Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2010 00:00
Ekonomik kriz nedeniyle iflas eden veya işi bozulan işadamlarının psikiyatri kliniklerine başvurularının 2009’da 5 kat arttığını belirten Psikiyatrist Doç. Dr. Özgür Öztürk, “İntihar girişiminde bulunan veya alkolik olan işadamlarının sayısındaki artış 2010’da da sürüyor. İflas eden müteahhitler ilk sırada; sağlık sektörüne yatırım yapanlar, bankacı, tekstilci de çok” dedi.
EKONOMİK kriz, hastanelerin psikiyatri servislerindeki profili de değiştirdi. Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin Psikiyatri Kliniği’nde çalışan Psikiyatrist Doç. Dr. Özgür Öztürk, krizin en yoğun hissedildiği 2009 yılında hastaneye gelen işadamı sayısının 5 kat arttığını belirterek, “Çoğu iflasa bağlı intihar girişiminde bulunmuş veya alkol bağımlılığı ileri seviyeye ulaşmış işadamları. İflaslar dışında işi ciddi anlamda bozulan, borç batağına saplanan işadamları da intihar, alkol bağımlılığı ve ağır depresyon vakaları olarak kliniğe çoğu zaman aileleri tarafından getiriliyor” dedi.
Alkolizm yüzde 50 arttıEkonomik krizlerde alkol ve madde bağımlılığının arttığına işaret eden Psikiyatrist Dr. Yasin Genç ise şu tespitlerde bulundu: “İş hayatında oluşan boşluğu alkol veya uyuşturucu madde ile doldurmaya çalışıyorlar. İntihar girişiminde bulunan işadamı ve buraya ailesi tarafından getirilenler geçen yıl 4’e katlandı. Bağımlılık da bir intihar türü aslında ama yavaş yavaş. Alkolizmde yüzde 50, madde bağımlılığında yüzde 30 artış var.”
2010’da toparlanma yok
Ekonomik toparlanma yaşandığı söylense de gelen hastalar açısından bir değişiklik gözlemlemediklerini vurgulayan Özgür Öztürk, “Açıkça bize gelen iş nedenli vakalarda bir azalma yok. Biz hangi sektörde sıkıntı olduğunu buraya gelen vakalardan önceden görebiliyoruz. Ekonomik kayıp babadan bütün aileye yayıldığı gibi depresyon da aileyi kaplıyor. Depresyon grip gibi bulaşıcıdır” dedi
Müteahhitler ilk sırada
Kendilerine gelen işadamlarının önemli bir çoğunluğunun iflas eden müteahhitlerden oluştuğunu dile getiren Öztürk, iş stresinin yoğunluğu nedeniyle bankacılık sektöründen de çok hasta geldiğini belirtti. Öztürk şunları söyledi: “Tekstil sektöründen de çok hasta var. Hem patron hem çalışan çok sayıda tekstilci. Tekstil sektöründe kadınların çok ezildiğini düşünüyorum. Sigortasız, 12 saat bir makinanın başında gününü geçiriyor. Bu kadınların çoğunu buraya baygın getiriliyorlar.”
Jakuzili, saunalı hastane yurtdışına gidenleri çektiYEDİKULE Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Başhekimi Op.Dr. Ardaş Akdağ, vakıf aracılığıyla bakım verilen kronik hastaların kaldığı akliye servisinin dışında, 2 milyon
dolar yatırımla bir yıl önce yeniledikleri Saatçi ve Tarver servisleriyle üst gelir grubuna hizmet verdiklerini hatırlatarak şunları söyledi: “Psikiyatri kliniğine yatmakla ilgili önyargılar var. 5 yıldızlı otel konforunda jakuzili, saunalı, dev plazma TV’li, dubleks hasta odalarımız mevcut. Türkiye’de gizli çok sayıda psikiyatri hastaları var. Çoğu tedaviye yurtdışına gider. Onları ekonomik krizde buraya çektik. Yurtdışındakinin 5’te biri fiyatına tedavi olabiliyorlar. Yurtdışındaki gurbetçilerin son kuşağında madde bağımlılığı oranı yüzde 20. Yaz aylarında çok gurbetçi burada tedavi oluyor. Vakfımız aracılığıyla da her ay 4-5 madde bağımlısı sokak çocuğunu ücretsiz tedaviye alıyoruz. Zenginden alıyoruz yoksula veriyoruz.”
Ekonomik krizler seksi de etkiliyorUZMAN Psikolojik Danışman Çiğdem Tiryaki, ekonomik krizlerin aile ortamını, cinsel yaşamı, eşlerin birbirlerine karşı tutum ve davranışlarını olumsuz etkilediğini belirterek şöyle konuştu: “Ekonomik krizlerde toplumsal anlamda genel ve yaygın bir umutsuzluk, ilgi kaybı, gelecekle ilgili kaygıların arttığı gözlenmekte. İş yaşamındaki olumsuzluklar özellikle kadına karşı şiddete, ilişkide problemlerin artmasına neden olabiliyor. Anneler de çocuklara karşı daha tahammülsüz ve agresif davranışlar gösterebiliyor. Erkekler için işdünyasında başarı ve gelirlerinin iyi olması güç-iktidar hissini arttırıyor. İşini kaybetmeş, iflas etmiş bir erkeğin depresyon ya da kaygıya bağlı olarak cinsel isteksizlik duyması, cinsel işlev bozukluğu yaşadığını söyleyebilirim.”
Erkek alkole vuruyor, kadın depresyona giriyor
Dr. Yasin Genç kadın ve erkek hastaların en çok hangi şikayetlerle geldiğini şöyle anlattı:
Erkeklerde genel olarak en büyük şikayet öfke kontrolsüzlüğü.
Alkol ve uyuşturucu erkeklerde önde.
Erkeklerde daha sonra depresyon ve kaygı bozuklukları geliyor.
Kadınlarda ise depresyon ve kaygı bozuklukları önde.
Kadında alkolizm az görülüyor ama daha dramatik ilerliyor.
Erkeklerin depresyonu daha zor.
İntihar girişimi kadında fazla, ölüm oranı erkekte daha yüksekDOÇ. Dr. Özgür Öztürk intihar girişiminin kadınlarda daha yüksek olduğuna değinip, “Kadınlar dikkat çekmek için de intihar girişiminde bulunuyor. Erkeklerde intihar girişimi daha az ama sonuca götüren intihar daha yüksek” diye konuştu.