Krizde yok olmak yerine dışarı açılıp uluslararası marka olduk
Güncelleme Tarihi:
Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2006 00:00
Avrupa’da 2007’de yüzde 10’luk pazar payı hedeflediklerini belirten Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan, "Kriz yılı olan 2001’de ya dışarı açılacaktık ya da yok olacaktık. Biz açılmayı seçtik ve bugün ürettiğimiz araçların yüzde 71’ini ihraç ediyoruz" dedi.
SABANCI Grubu’na bağlı Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan, 2005 yılında 600 milyon dolar olan cirolarını 2010 yılına kadar 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, "Temsa markalı otobüslerle 2007 yılında Avrupa’da yüzde 10’luk bir pazar payı hedefliyoruz" dedi. Buldurgan, "Kriz yılı olan 2001’de ya dışarı açılacaktık ya da yok olacaktık. Biz açılmayı seçtik ve bugün ürettiğimiz araçların yüzde 71’ini ihraç ediyoruz" diye konuştu.
EYFEL’İN ALTINDA: Temsa’nın sohbet toplantısında konuşan Buldurgan, 5 yılda Temsa’yı uluslararası bir marka haline getirdiklerini belirterek, "Bugün Temsa markalı otobüsler Paris’te Eyfel’in, Opera binasının altında Türkiye’yi temsil ediyor" dedi. Avrupa’da Temsa markasının Türkiye’den daha iyi tanındığını kaydeden Buldurgan şöyle konuştu: "Biz 5 yılda güçlü kadromuzla birlikte torunlarımıza anlatacak bir marka yarattık. Bugün Türkiye Avrupa’nın bir numaralı otobüs üreticisi. Temsa ise 2007 yılında yüzde 10’luk pazar payı hedefi ile çok önemli bir marka. Fransa’da yüzde 10, İtalya, Almanya ve Avusturya’da yüzde 7’lik pazar payına sahibiz. 2005 yılında 602 otobüs ve 233 midibüs ihraç ettik. Bugün Avrupa’da 24 bin adetlik bir otobüs pazarı var. Bizim sınıfımızdaki otobüsler ise bunun 13 bin adedini teşkil ediyor. Bizde 2006’da otobüs ihracatımızı 1000’e yaklaştırıp, 2007 yılında ise 1300 adedi aşarak yüzde 10’luk bir hedef koyduk."
İNORGANİK BÜYÜME: 2005 yılında 20 milyon dolar yatırım yaptıklarını, 2006 yılında ise yine aynı miktarda yatırım yapacaklarını söyleyen Buldurgan, "Bizim asıl yatırımımız istihdam konusunda oluyor. Emek yoğun bir iş yaptığımız için bugün 1700 olan çalışan sayısını yıl sonunda 2000 adede çıkartmayı planladık. Bugün 1 otobüste 1000 saatlik bir işçilik var" dedi. Temsa’nın kendi içinde büyüdüğünü ancak inorganik büyümenin de gündemlerinde olduğunu kaydeden Buldurgan, bu büyüme için şartların oluşmasını beklediklerini kaydetti. Buldurgan, Temsa olarak dış pazara ağırlık verdiklerini ifade ederek şunları söyledi: "Biz 2002 yılında Türkiye’de 242 otobüs satılırken, 200 otobüs ihraç etmişiz. İç pazarda ikinci durumdayız. Bizim için iç pazar değil dış pazar büyük önem taşıyor. Temsa ile uluslararası bir otomotiv marka doğdu ve gelişimini sürdürecek" dedi.
HER YERE YAZARIZ: Yarattıkları uluslararası Temsa markası için Türk hükümetinden ’Marka Yaratma Teşviği’ talebinde bulunduklarını da hatırlatan Buldurgan, "Uluslaslarası alanda çok fazla Türk markası olmadığı için bize ’Made in Turkey’ ibaresini nereye yazdığımızı sordular. Bizde kendilerine tasarıma yazıyoruz dedik. Bizim bir otobüste 3 bin adet ve 20 bin kalem girdimiz var. İstenilen yere yazarız" diye konuştu.
Otobüs artık ’ananevi’ ihracat kalemi oldu
TEMSA Pazarlama ve Satış Direktörü Yusuf Soner, 2005’te Türk otomotiv pazarının 2004 yılına göre yüzde 3 büyüdüğünü kaydederek, "Temsa ise aynı dönemde yüzde 30 büyüdü" diye konuştu. Temsa olarak en fazla iftihar ettikleri şeyin ihracat olduğunu kaydeden Soner, "2001 yılında 23 milyon dolar olan ihracatımız, 2005 yılında 131 milyon dolara yükseldi. Uçak kalkmış gidiyor. Temsa ihracatta üst üste iki yıl yüzde 50 büyüdü" dedi. Soner, eksiden ders kitaplarında Türkiye’nin ananevi ihracat kalemleri arasında fındık fıstığın olduğunu belirterek, "Artık otobüste bu kalemler arasına girdi" diye konuştu. Temsa’nın ihraç ettiği otobüslerin bugün bir çok havayolu şirketi tarafında da kullanıldığını kaydeden Soner şunları söyledi: "Bugün THY, Avusturya Havayolları ve Lufthansa Temsa otobüslerini kullanıyor. Ari France ile de anlaşmak üzereyiz."
