Güncelleme Tarihi:
Roubini, önde gelen kanaat önderlerinin düşünce ve yorumlarının yer aldığı "Project Syndicate" adlı sitede yayımlanan yazısında, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere, önde gelen merkez bankalarının küresel krizden bu yana sıfıra yakın faiz politikaları izlediklerine dikkat çekti.
Bu bankaların, daralan ekonomiyi toparlanma sürecinde desteklemek için piyasalara bol miktarda likidite enjekte ettiklerine dikkat çeken Roubini, ancak giderek büyüyen likiditenin piyasalarda sorunlar yaratabileceği uyarısında bulundu ve ekledi:
"Kısacası, merkez bankalarının likidite yaratması tahvil faizlerini düşük tutabilir ve piyasalardaki hareketliliği azaltabilir. Bunun sonucunda, Fed’in beklenenden örken faiz artırımına başlaması, petrol fiyatlarının aniden yükselişe geçmesi ya da euro bölgesinde ekonomik toparlanmanın başlaması gibi sürpriz gelişmeler, herkesi pozisyonlarından hızlı çıkmaya yöneltecektir."
Böylesi gelişmelerin, özellikle ellerinde likit olmayan fonların bulunduğu yatırımcıları zararına satışa zorlayacağını vurgulayan Roubini, "Bu, makro likidite ve piyasalardaki likidite bir zaman ayarlı bombadır" uyarısında bulundu ve şöyle devam etti:
"Bu (bomba), şimdiye kadar yalnızca tahvil faizleri ve hisse senedi fiyatları üzerinde kısa süreli oynaklıklar ve hızlı değişikliklere neden oldu. Ancak, zamanla, merkez bankaları likidite yaratmaya devam ettikçe, hisseler, tahviller ve diğer aktif piyasalarında fiyat balonları oluşturuyor. Yatırımcılar, likiditedeki artışın etkisiyle aşırı değerli varlıklara yöneldikçe, uzun sürecek bir krizin patlama riski de artıyor."
Bunun, finansal krize yönelik politika tepkisinin paradoksal sonucu olduğunu da vurgulayan Roubini, "Makro likidite balonları besliyor, ancak, piyasa likiditesi er geç, iflas ve çöküşü tetikleyecektir" uyarısı yaptı.