Krizde fırsat arayan seraya koşuyor

Güncelleme Tarihi:

Krizde fırsat arayan seraya koşuyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2009 10:22

Ege Bölgesi'nde jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerde yapılan modern seralarda üretim, ihracat ve istihdam rakamları kriz döneminde de artmaya devam ediyor.

Yatırımı bulunan şirketler kapasitelerini artırırken, değişik sektörlerden gruplar da yeni yatırımlara başladı.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İzmir'de Bergama-Dikili, Manisa'da Turgutlu ve Denizli'de Sarayköy ilçelerinde jeotermal sera yatırımları hızla artıyor.

Jeotermal enerjiyle, topraksız yöntemle yapılan tarımın sağladığı getiri ve ürünlerin pazar sorununun bulunmaması, diğer grupları da bu sektöre çekiyor. Ege Bölgesi'nde ilki 2002 yılında Agrobay tarafından 60 dönümlük alanda yapılan seraların 6 yılda 500 dönüme ulaşması ve şirketin kısa sürede Avrupa'nın en büyüğü haline gelmesi de yatırımcıları cezbediyor. Aynı yöntemle üretim yapmak üzere Bergama ve Dikili'de 7, Sarayköy'de 6 ve Turgutlu'da 2 jeotermal sera yatırımı yapılırken bir çok projenin de izinlerin çıkmasını beklediği belirtiliyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Agrobay Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şentürk, krizin etkilerinin görülmeye başladığı ilk aylarda ihracat pazarlarında bir duraklama yaşansa da şu anda satışların iyi durumda olduğunu söyledi.
Ağırlıklı olarak AB ve Rusya pazarına, domates ve biber ihracatı yaptıklarını ifade eden Şentürk, bu yıl ihracatın 10 milyon avroya ulaşacağını söyledi.

Kurdukları seralarla bu alanda bir meşale yaktıklarına inandıklarını, bu yatırımı örnek alarak yapılan yatırımların da hızla arttığını belirten Şentürk, “Bir çok arkadaşımız tarıma nasıl yatırım yapılabileceğini merak ediyor. Hemen her ay bir grubu ağırlıyoruz. Seralarımızı gezip bilgi alıyorlar. Özellikle jeotermal potansiyelin olduğu bölgelerde bu tip yatırımlar hızla artıyor” dedi.

Yatırıma başladığı dönemde bazı yatırımcıların seracılıkla para kazanılamayacağını iddia ettiğini ifade eden Şentürk, aynı girişimcilerin şimdi kendi seralarını kurduğunu söyledi.

2008 yılında sera alanlarını 250 dönümden 500 dönüme çıkardıklarını, Avrupa'nın en büyük ve dünyanın 5. büyük sera alanına sahip olduklarını belirten Şentürk, 2012 yılına kadar sera alanını bin dönüme çıkararak dünyanın en büyüğü olmayı hedeflediklerini söyledi.

Kriz döneminde işçi çıkarmadıklarını, pazar veya fiyat daralması yaşamadıklarını bildiren Şentürk, 2012'ye kadar çalışan sayısını iki katına çıkararak bin kişiyi istihdam etmeyi, yıllık 35 bin ton domates ve Kaliforniya biberi üretmeyi planladıklarını söyledi.

TARIM BAKANLIĞI'NA ELEŞTİRİ

Türkiye'nin bu konuda Avrupa'nın merkezi olma iddiasında bulunduğunu belirten Şentürk, sermaye ve pazarın hazır durumda olmasına rağmen Tarım Bakanlığı'nın sektöre sahip çıkmadığını savundu.

Seracılığa yatırım yapmak isteyen bir girişimcinin gerekli izinleri 2 yıldan önce alamayacağını savunan Şentürk, şunları söyledi:
“Aslında kağıt üstünde böyle bir yatırımı yapmak mümkün değil. 5 bakanlıktan izin alınması gerektiğini gören bu işten vazgeçiyor. Ancak biz sabırla uğraştık, hala da uğraşıyoruz. Yapmayı planladığımız bazı yatırımlar için ise pes ettik. Jeotermal yılan balığı çiftliği ve turistik merkez projelerimizi rafa kaldırdık.

Tesislerimizi bakanlar geziyor, bu durumu onlara da anlatıyoruz, hak veriyorlar. Ancak söylediklerimiz Ankara'ya gidince unutuluyor. Tarım Bakanlığı jeotermal seracılık konusunda bir planlama ve altyapı çalışması yapsa Türkiye, bu sektörden turizmden daha fazla getiri sağlar. Üstelik teşvik de istemiyoruz” diye konuştu.

DİĞER YATIRIMLAR

Bergama-Dikili arasındaki bölgede yatırımı bulunan Akcelep firması kapasitesini 50 dönüme çıkarırken, Vegevital firması 35 dönümlük kapasiteyi 100 dönüme çıkararak çalışan sayısını 40'dan 100'a yükseltme kararı aldı. Firmanın gelecek dönemde yatırımlarına devam ederek 180 dönüme kadar büyümek istediği ifade edildi.
Bölgedeki Türkeli ve Agrion Gıda firmaları da yatırımlarını büyütme kararı aldığı belirtildi.

TEKSTİLDEN TARIMA

Denizli'de de tekstil sektöründe kazançların düşmesi nedeniyle bir çok grubun jeotermal sera yatırımlarına ilgi duymaya başladığı belirtiliyor.

Bölgenin en büyük tekstil yatırımlarından olan Menderes Tekstil'i bünyesinde barındıran Akça Holding, kurduğu Smyrna Tarım şirketiyle Sarayköy'de 84 dönümlük alanda üretime başladı. Grup Koordinatörü Cemal İpekoğlu, tekstilde daha fazla büyümeyeceklerini belirterek seracılıkta büyüme hedefi kapsamında 2009'da 3 bin ton üretim planladıklarını söyledi. Pazar sorununun bulunmadığını, tam tersine talebe yetişme sıkıntısı olduğunu dile getiren İpekoğlu, bu yatırımı büyüteceklerini de söyledi.

Çorap üretiminde Anadolu'nun en büyük tesisine sahip Ada Tekstil A.Ş de Sarayköy'de 50 dönümlük sera oluşturdu. Şirket Başkanı Tekin Ada, deneme üretimlerini tamamladıklarını, mevcut yatırımı başlangıç olarak gördüklerini, gelecekte seracılıkta büyümeyi hedeflediklerini söyledi.

TOBB BAŞKANI'NIN DA YATIRIMI VAR

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ortağı olduğu Eskihisar Tarım AŞ'ye ait 90 dönümlük seralarda domates ve biber üretimi devam ediyor. Şirketin 2 bin 500 tonluk üretiminin tamamına yakınını ihraç ettiği ifade ediliyor.

BİLGİSAYAR YÖNETİMİNDE VE TOPRAKSIZ

Jeotermal kaynaklardan çıkan 100 derecelik suyla ısıtılan seralarda üretim bilgisayar teknolojisiyle yönetiliyor. Seraların iklimlendirme şartlarının tümü bilgisayar tarafından belirlenip uygulanıyor, insan gücü sadece ürünlerin toplanıp paketlenmesinde devreye giriyor.

Seralarda toprak yerine perlit, Hindistan cevizi lifi ya da ponza kullanılıyor. Topraktaki yetiştiriciliğe göre iki kat fazla verim alınabiliyor.

Yatırım maliyetinin dekar başına 50 bin TL'yi bulması nedeniyle genelde büyük yatırımcıların tercih ettiği jeotermal seraların 1-2 yıllık zaman dilimi içinde kendini amorti ettiği ifade ediliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!