Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2001 02:02
Fansız iş dünyasının en önemli örgütü MEDEF, Türkiye'ye yaptığı çıkartmayla kriz ortasında moral verdi. MEDEF Başkanı M. Ernest-Antoine Seiliere, "Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz ve yeni iş imkanları yaratmak istiyoruz" dedi.
Kriz içinde, krizler yaşayan Türkiye, Fransız işadamlarının anlamlı ilgisi ile moral buldu. İstanbul ve Ankara'da iş ve siyaset çevreleri ile temaslarda bulunmak için Türkiye'ye gelen Fransız Girişimciler Hareketi (MEDEF) üyeleri krizden bunalan Türk işadamlarına moral verdi.
Türkiye'de yatırım yapmış ya da yapacak Fransız şirketlerinin en üst düzey temsilcilerinden oluşan 70 kişilik heyet dün işadamları ile özel bir toplantı yaptı ve ardından İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı (İMKB) gezdi. Sabahki toplantıda Türk işadamlarına moral veren MEDEF Başkanı M. Ernest-Antoine Seiliere, ‘‘Bu büyük heyet sizlerle dostluğumuzun kanıtıdır. Aslında heyetimize çok daha fazla işadamı katılmak istedi ve biz
seçim yapmakta zorlandık. Biz Türkiye'nin AB üyelik sürecini destekledik ve bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Burada yapacağımız görüşmeler ile yeni iş imkanları yaratmayı amaçlıyoruz’’ dedi.
İki ülke arasında Fransız parlamentosunun sözde Ermeni soykırımını tanıyan kararı ile başlayan gerilimin bitmesi ve diyalogun başlaması için çalıştıklarını vurgulayan M. Ernest-Antoine Seiliere, Türkiye'deki reform sürecini de yakından izlediklerini belirterek, ‘‘TÜSİAD'lı arkadaşlarımız bize Türk ekonomisini anlatıyor ve Türk iş dünyasını tanıtıyor. Biz zaten Türkiye'nin büyük bir ekonomi olduğunu biliyoruz ve Avrupa Birliği'ne üye olacağına da inanıyoruz. Bu yolda desteğimizi de sürdürüyoruz. Bizler ülkelerimiz arasındaki güçlükleri de aşmaya çalışıyoruz. Yeni ve güçlü bir ilişki inşa edilmesi için uğraşıyoruz. Siyasilerin de bu çalışmalara destek vermesini bekliyoruz’’ diye konuştu. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Fransızlar'a Türkiye ekonomisini, IMF ilişkileri ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ekonominin başına geçiş sürecini özetledi. Özilhan, Türk iş dünyasının da genel olarak programı desteklediğini bunun şu anda da prensipte devam ettiğini vurguladı ve krizdan çıkış için yapılanları umut verici olarak niteledi. Özilhan, ‘‘Türkiye ekonomisi zor bir dönemden geçiyor. Ancak krizden çıkış için yapılanlar umut verici. Parlamentomuz çok hızlı çalıştı. Demokratikleşme, ekonomik reformlar, Avrupa Birliği süreci için önemli adımlar atılıyor. AB sürecinin önünde engel gibi görünen birçok konuda çalışmalar sürüyor. Sizlerin ortaklığı ve desteği Türkiye için Türk iş alemi için çok önemli. İki ülke arasındaki diyaloğun gelişmesi için hepimiz gayret etmeliyiz. Umarım bu toplantılardan da işe yarayan önemli sonuçlar çıkar’’ dedi.
Özilhan, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada da MEDEF ile çok yararlı bir toplantı yaptıklarını belirterek şöyle konuştu:
‘‘Fransa için Türkiye çok önemli. Fransız yatırımcılar bu yüzden her zaman Türkiye'yi desteklediler. Bilhassa AB üyeliği sürecinde destekleri büyük önem taşıyor. Kısa süreli yaşanan krizler gelir geçer. Bu yüzden bir kaygımız yok. En büyük yatırımcı grubu burada. Onlar da zaten kısa vadeli ya da krize göre yatırım yapan insanlar değil. Çok olumlu bir havada görüşmeler sürüyor. Tabii ki hemen kısa sürede somut bazı yatırım kararları ilan etmek mümkün değil.’’
