Kriz ’teğet geçiyor’ derken Türkiye, yüzde 3.6’yla dünya küçülme liderliğine oynuyor

Güncelleme Tarihi:

Kriz ’teğet geçiyor’ derken Türkiye, yüzde 3.6’yla dünya küçülme liderliğine oynuyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2009 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ısrarla ’teğet geçiyor’ dediği küresel krizin, Türkiye ekonomisinde daralmaya yol açacağını hükümet de kabul ederek, hedeflerde revizyona gitti. Devlet Bakanı Nazım Ekren’in açıkladığı yeni hedeflere göre, yılbaşında yüzde 4 öngörülen büyüme, yüzde 3.6 daralmaya dönüşecek. Türkiye, krizin merkez üssü ABD’yi de sollayıp en çok küçülecek ülkelerden biri olacak.

TÜM dünyayı etkisi altına alan küresel krizin Türkiye’ye etkilerinin sınırlı düzeyde kaldığı açıklamalarına ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ’teğet geçiyor’ söylemindeki ısrarına karşın, ekonomik hedefler de revizyona gidildi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren tarafından, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklanan yeni ekonomik hedefler ve katılım öncesi ekonomik program, krizin Türkiye’ye etkilerini gözler önüne serdi. Buna göre 2009’da hedeflendiği gibi yüzde 4 büyümeyecek, yüzde 3.6 küçülecek. Krizin anavatanı Amerika’da bile bu yıl için yüzde 2.4’lük küçülme beklenirken, bu hedefle Türkiye 2009’da en çok küçülecek ülkeler arasında yer aldı. Enflasyon hedefinin yüzde 6.9 olarak revize edildiği programa göre cari açık da 11 milyar dolara olacak. Aralık sonu itibarıyla yüzde 13.6’yla rekor düzeyde bulunan işsizlik oranı ise yılı aynı seviyelerde yüzde 13.5 ile kapatacak.

Etkilenmemiz kaçınılmaz

Krizin etkileri dikkate alınarak yenilenen katılım öncesi ekonomik program öncesi, tüm dünyada yaşanan gelişmeleri özetleyen Ekren, bu krizin saedce finans kesimini değil, tüm sektörleri etkilediğini, ekonomik krizin iletişim ve güven krizine dönüştüğünü anlattı. Küresel finans krezinin bütün ülkeleri etkilediği gibi Türkiye’yi etkilemesinin de ’kaçınılmaz’ olduğunu dile getiren Ekren, genel olarak bakıldığında Türkiye’nin makro ekonomik performansının göreceli olarak iyi olduğunu savundu. Ancak temel makro ekonomik göstergelerindeki performansın krizle birlikte değişmeye başladığını da söyleyen Ekren, bu etkiyi azaltmak için bazı güncellemeler gerektiğini belirtti.

Herkes değiştirdi

Son 5-6 ayda uluslararası kuruluşların ve ülkelerin temel ekonomik göstergelere ilişkin tahminleri sürekli değiştirdiğine dikkat çeken Ekren, şunları dile getirdi: "Son yıllarda uygulanan başarılı maliye politikasıyla Türkiye, uluslararası kriz döneminde borç çevirme sorunlarıyla karşılaşmaksızın talebi destekleyici ve sosyal yönü kuvvetli programları hayata geçirebilme olanağı buldu. 2009 yılında küresel kriz nedeniyle hem gelirlerin azalması hem de artan sosyal ve iç talebi desteklemeye yönelik inisiyatifler nedeniyle harcama tarafının artmasıyla yakın geçmişteki bütçe performansından sapılacağı da açık. 2008 ve 2009 yılında 6 tedbir paketi uygulamaya koyduk. Uygulamaya koyduğumuz tedbirlerin sayısı da 53’e ulaştı."

Bir paket de istihdam için açıklanacak

NAZIM Ekren, Avrupa Birliği’ne (AB) gönderilen 2009-2011 dönemini kapsayan katılım öncesi ekonomik program için "IMF ile yapmaya hazırlandığımız anlaşmanın da temel bileşenlerini içeriyor" dedi. Ekren bu arada kredi garanti fonunu güçlendirmeye yönelik çalışmalardan da paket olarak söz ederken, bir diğer paketin de istihdamla ilgili olacağını açıkladı.

