Kriz sayesinde reform yapıyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2002 02:11
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye'nin krizi sadece makro ekonomiyi istikrarlı hale getirmek için değil, yapısal reformların gerçekleştirilmesi amacıyla da vesile olarak kullandığını ifade etti.
Derviş, ‘‘Yolumuz, kapımız açık. Daha iyi bir ekonomik performansın şartları oluşturuldu’’ diyerek, Türkiye'nin siyasi sisteminde de eski ideolojik çatışma ve tartışmaları geride bıraktığına dikkat çekti.
Devlet Bakanı Derviş, dün geldiği İngiltere Oxford Üniversitesi'nde konferans verdi. Derviş, ekonomik krizlerin pahalı faturalarının yanı sıra olumlu etkilerde de bulunduğunu kaydetti. Konuşmasında, 11 Eylül'ün Türkiye'yi sarstığını hatırlatan Derviş, ‘‘Çabaların sonuçları tehlikeye girdi. IMF'den destek istendi’’ dedi. Derviş, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Tabii bunda Türkiye'nin başarılı bir dış politika sergilemesi ve uluslararası alanda terörizme karşı verilen mücadeleye büyük bir işbirliğiyle katılması önemli bir etkendi. Bir diğer önemli etkeni de içerde güçlü bir ekonomik programın uygulanması oluşturdu. Bu ikisi tabloyu olumlu yönde değiştirdi. İkisi birarada sonuç verdi. Biri bile olmasaydı Türkiye, Arjantin örneğinde olduğu gibi kaybolabilirdi.’’
Derviş, sözlerini‘‘Önümüzdeki 10 yıl çok daha iyi gelecek. AB üyeliği burada anahtar öneme sahip. Türk insanında Avrupa ailesine mensubiyet isteği büyük’’ diye tamamladı.
Derviş, bir gazetecinin Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel'in Türkiye'nin önümüzdeki 2-3 yıl içinde kendi ekonomik programını oluşturamaması halinde Arjantin'in akibeti uğrayacağı yolundaki yorumunu hatırlatması üzerine, ‘‘Sayın Erçel eğer Türkiye'nin IMF'den para alarak yoluna devam edemeyeceğinden söz ediyorsa, bu doğrudur. Kredi alarak sürdüremeyiz. Yakında geri ödemelere başlayacağız. Kendi kayraklarımızı oluşturmak zorundayız’’ dedi.
Devlet Bakanı Derviş, dün geldiği İngiltere Oxford Üniversitesi'nde konferans verdi. Derviş, ekonomik krizlerin pahalı faturalarının yanı sıra olumlu etkilerde de bulunduğunu kaydetti. Konuşmasında, 11 Eylül'ün Türkiye'yi sarstığını hatırlatan Derviş, ‘‘Çabaların sonuçları tehlikeye girdi. IMF'den destek istendi’’ dedi. Derviş, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Tabii bunda Türkiye'nin başarılı bir dış politika sergilemesi ve uluslararası alanda terörizme karşı verilen mücadeleye büyük bir işbirliğiyle katılması önemli bir etkendi. Bir diğer önemli etkeni de içerde güçlü bir ekonomik programın uygulanması oluşturdu. Bu ikisi tabloyu olumlu yönde değiştirdi. İkisi birarada sonuç verdi. Biri bile olmasaydı Türkiye, Arjantin örneğinde olduğu gibi kaybolabilirdi.’’
Derviş, sözlerini‘‘Önümüzdeki 10 yıl çok daha iyi gelecek. AB üyeliği burada anahtar öneme sahip. Türk insanında Avrupa ailesine mensubiyet isteği büyük’’ diye tamamladı.
Derviş, bir gazetecinin Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel'in Türkiye'nin önümüzdeki 2-3 yıl içinde kendi ekonomik programını oluşturamaması halinde Arjantin'in akibeti uğrayacağı yolundaki yorumunu hatırlatması üzerine, ‘‘Sayın Erçel eğer Türkiye'nin IMF'den para alarak yoluna devam edemeyeceğinden söz ediyorsa, bu doğrudur. Kredi alarak sürdüremeyiz. Yakında geri ödemelere başlayacağız. Kendi kayraklarımızı oluşturmak zorundayız’’ dedi.