Arjantin gündemi değiştirdiTÜSİAD ve MEDEF üyeleri Arjantin'i ve önceki gün yaşananların Türkiye'ye etkisi konusunda kulis yaptı. Türkiye'nin uzun süreden beri krizde olduğunu zaten bilen Fransızlar'ın önceki güne kadar bu aşamadan sonra krizden çıkışın başlayacağına inandıklarını ancak şimdi ‘‘Global bir etki ile Türkiye'de yeniden
döviz ve faiz dalgalanmaları olabilir mi’’ diye sordukları bildirildi. Bu konuşmaların özellikle de finans sektöründe görüşmeler yapan Fransız işadamlarınca seslendirildiği kaydedildi.
TÜSİAD medyayı sınıflara ayırdıFransız işadamlarına Türkiye gündemini özetlemeyi amaçlayan TÜSİAD, Türk basınını kategorize ederek sundu. TÜSİAD'ın hazırladığı dosyada, gazeteler ve manşetleri yer alırken gruplama da ‘‘liberal’’, ‘‘islamcı’’, ‘‘milliyetçi’’ ve ‘‘solcu’’ basın başlıkları altında yapıldı.
MEDEF heyetindeki dev şirketlerBNP Paribas: Jacques Desponts
Accor S.A.: Jacqueline de Soria
Alban Cooper: Jean-Yves Lecerf
Arianespace: Patrice Albrecht
Alcatel Cit: Gerard Dega
Carrefour: Daniel Bernard
Citibank Int.: Patrick Chauliac
Club Mediterranee: Bertrand Julien-La Ferriere
Credit Agricole Indosuez: Henri Guillemin
De Dietrich&Cie: Regis Bello
Eurocopter: Luc Barriere
Societe Generale: Frederic Genet
Özince: Demek ki yeteri kadar güven oluşmadıTürkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, piyasalardaki son dalgalanmaları güvenin yeteri kadar sağlanamamış olmasına bağladı. Özince, ‘‘Demek ki güveni sağlamakta yeteri kadar etkin olunamadı. Türkiye'de kredibilitenin yükseltilmesi zorunluluktur. Bu zorunluluk sadece IMF ile ilişkiler için değil genel olarak gerekli olan bir şey. Türkiye tabii ki bütün ilişkilerini sürdürecek. Ancak, kredibilite kötü ise maliyet yüksek olacak’’ dedi. Özince, piyasaları sanıldğı gibi dedikoduların değil gerçeklerin etkilediğini vurguladı ve şöyle konuştu: ‘‘Türkiye'de dedikoduya gerek duyulmayacak kadar herşey açıkça ortada. Gergin dönemlerde bütün kuruluşlar kreditörler ve ratingciler gereğinden fazla hassas olabilir.
Kredi vermede katı davranır. Bu da normal. Ancak Arjantin ile ilgili olumlu gelişmeler de bugünden itibaren bizi olumlu etkileyebilir. Zaten gelişmeler hep olumsuz olacak değil. Çünkü olumsuzluk herkesi kötü etkiler. Şu anda dövizde de faizde de fiyat yüksek diye düşünüyorum.’’
Özince, bankacılık operasyonları hakkında da rastgele yorumlar değerlendirmeler yapılmaması gerektiğini oyunu kurallarına göre oynamamakta direnenlerin o işi yapamayacağını vurguladı.
