Kriz öncesine dönüyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2010 16:03
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin çok hızlı şekilde devam ettiğini bildirdi ve "Ekonomide kriz öncesi duruma dönmek üzereyiz" dedi.
Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi EPC ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenen "Küresel Kriz ve Türk Ekonomisi" konulu toplantıda konuşan Şimşek, Türkiye'nin küresel krizin etkilerini hızla atlatmakta olduğunu ifade etti.
Bu yılın ilk çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasılada yaklaşık yüzde 12 büyüme beklediğini kaydeden Şimşek, "Büyüme rakamları henüz açıklanmadı ama bizdeki toparlanma çok güçlü seviyede" diye konuştu.
OECD'nin Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 6,3-6,4 arasında büyüyeceği öngörüsünde bulunduğunu, bu rakamın özel sektör tahminlerinde ise yüzde 4,5 ile yüzde 7,5 arasında değiştiğini kaydeden Şimşek, kendilerinin büyüme rakamına temkinli yaklaşarak bütçeye yüzde 3,5'lik büyüme hedefi koyduklarını anlattı.
Şimşek, gelişmelerin söz konusu oranın çok üzerinde bir büyümeye işaret ettiğini bildirdi.
"Biz şoklara karşı tecrübeliyiz" diyen Maliye Bakanı, Avrupa Birliği'nin krizden çıkmak için 1 trilyon dolarlık paket açıkladığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz böyle birşey yapmadık ancak Türkiye krizi çok iyi yönetti. Bizim en büyük avantajımız yapısal reformlarla mali yapımızı güçlendirmemiz oldu. Biz geçmişte bankacılık sistemine çok sert kurallar koyduk. Eğer bir banka kötü yönetim nedeniyle batarsa o bankanın sahibi ve yakınlarını kayıplardan sorumlu hale getirdik. Bankacılara ciddi sorumluluklar yükledik. Dolayısıyla bankacılık sektörü çok büyük paralar kazanmak için riske girmek yerine sorumluluk içinde davrandılar. Biz 2001-2002'de böyle bir tecrübe yaşadık. 2009 yılında ise krize rağmen Türk bankaları çok ciddi karlar elde etti. Bu krizde birçok ülkedeki bankalar sermayelerini kaybetti, sektör devletten para çekti ancak bizim bankalarımız devletten para almak yerine büyük karlar elde etti. Bankacılık Türkiye'de çok karlı bir sektör."
Bakan Şimşek, "Türkiye'nin eskiden parasal desteğe ihtiyaç duyduğunda hemen IMF'ye gittiğini, ancak günümüzde kendi programını ortaya koyarak krizden kendi imkanlarıyla çıkabileceğini ispat ettiğini" vurguladı.
“DEĞİŞİM TÜRKİYE İÇİN OLDUKÇA ZOR”
Maliye Bakanı Şimşek, AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirirken, Türkiye'nin AB'ye duyduğu ihtiyaç kadar AB'nin de Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu söyledi.
"17 yıllık ekonomist olarak bunu söylüyorum" diyen Şimşek, AB'nin dinamik ve enerjik Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
AB'ye uyum sürecinin Türkiye'ye çok katkı sağladığını belirten Şimşek, Türkiye'nin tek amacının AB'ye katılmak olmadığını, aynı zamanda kendi dönüşümünü gerçekleştirmek istediğini kaydetti.
Türkiye'de değişimin kolay olmadığının altını çizen Şimşek, "Biz Osmanlı İmparatorluğu;ndan doğmuş bir ülkeyiz. Bazı ülkelerde değişim kolay olabilir, bazı ülkeler bir gecede tüm sistemlerini değiştirebilir ama Türkiye için değişim oldukça zor. Bizim dönüşüm için AB'ye ihtiyacımız var. Değişim maliyetli ama Avrupa bize destek verirse değişimi daha hızlı gerçekleştirebiliriz" dedi.
Avrupa'da herkesin Hindistan'ı, Çin'i konuştuğunu ama Türkiye'nin de bölgesinde Hindistan ve Çin gibi güçlü bir ülke olduğunu belirten Şimşek, uzun vadeli bakıldığında Türkiye'nin ciddi potansiyelinin kolaylıkla görülebileceğini anlattı.
