmadığını söyledi.
Türkiye’den doping
3.5 milyar
Euro’yu aşkın cirosu bulunan Lipton’un, faaliyet gösterdiği 150 ülkede arasında Türkiye’nin 6’ıncı büyük pazar olduğunu belirten Didier Dallemagne, "2008 yılında global çay pazarı yüzde 8 büyürken, Türkiye neredeyse bunun iki kat üzerinde, yüzde 14, büyüdü. Lipton ise yüzde 17 oranıda büyüdü. Geçen yıl Lipton’un global büyümesine büyük katkıyı sağlayan ikinci ülke Türkiye oldu" diye konuştu.
Krizin hiçbir olumsuz etkisinin gerçekleşmediğini, global çay pazarının büyümeyi sürdürdüğünü anlatan Dallemagne, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şaşırtıcı bir şekilde krizin hiçbir etkisini hissetmiyoruz. Çay, dünyada musluk suyundan sonraki en ucuz içecek. Aynı zamanda en çok tüketilen içecek de. Sektör olarak iyi gidiyoruz. Koşullar zor olmasına rağmen, son aylarda pazarda hızlanma görüyoruz."
Ar-Ge ile yeni ürünler Türkiye’de çayın hemen bütün buluşmaların içeceği olduğunu ve ülkedeki egemen çay kültüründen çok etkilendiğini kaydeden Dallemagne, bulundukları her ülkede Ar-Ge ve inovasyon ile çay içenler kitlesini genişlettiklerini anlattı. Dallemagne, "Çocuklar genellikle ebeveynlerinin yaptığının tersini yapıyor. Gençleri de çekecek, trend yaratacak ürünler geliştiriyoruz. Örneğin Türkiye’de siyah çay hakim. Yeşil çay, meyve ve bitki çaylarıyla büyüme destekleniyor. Bu modeli pek çok ülkede uyguluyoruz. Ar-Ge’ye önem veriyoruz. 250 Ar-Ge çalışanımız var" diye konuştu.
Konsantrasyon artıran çaylar da geliyor
LIPTON’un Dünya Başkanı Didier Dallemagne, dünyanın farklı yerlerinde piyasaya sundukları yeni çayları bir kaç ay içinde Türkiye’de de tanıtacaklarını belirterek, "Zayıflamaya yardım eden bir ürün ile konsantrasyon artırıcı etkisi olan bir diğer ürün şu anda bulunduğu ülkelerde çok başarılı. Bunları Türkiye’de de satışa sunacağız" dedi.
1 milyar liralık pazar seksi ama çok zor
UNILEVER Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, Türkiye’de çay pazarının 1 milyar lirayı aştığını belirterek, şu bilgileri aktardı: "Türk çay piyasası çok büyük ce seksi. Bu cazip pazar aslında çok muhafazakár ve zor. Özellikle meyve, bitki çayı ve fonksiyonel ürünleri geliştiren rakipler pazarı büyütüyor. Pazarın yüzde 83’ünü paket çaylar oluşturuyor. Lipton yüzde 15 pay ile pazarın en büyük ikinci markası."
Kişi başına günde 3.8 fincan çay içiyoruzTürkiye, günde 3.8 fincan ile kişi başı çay tüketimi en yüksek olduğu ülke.
Türkiye’de yıllık kişi başı çay tüketimi ise 2.8 kilogram.Türklerin yüzde 96’sı her gün çay içiyor.
Hacim olarak Türkiye dünyadaki en büyük ikinci çay pazarı.Kişi başı çay tüketiminin en yüksek olduğu ülkeler Türkiye, İngiltere, İrlanda, Fas, Çin ve Hindistan.