Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2002 01:46
2001 yılında Türkiye'de yatırımı ve pazarlama çalışmalarını kesmediklerini söyleyen Coca Cola Türkiye Genel Müdürü Ahmet Burak, ‘‘Geçen sene çok ciddi pazarlama çalışmaları gerçekleştirerek nakış işler gibi promosyon yaptık’’ dedi.
Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Ahmet Burak, 2001 yılında Türkiye'de yatırımı ve pazarlama çalışmalarını kesmediklerini belirterek, ‘‘Geçen sene çok ciddi pazarlama çalışmaları gerçekleştirerek nakış işler gibi promosyon yaptık’’ dedi. Kriz ortamlarında ekonominin çarkını döndürmek için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyen Burak, ‘‘Türk şirketlerinin çoğu aile şirketi olduğu için kriz döneminde hemen reklamı kesip işçi çıkartıyorlar. Böyle olunca ekonomi durma noktasına geliyor’’ diye konuştu.
Krizde kemer sıkmanın hiç bir şirkete ve markaya faydası olmayacağını söyleyen Burak, ‘‘Kriz döneminde pazarlama ve reklam faaliyetlerini etkili ve fayda oranı yüksek alanlarda yaparsanız krizden düz bir ovaya çıkarsınız. Özellikle büyük şirketlerde pazarlama çalışmalarında devamlılık şarttır. 116 yıllık Coca-Cola bir 116 sene daha var olacağını düşünerek yatırım yapıyor’’ dedi.
2001 KARLI OLMADI
Burak, krizde çok bilinçli olarak reklam verdiklerini ve tüketicinin karşılayabileceği fiyat politasını izlediklerini belirterek şöyle konuştu: ‘‘Bizim için kárlı bir dönem olmadı ama önemli olan devamlılığı sağlamaktı. Ancak bu şekilde ekonomideki çark dönebilir. Herhangi bir sektör kendi içinde bu dönmeyi sağlayıp, herkez kendi üzerine düşen görevi yapsa krizler bu kadar derin olmaz. Ama birden bire paniğe kapılıp, kapıya kilit asmak veya yüzlerce işçiyi çıkartmak ekonomiyi durma noktasına getirir. Çünkü tüketim bir ekonominin en önemli lokomotifidir. Eğer tüketimi durdurursanız otomatik olarak çarklar durur.’’
AİLE ŞİRKETLERİ
Şirketlerin kriz ortamında ilk önce işçi çıkartmak ve reklamı kesmelerinin sebebini, Türkiye'de sermaye eksikliğine ve şirketlerin çoğunun aile şirketi olmasına bağlayan Burak, ‘‘Bu şirketler borsada ciddi şekilde kote edilen şirketler olmuş olsa, böyle yapmazlar. Çünkü genellikle aile şirketleri iki yada üç jenarasyon devam eder. Birinci jenerasyonda baba işi geliştirir, çocuklar o ortamın içinde olduğu için daha ciddi boyutlara getirirler. Ama üçüncü jenerasyon ile yavaş yavaş bu kırılmaya başlar ve ondan sonrada biter’’ diye konuştu.
HEMEN KÁR BEKLİYORLAR
Burak, yurtdışında ise şirketleşme olduğu ve başında profesyonel yöneticiler bulunduğu için ve insan ömrüne değil şirket ömrüne bakıldığını kaydederek, ‘‘Türkiye'de bir kişi bir işe 100
dolar koyuyorsa birinci senede 100 dolarını tahsil etmeye çalışıyor. Yatırımdaki getiri oranları Türkiye'de bir an önce koyup geri alayım mantığını taşıyor’’dedi.