Gümrük Birliği'nin de Türkiye'de rekabeti güçlendiren bir faktör olduğunu vurgulayan Şimşek, yaptıkları düzenlemelerle Türkiye'de yatırım yapacaklara ciddi fırsatlar sunduklarını ve mali kuralla mali disiplini teminat altına aldıklarını söyledi.
Toplantıda katılımcılardan birçok soru alan Şimşek, AK Parti iktidarı döneminde eğitime, AR-GE ve altyapıya büyük yatırım yaptıklarını kaydetti.
Şimşek, "Biz ucuz işçilikte değil katma değerli ürünlerde rekabet etmek istiyoruz. Katma değeri olmayan ürünlerle nereye kadar gidebilirsiniz, nasıl gelişebilirsiniz? Gelişmek için katma değerli ürünleri üretebilmek zorundasınız" şeklinde konuştu.
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından bu ülkeyle yaşanan gerginlikle ilgili bir soru üzerine, gelişmelerin üzüntü verici olduğunu belirten Şimşek, "İsrail vatandaşlarıyla hiçbir sorunumuz yok ancak Gazze halkının yaşadıkları kabul edilemez. Biz o insanların acısını sona erdirmek ve barışın gelmesi için mücadele ediyoruz" dedi.
BATMAN ESPRİSİ
Bu arada konuşma öncesinde Bakan Şimşek'in özgeçmişini okuyan Avrupa Politika Merkezi Başkanı Hans Martens, Şimşek'in Batmanlı olduğunu görünce bu şehrin çizgi film kahramanı Batman'la bir ilgisi olup olmadığını merak etti.
Bunun üzerine gülümseyen Bakan Şimşek, "Batman'la başlayayım. Bizim 81 ilimizden biri Batman'dır. Çizgi film karakteriyle hiçbir alakası yok ama birkaç yıl önce Batman Belediye Başkanı, çizgi film yapımcılarından isim hakkı talep etti" dedi.
Buradan kendi geçmişine değinen Şimşek, Batman'da bir Kürt ailenin çocuğu olduğunu, anne babasının okuma yazma bilmediğini ve çiftçilikle uğraştığını, 8 kardeşi olduğunu anlatarak,"Benim hikayem Türkiye'de yaşanan dönüşümü gösteriyor" ifadesini kullandı.
Bu yılın ilk çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasılada yaklaşık yüzde 12 büyüme beklediğini kaydeden Şimşek, "Büyüme rakamları henüz açıklanmadı ama bizdeki toparlanma çok güçlü seviyede" diye konuştu.
OECD'nin Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 6,3-6,4 arasında büyüyeceği öngörüsünde bulunduğunu, bu rakamın özel sektör tahminlerinde ise yüzde 4,5 ile yüzde 7,5 arasında değiştiğini kaydeden Şimşek, kendilerinin büyüme rakamına temkinli yaklaşarak bütçeye yüzde 3,5'lik büyüme hedefi koyduklarını anlattı.
Şimşek, gelişmelerin söz konusu oranın çok üzerinde bir büyümeye işaret ettiğini bildirdi.
"Biz şoklara karşı tecrübeliyiz" diyen Maliye Bakanı, Avrupa Birliği'nin krizden çıkmak için 1 trilyon dolarlık paket açıkladığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz böyle birşey yapmadık ancak Türkiye krizi çok iyi yönetti. Bizim en büyük avantajımız yapısal reformlarla mali yapımızı güçlendirmemiz oldu. Biz geçmişte bankacılık sistemine çok sert kurallar koyduk. Eğer bir banka kötü yönetim nedeniyle batarsa o bankanın sahibi ve yakınlarını kayıplardan sorumlu hale getirdik. Bankacılara ciddi sorumluluklar yükledik. Dolayısıyla bankacılık sektörü çok büyük paralar kazanmak için riske girmek yerine sorumluluk içinde davrandılar. Biz 2001-2002'de böyle bir tecrübe yaşadık. 2009 yılında ise krize rağmen Türk bankaları çok ciddi karlar elde etti. Bu krizde birçok ülkedeki bankalar sermayelerini kaybetti, sektör devletten para çekti ancak bizim bankalarımız devletten para almak yerine büyük karlar elde etti. Bankacılık Türkiye'de çok karlı bir sektör."
