Krizde kaşmir aksesuvarla büyüme yakaladı yurtdışında atağa geçti

KAŞMİR ve ipeğin peşinden 1992 yılında İç Moğolistan yollarına düşen Ayşen Zamanpur, o hatlarda çok fazla uçak düştüğü için trenle 18 saatte İç Moğolistan’dan Pekin’ne gitti. Her yıl 5-6 kez tekrarlanan bu yolculuklarda Çin’de kaşmir ürettirip, dünyaya satan Zamanpur, yolculuklarında pek çok sıkıntı yaşadı. Süleyman Demirel, cumhurbaşkanlığı döneminde 1992 yılında Moğolistan’a gittiğinde, oralara kadar gidip kaşmir yatırımı yapan bir Türk’ü duyar. “Kim bu Türk” sorusuna Türkiye’de bile pek çok kişinin yabancı zannettiği Silk & Cashmere markasının yaratıcısı Ayşen Zamanpur yanıt olarak verilir. Moğolistan’a kadar gidip bunca zahmete katlanıp, büyük bir başarı kazanan kişi üstelik bir kadındır. Onlarca ulusal ve uluslararası ödüle ve lisans tezine konu olan, en son Emylon Ticaret Okulu ve Boston’daki Bobson Üniversitesi’nde vaka çalışması olarak okutulacak olan Silk & Cashmere, Ayşen Zamanpur’un hayatındaki en önemli tutkulardan biri. Marka şu anda yarısı Türkiye’de yarısı yurtdışında 58 mağaza ve kornerde ve pek çok seçkin noktada satılıyor. Şu sıralar Kaşmir Yolu isimli kitabını yazmayı sürdüren, sıradışı yanlarıyla da öne çıkan Ayşen Zamanpur sorularımızı yanıtladı.
Aksesuvar satışı 3 kat arttı
*  Aksesuvarı genişlettiniz. Yıl nasıl kapanıyor?
- Yılı yüzde 17 civarında büyüme ile kapatıyoruz. Eskiden yüzde 20’nin üzerinde büyürdük; kriz büyümemizi küçülttü. Silk & Cashmere Accessories ile aksesuar satarak daha çok insana hitap etmeye başladık. Bizden kaşmir bir kazak alamayan kitleye fiyatı daha makul ürünlerle ulaştık. Asla ulaşamayacağımız kitleyi mağazalarımıza sokabildik. Model sayısını artırdık. Her kazağa uygun kaşkol, eldiven, bere yaptık. Daha genç kitleye ulaşaştık. Bunlar hediye olarak da tercih ediliyor ve yılbaşı öncesi satışlarımız adeta patladı. Ulaşılabilir lüks çok konuşulur ya, işte tam olarak onu başardık. Şu anda lüks moda. Eskiden insanlar minimalizm peşindeydi şimdi her şeye rağmen, krize rağmen moda lüks. Satış kanallarımızı artırdık. 18 YKM, 18 Boyner’de ipek aksesuar, Harvey Nichols ve Beymen’de kaşmir aksesuarlarımız satılıyor.
*  Satışlarınızda ne kadar bir artış oldu?
- Aksesuvar koleksiyonu bu yıl yüzde 474 büyüdü. Aksesuvarın cirosu bu yıl, geçen yıla kıyasla yüzde 250 civarında arttı. Aksesuvar koleksiyonu 5 kat, cirosu da 3 kat arttı. Ciroda aksesuvarın payı yüzde 14’ten yüzde 29’a yükseldi. Talep çok. Silk & Cashmere Accessories bayilik vereceğiz.
Yurtdışında atağa geçiyoruz
*  2010’da yeni ülkeler yeni pazarlar olacak mı?
- İnanılmaz talepler alıyoruz. Bakü ve Kazakistan’dan gelen teklifleri sonuçlandırdık. İmzayı attık. Mağazalar kısa sürede açılacak. Almanya Köln’de bir mağaza için anlaşma bitmek üzere. Ayrıca Cezayir’de el sıkışmak üzereyiz. 2010’da önemli ölçüde büyüyeceğiz. Türkiye’de de Eskişehir, Bursa ve Denizli’de açıyoruz. Tüm Club Med’lerde Silk & Cashmere kornerleri açacağız. Norveç ve Belarus’ta projeler var. Herkes Akmerkez’den çıkarken biz orada ikinci mağazayı açtık. Bizim en çok satış yapan mağazamız orası. İkinci sırada İstinyePark var.
Mağazacılıkta bir numarayız
*  Mağazacılık konusunda Türk perakende sektörünün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bakın dünyada çok iyi olduğumuz bir şey var: Mağazacılık. Dünyaya stok takibinden vitrin düzenine, ışıklandırmadan yerleşime her şeyi öğretiyoruz. Mağazacılıkta Türkiye bir numaradır. Alışveriş merkezi (AVM) yönetiminde nereye gitsen karşına bir Türk çıkıyor. Çok hızlı geliştik, anormal bir bilgi birikimi oldu. Şimdi çevre ülkelere bu tecrübeler AVM yatırımlarıyla taşınıyor.
*  Ayşen Bizi Gözetliyor (ABG) da mağazacılıkta gelinen noktalardan biri midir?
- Ben Türkiye’deki bütün mağazalarımızı odamdan izleyebiliyorum. Nerede hangi dakika ne oluyor önümdeki ekranda canlı görüyorum. Çalışanlarımız da Ayşen Bizi Gözetliyor diye isim taktılar.

S&C, Dünya Girişimcilik Forumu’nda ‘vaka’ oldu

*  Dünya Girişimcilik Forumu’na katıldınız. Nasıl vaka çalışması oldunuz?
- 18-21 Kasım’da Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenen foruma politikacı, akademisyen ve 35 ülkeden 80 girişimci katıldı. Çok ilgi gördük. Emylon Ticaret Okulu ve Boston’daki Bobson Üniversitesi’nde vaka çalışması olarak Silk & Cashmere incelenecek. Dünyada girişimcilik örneklerinden biri olarak gösterildik.

Dev işletmeler yerine binlerce küçük girişimci sosyal adalet getirir

*  Neden girişimciliği bu kadar çok önemsiyorsunuz?
- Orta ve küçük girişimcilik artınca Türkiye’ye sosyal adalet gelecek. Çok büyük devler yerine küçük şirketler olmalı. Türkiye’de bir girişimcilik bakanlığı kurulmalı. Bu dünyada da ilk olur. Türkiye’yi gezdikçe de görüyorum fikri olan, girişimci ruha sahip çok genç var. Fakat bir kıvılcımla bunları tutuşturmalıyız. Yaratıcı düşünce ilk okuldan itibaren ders olarak okutulmalı. Girişimcilik bir kişinin içinde varsa çıkarırsın. Bu bakımdan Türkiye’nin toprağın altında yatan gerçek madeni girişimciliktir. Singapur ülke politikası olarak bunu benimsemiş ve 5 milyonluk ülkede ekstradan 30 bin girişimci çıkmış. İki dakikada sıfır maliyetle şirket kuruluyor. Girişimci dostu ortamın nimetlerini yiyorlar şu anda.