Kriz dönemlerinden fiyat ve pazarlama taktiklerinin çok önemli olduğunu ifade eden Burak şunları söyledi:
‘‘Biz Coca-Cola olarak Tükiye'de geçen sene içerisinde çok ciddi promosyon yaptık. Her satış kanalı için ayrı aktiviteler düzenledik. Nakış işler gibi bir pazarlama planlaması yapıldı. Reklam harcamalarında herhangi bir kısma olmadı. Geçen sene alkolsüz içecekler sektörü yüzde 14 küçüldü. Biz o küçülmeden daha az zararla çıktık. Biz yüzde 8-9 civarında küçüldük. Reklam ve pazarlama çalışmalarına hız vermeseydik sadece biz değil sektör daha çok küçülürdü. Sektörün yüzde 14-15'li küçülmelerde tutulması bizim biraz daha az kan kaybetmemizden kaynaklanıyor. Diğer sektörlere baktığımızda yüzde 50'lere varan küçülmeler var.’’
Türkiye'de ringe Pepsi'nin abisi çıktıAhmet Burak, en büyük rakipleri Pepsi'nin Türkiye'deki faaliyetlerinin el değiştirmesiyle ilgili olarak ‘‘Pepsi Türkiye'deki hisselerinin tamamını alınca bizim için rekabet hızlandı. Artık ringde karşımıza Pepsi'nin abisi çıktı’’ dedi. Bundan sonra rekabetin daha sıkı olacağını söyleyen Burak şöyle konuştu: ‘‘Ama bu rekabetten tüketici kárlı çıkacaktır. Bundan kimsenini şüphesi olmasın. Rekabet tabiki daha fazla yoğunlaşacak ama biz zaten olsalarda olmasalarda aktivitelerimize devam ediyoruz. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Biz trende bakıyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Tabi arada vızıltılar olacaktır ama biz işimize bakacağız.’’
Futbolu en fazla destekleyen şirketizCoca-Cola Türkiye Genel Müdürü Ahmet Burak, Dünya'da futbola en fazla yatırım yapan şirket olduklarını belirterek, ‘‘FIFA'nın kurulduğu 1930'lu yıllardan bu yana futbolun içerisindeyiz’’dedi. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası ve 2006
Dünya Kupası'nın da resmi sponsorluğunu aldıklarını kaydeden Burak, ‘‘Dünya Kupası için 8 yıllık bir sponsorluk anlaşması yapan ilk şirket olduk’’ diye konuştu.
Tüm dünyada çok büyük bir kesimin futbolla yakından ilgilendiğini kaydeden Burak, Türkiye'de de bu konuda bir istatistik yaptıklarını kaydetti. Yapılan istatistiğe göre Türk nüfusunun yüzde 76'ısının futbolla ilgilendiğinin ortaya çıktığını kaydeden Burak, ‘‘Yüzde 24'lük kısım için ise farklı pazarlama çalışmaları yapıyoruz’’ dedi.
Türkiye'nin Dünya Kupasına katılmasıyla ilgili herkezin katkısı olduğunu söyleyen Burak şöyle konuştu: ‘‘Biz geçen sene ‘Gönül Desteği' kampanyasıyla Dünya Kupasını Türkiye'ye getirdik. O dönem Türkiye ligleri devam ederken kupayı getirerem Dünya Kupasını hatırlatıp insanların ilgisini çektik. Daha sonra promosyanlara ve kampanlayalara başladık. 2002 yılında da reklamları başlattık. Reklam çok çok ses getirdi. Pazarlama dünyasında bir numaraya birinci haftadan çıktı. İnsanlar bir anda Dünya Kupasının önemini kavramaya başladı. Biz üstümüze düşen görevi yaptık.
Futbol dünya ekonomisini yeniden canlandıracakDünya Kupasının ülkeler için çok büyük bir şans olduğunu kaydeden Burak, ‘‘Japonya ve Güney Kore Dünya Kupasıyla birlikte ekonomilerinde büyük bir canlanma bekliyor. Bu canlanma Asya'da başladıktan sonra tüm dünyayı sıçrayarak şu an içinde bulunduğu kriz ortamından kurtaracaktır’’dedi.
Bu durumu emme basma tulumbaya benzeten Burak, ‘‘Bir futbol olayı bütün dünyayı krizden çıkartabilir. Emme basma tulumba gibi suyunu Asya'da koyup tüm dünyadan çıkartabiliriz’’ dedi.