Bakan Şimşek, "Türkiye'nin eskiden parasal desteğe ihtiyaç duyduğunda hemen IMF'ye gittiğini, ancak günümüzde kendi programını ortaya koyarak krizden kendi imkanlarıyla çıkabileceğini ispat ettiğini" vurguladı.
“DEĞİŞİM TÜRKİYE İÇİN OLDUKÇA ZOR”
Maliye Bakanı Şimşek, AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirirken, Türkiye'nin AB'ye duyduğu ihtiyaç kadar AB'nin de Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu söyledi.
"17 yıllık ekonomist olarak bunu söylüyorum" diyen Şimşek, AB'nin dinamik ve enerjik Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
AB'ye uyum sürecinin Türkiye'ye çok katkı sağladığını belirten Şimşek, Türkiye'nin tek amacının AB'ye katılmak olmadığını, aynı zamanda kendi dönüşümünü gerçekleştirmek istediğini kaydetti.
Türkiye'de değişimin kolay olmadığının altını çizen Şimşek, "Biz Osmanlı İmparatorluğu;ndan doğmuş bir ülkeyiz. Bazı ülkelerde değişim kolay olabilir, bazı ülkeler bir gecede tüm sistemlerini değiştirebilir ama Türkiye için değişim oldukça zor. Bizim dönüşüm için AB'ye ihtiyacımız var. Değişim maliyetli ama Avrupa bize destek verirse değişimi daha hızlı gerçekleştirebiliriz" dedi.
Avrupa'da herkesin Hindistan'ı, Çin'i konuştuğunu ama Türkiye'nin de bölgesinde Hindistan ve Çin gibi güçlü bir ülke olduğunu belirten Şimşek, uzun vadeli bakıldığında Türkiye'nin ciddi potansiyelinin kolaylıkla görülebileceğini anlattı.
Gümrük Birliği'nin de Türkiye'de rekabeti güçlendiren bir faktör olduğunu vurgulayan Şimşek, yaptıkları düzenlemelerle Türkiye'de yatırım yapacaklara ciddi fırsatlar sunduklarını ve mali kuralla mali disiplini teminat altına aldıklarını söyledi.
Toplantıda katılımcılardan birçok soru alan Şimşek, AK Parti iktidarı döneminde eğitime, AR-GE ve altyapıya büyük yatırım yaptıklarını kaydetti.
Şimşek, "Biz ucuz işçilikte değil katma değerli ürünlerde rekabet etmek istiyoruz. Katma değeri olmayan ürünlerle nereye kadar gidebilirsiniz, nasıl gelişebilirsiniz? Gelişmek için katma değerli ürünleri üretebilmek zorundasınız" şeklinde konuştu.
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından bu ülkeyle yaşanan gerginlikle ilgili bir soru üzerine, gelişmelerin üzüntü verici olduğunu belirten Şimşek, "İsrail vatandaşlarıyla hiçbir sorunumuz yok ancak Gazze halkının yaşadıkları kabul edilemez. Biz o insanların acısını sona erdirmek ve barışın gelmesi için mücadele ediyoruz" dedi.
BATMAN ESPRİSİ
Bu arada konuşma öncesinde Bakan Şimşek'in özgeçmişini okuyan Avrupa Politika Merkezi Başkanı Hans Martens, Şimşek'in Batmanlı olduğunu görünce bu şehrin çizgi film kahramanı Batman'la bir ilgisi olup olmadığını merak etti.
Bunun üzerine gülümseyen Bakan Şimşek, "Batman'la başlayayım. Bizim 81 ilimizden biri Batman'dır. Çizgi film karakteriyle hiçbir alakası yok ama birkaç yıl önce Batman Belediye Başkanı, çizgi film yapımcılarından isim hakkı talep etti" dedi.
Buradan kendi geçmişine değinen Şimşek, Batman'da bir Kürt ailenin çocuğu olduğunu, anne babasının okuma yazma bilmediğini ve çiftçilikle uğraştığını, 8 kardeşi olduğunu anlatarak,"Benim hikayem Türkiye'de yaşanan dönüşümü gösteriyor" ifadesini kullandı.