Üretimde artış 2010’a kaldı

KÜRESEL krizin yarattığı talep daralması ve dış ticaretteki yavaşlamanın etkisiyle sanayi üretiminde görülen kay kaybı, revize hedeflere göre yılın tamamına yansıyacak. Nazım Ekren, aylar itibariyle düşüşün hız kestiğini belirtmekle birlikte, programda sanayi sektöründe üretimin bu yıl yüzde 9.7 oranında daralması öngörüldü. Sanayi üretiminin 2010 yılında yüzde 3 artması beklenirken, 2011 yılında yüzde 4.7’lik bir büyüme tahmin ediliyor.

İhracat 2008 seviyesi için yıllarca bekleyecek

GEÇEN yılı 132 milyar dolarlık ihracatla kapatan Türkiye’nin yeniden bu seviyeleri görmesi biraz zaman alacak. 2009 yılı için 149 milyar dolar olarak öngörülen ihracat hedefi, bu yıl için 104 milyar lira olarak revize edilerek, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in telaffuz ettiği 109 milyar doların da altında kaldı. Programda, 2010’da 111 milyar dolar ve 2011 yılı için de 120 milyar dolarlık ihracat öngörülüyor. Dış ticaret açığının da 2009’da 34, 2010’da 43, 2011’de 54 milyar dolar olması bekleniyor.

Orta vadeli program mayısta

NAZIM Ekren, 2009 ile 2011 yıllarını kapsayan katılım öncesi ekonomik programdaki revizyonu açıklarken, 2012 yılını da içine alan orta vadali programı da mayıs ayında açıklayacaklarını duyurdu. Ekren, bu programın temel önceliğinin orta vadede güven ve istikrarı sağlamak olduğunu dile getirirdi. Yeni orta vadeli programın 3 önemli bileşeni olacağını belirten Ekren, bunları şöyle sıraladı: "Geçmiş dönemin gelişmelerinin değerlendirilmesi, 2007-2013 kalkınma planı ile uyumlu, 2013 hedefini yakalayacak şekilde yeni dönemin amaçları ve hedeflerinin güncelleştirilmesi ve bu amaç ve hedeflere ulaşmada, kullanılacak politikalar, reformlar ve stratejiler açık bir şekilde ortaya konulması."

Vergide otomatik tahsilata geçilecek

PROGRAMA doğrultusunda, 2010 içinde otomatik vergi tahsilat sisteminin hayata geçirilmesi için eylem planı oluşturulacak. Gelir vergisi sisteminin yeniden şekillendirilmesine ilişkin çalışmaların 2009’da sonuçlandırılması öngörülüyor. Ancak programdaki bilgilere göre göre, genel devlet gelir ve harcamaları kapsamında 2008 yılında GSYH’ye oranı yüzde 18.1 olan vergilerin payı, 2009 yılında yüzde 18’e gerileyecek.

GAP’a 4 yılda 12.2 milyar Euro akacak

PROGRAM kapsamında GAP eylem planına 2008-2012 döneminde toplam 12.2 milyar Euro kaynak aktarılacak. Vergi ve kamu maaş politikalarıyla KİT fiyatları kamu hedefleriyle uyumlu şekilde ayarlanacak. Maktu vergi ve harçlar, genel ekonomik koşullar göz önüne alınarak güncellenecek ve gelir kaybına yol açacak düzenlemeye gidilmeyecek.

Cari açık 2010’da yükselişe geçecek

KRİZ düşüşe geçen cari açığın yıl sonunda 11 milyar dolar olması öngörülürken, toparlanmanın etkisiyle cari açığın 2010’da 18.6 milyar dolara, 2011’de de 26.4 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Geçen yıl yüzde 1,5 olarak gerçekleşen genel devlet açığının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı bu yıl yüzde 4.6’ya yükselecek. 2010 ve 2011 yılları için de söz konusu oran için yüzde 3.2 ve yüzde 2.8 düzeyinde olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!