Renault: Biz otuz yıldır kazanıyoruzTürk-Fransız İş Konseyi Eş Başkanı ve Renault SA Başkanı M. Louis Schweitzer, Renault'un Türkiye'deki tecrübelerini Fransız işadamlarına bir kez daha aktardı. Schweitzer, ‘‘Biz 30 yıldır Türkiye'deyiz. Bu sürede Türkiye ekonomisinin sürekli büyüdüğüne şahit olduk. Bu büyümenin yine devam edeceğine inanıyoruz. Oyak ile çok verimli, kazançlı ve sağlam bir ortaklığımız var. Önceleri sadece Türk tüketicisini hedefleyen yatırımlar yapmıştık. Ancak sonra gördük ki Türkiye mutlaka Avrupa Birliği'nin ve global ekonominin bir parçası olacak. Birkaç yıl önce yaptığmız yeni yatırımları da buna göre yaptık ve artık Türkiye'de ürettiğimiz otomobilleri Batı ve Doğu Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Buradan ihracatımız da çok hızlı arttı. Şu anda yaşanan sıkıntıların da geçeceğine inanıyoruz ve her iki ülkenini siyasilerinin ilişkileri desteklemelerini arzu ediyoruz’’ dedi.
Türk-Fransız İş Konseyi'nin Türk Eş Başkanı Aldo Kaslowski de, Fransız işadamlarından ülkelerine döndüklerinde medyaya, siyasetçilere ve kamuoyuna Türkiye ile ilgili olumlu şeyler anlatmalarını istedi.
YASED: Fransızlar bize önemimizi gösterdiYabancı Sermaye Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yöneyman, Fransızlar'ın bu kadar güçlü bir heyetle (MEDEF) Türkiye'ye gelmesinin ülkemizin yabancı yatırımlar açısından önemini bir kere daha vurguladığını söyledi. Kalkınmanın, bu krizden çıkmanın önemli bir parçası olarak doğrudan yabancı yatırımları kullanmak için aksiyon gerektiğini ifade eden Yöneyman, bu aksiyonların henüz tam ortaya çıkmadan böyle bir heyetin gelmesinin çok cesaret verici olduğunu vurguladı.
Bu temasların sonucunda ilgililere de çok güzel mesajlar gideceğine emin olduğunu anlatan Yöneyman, ‘‘Bundan sonra yapılacak iş gerekli aksiyonları, gerekli adımları atmaktır’’ dedi. Yöneyman, ‘‘Hükümet bu anlamda gerekli güveni verebiliyor mu?’’ sorusu üzerine de, şöyle dedi:
‘‘Şu anda gerekli güveni verebilmesi için önce tozların durulması, herkesin yarıyı görmesi gerekiyor. Şu anda bulanık bir ortam. Gereksiz yere bulandırılmış bir ortam. Ama IMF ile ilgili karar ortaya çıktıktan sonra haftasonuna daha rahat girebileceğimizi ümit ediyorum.Yani olayların daha sakin gelişeceğine inanıyorum.’’
Yücaoğlu: Dipteyiz bundan kötüsü yokTÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Erkut Yücaoğlu, Arjantin'deki durumun Türkiye'yi daha derinden etkilemesinin Türkiye'de güvenin olmamasından kaynaklandığın vurguladı. Yücaoğlu, ‘‘Güven bunalımını aşmak için hükümetin tartışmasız bir şekilde programı uygulaması lazım. Her defasında tartışma çıkması sağlıklı bir hadise değil. Hükümetin birkez toplanıp önceliklerini ortaya koyması ve tartışmaktan vazgeçmesi lazım. Bu tür kilitlenmeler devam ederse siyasi istikrar yok olacak ve o zaman siyasette de hükümette de değişiklikler olabilir. Biz bunu temenni etmiyoruz. Sonuç böyle olursa daha fazla da etkileneceğimizi de sanmıyorum. Çünkü zaten herşey dibe vurmuş vaziyette’’ dedi. Yücaoğlu ayrıca, makro ekonomiden mikro ekonomik tedbirlere geçilmesini bunun için de Bakanlar Kurulu'nun bazı tedbirler alması gerektiğini savundu.