3 yılda 7 yeni Mitsubishi geliyor
YUSUF, Temsa ile elde ettikleri başarıyı iç pazarda Mitsubishi markalı binek otomobil satışlarıyla da hedeflediklerini belirterek, "Biz 3 yılda 7 yeni Mitsubishi modeli Türkiye’de lanse edeceğiz. 2007’den sonra binekte asıl gücümüzü göstereceğiz. Çünkü biz dayanıklı araçlar üretiyoruz ve yeni modellerle bu daha iyi ortaya konulacak" dedi.
EYFEL’İN ALTINDA: Temsa’nın sohbet toplantısında konuşan Buldurgan, 5 yılda Temsa’yı uluslararası bir marka haline getirdiklerini belirterek, "Bugün Temsa markalı otobüsler Paris’te Eyfel’in, Opera binasının altında Türkiye’yi temsil ediyor" dedi. Avrupa’da Temsa markasının Türkiye’den daha iyi tanındığını kaydeden Buldurgan şöyle konuştu: "Biz 5 yılda güçlü kadromuzla birlikte torunlarımıza anlatacak bir marka yarattık. Bugün Türkiye Avrupa’nın bir numaralı otobüs üreticisi. Temsa ise 2007 yılında yüzde 10’luk pazar payı hedefi ile çok önemli bir marka. Fransa’da yüzde 10, İtalya, Almanya ve Avusturya’da yüzde 7’lik pazar payına sahibiz. 2005 yılında 602 otobüs ve 233 midibüs ihraç ettik. Bugün Avrupa’da 24 bin adetlik bir otobüs pazarı var. Bizim sınıfımızdaki otobüsler ise bunun 13 bin adedini teşkil ediyor. Bizde 2006’da otobüs ihracatımızı 1000’e yaklaştırıp, 2007 yılında ise 1300 adedi aşarak yüzde 10’luk bir hedef koyduk."
İNORGANİK BÜYÜME: 2005 yılında 20 milyon dolar yatırım yaptıklarını, 2006 yılında ise yine aynı miktarda yatırım yapacaklarını söyleyen Buldurgan, "Bizim asıl yatırımımız istihdam konusunda oluyor. Emek yoğun bir iş yaptığımız için bugün 1700 olan çalışan sayısını yıl sonunda 2000 adede çıkartmayı planladık. Bugün 1 otobüste 1000 saatlik bir işçilik var" dedi. Temsa’nın kendi içinde büyüdüğünü ancak inorganik büyümenin de gündemlerinde olduğunu kaydeden Buldurgan, bu büyüme için şartların oluşmasını beklediklerini kaydetti. Buldurgan, Temsa olarak dış pazara ağırlık verdiklerini ifade ederek şunları söyledi: "Biz 2002 yılında Türkiye’de 242 otobüs satılırken, 200 otobüs ihraç etmişiz. İç pazarda ikinci durumdayız. Bizim için iç pazar değil dış pazar büyük önem taşıyor. Temsa ile uluslararası bir otomotiv marka doğdu ve gelişimini sürdürecek" dedi.
HER YERE YAZARIZ: Yarattıkları uluslararası Temsa markası için Türk hükümetinden ’Marka Yaratma Teşviği’ talebinde bulunduklarını da hatırlatan Buldurgan, "Uluslaslarası alanda çok fazla Türk markası olmadığı için bize ’Made in Turkey’ ibaresini nereye yazdığımızı sordular. Bizde kendilerine tasarıma yazıyoruz dedik. Bizim bir otobüste 3 bin adet ve 20 bin kalem girdimiz var. İstenilen yere yazarız" diye konuştu.
Otobüs artık ’ananevi’ ihracat kalemi oldu
TEMSA Pazarlama ve Satış Direktörü Yusuf Soner, 2005’te Türk otomotiv pazarının 2004 yılına göre yüzde 3 büyüdüğünü kaydederek, "Temsa ise aynı dönemde yüzde 30 büyüdü" diye konuştu. Temsa olarak en fazla iftihar ettikleri şeyin ihracat olduğunu kaydeden Soner, "2001 yılında 23 milyon dolar olan ihracatımız, 2005 yılında 131 milyon dolara yükseldi. Uçak kalkmış gidiyor. Temsa ihracatta üst üste iki yıl yüzde 50 büyüdü" dedi. Soner, eksiden ders kitaplarında Türkiye’nin ananevi ihracat kalemleri arasında fındık fıstığın olduğunu belirterek, "Artık otobüste bu kalemler arasına girdi" diye konuştu. Temsa’nın ihraç ettiği otobüslerin bugün bir çok havayolu şirketi tarafında da kullanıldığını kaydeden Soner şunları söyledi: "Bugün THY, Avusturya Havayolları ve Lufthansa Temsa otobüslerini kullanıyor. Ari France ile de anlaşmak üzereyiz."
3 yılda 7 yeni Mitsubishi geliyor
YUSUF, Temsa ile elde ettikleri başarıyı iç pazarda Mitsubishi markalı binek otomobil satışlarıyla da hedeflediklerini belirterek, "Biz 3 yılda 7 yeni Mitsubishi modeli Türkiye’de lanse edeceğiz. 2007’den sonra binekte asıl gücümüzü göstereceğiz. Çünkü biz dayanıklı araçlar üretiyoruz ve yeni modellerle bu daha iyi ortaya konulacak" dedi.