Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2010 00:00
Roche Türkiye’nin başına haziran ayında geçen Dr. Süha Taşpolatoğlu, Türkiye’de ilaç sektörünün 2009’da TL bazında yüzde 16 büyüdüğünü, dolar bazında ise yüzde 3 küçüldüğünü söyledi. Taşpolatoğlu, “Sektör global krizden etkilenmedi ama yeni ilaç kararnamesi yüzde 25 küçülmeye neden olabilir” dedi.
ROCHE İlaç Türkiye Genel Müdürlük koltuğuna 4 yıl aradan sonra yine bir Türk, Dr. Süha Taşpolatoğlu oturdu. Bulgar kökenli George Hadjiev’in ardından Roche, geçen haziran Maslak’taki merkez binasına bitişiğindeki Abdi İbrahim ilaç firmasından Taşpolatoğlu’nu transfer etti. Taşpolatoğlu, yeni ilaç kararnamesinin global krizden etkilenmeyen sektörü, 2010’da yüzde 20-25 küçülmeyle karşı karşıya bıraktığını söylüyor. Süha Taşpolatoğlu ile yeni ilaç kararnamesinden, haklarında süren davalara, ilaç sektörünün dünyayı yönettiği komplo teorilerinden, domuz gribine kadar pek çok konuyu konuştuk.
İlacın yüzde 85’i devletin
Sektör yeni kararname üzerinde çok duruyor. Nasıl etkileyecek sizi?- Söz konusu değişiklik, ilaçların sağladığı yararlara bağlı olarak herhangi bir farklılaştırma yapılmadan gerçekleşti. Bunun çok doğru bir politika olmadığını düşünmekle birlikte kararlara saygılıyız. Çünkü bizim için öncelik ihtiyacı olan hastanın tedaviye erişimi. Roche, son gelişmelerle pazarda sıkıntılar olmasına rağmen Türkiye’de yatırımlarına devam ediyor. Zor olmakla birlikte, bu dönemi mevcut yapımızı ve çalışan sayımızı koruyarak atlatmaya çalışacağız. İlacın Türkiye’de ana alıcısı yüzde 85 ile devlet. 2009’da ilaç sektörü TL bazında yüzde 16 büyüdü,
dolar bazında yüzde 3 küçülme var. Ancak 2010’da en son alınan kararlar sonrasında sektörde yüzde 20-25 civarında bir küçülme bekleniyor.
Yatırımlar etkilenebilir
Yapılan değişiklik nedir tam olarak?- Devletin Avrupa’nın en ucuz ilacını sattırmak yaklaşımı var. Ekim ayında alınan kararlardan önce de Türkiye’de fiyatlar, Avrupa’nın en ucuzuydu. Türkiye’de fiyatlandırma sistemi şöyle: Avrupa’daki en ucuz beş ülke referans alınıyor. Bunların içindeki en ucuz fiyatı olan ülke Türkiye için referans oluyor. Bunun üzerinden de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yüzde 11 oranında iskonto veriyorduk, şimdi iskonto yüzde 23’e çıkarıldı. Jeneriği olmayan ilaçlar için yüzde 12 daha iskonto yapılıyor, jeneriği olanlar içinse yüzde 30-40 civarında daha düşük fiyat sağlanıyor. Bu zorluyor mu? Evet zorluyor. Ana ödeyici devletin doğaldır ki bütçesini aştığı zaman bu bütçeye göre birtakım adımlar atması gerekiyor. Ancak firmalar yatırımları için ülkelerin istikrarına ve geleceğine de bakıyorlar. Bu karar, Türkiye’ye yatırım yapacak firmaları ürkütebilir.
Türkiye’ye inanıyoruz
Sizin yatırımlarınızı etkiler mi? - Roche, Türkiye’nin geleceğine inanıyor, Türkiye’ye yatırım yapılacak bir ülke olarak bakıyor. Türkiye gelişen bir ülke, tıbbı gelişiyor, ekonomisi gelişiyor. Ancak bu kararların bazı firmaları ürkütmesine neden olacağından endişeliyim.
Batı’da ilaç tüketiminin yüzde kaçı devlet tarafından karşılanıyor?- Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinde bu oran düşük. Batı’da, gelişmiş ülkelerde OTC (reçetesiz) ürünleri devlet karşılamadığı için bu oran küçük. Çünkü OTC ciddi bir pay alıyor. Rusya, Çin, Hindistan gibi ülkelerde ise sosyal güvenlik sistemi gelişmemiş olduğu için bu oran düşük. ABD’de sosyal güvenlik kurumlarının toplam ilaç harcamaları içindeki payı yüzde 55-60, Hindistan ve Çin’de yüzde 10-15 civarında.
İlaç krizden geç etkilenir
Ekonomik kriz dönemlerinde ilaç sektörü genellikle iyi performans gösteriyor. Krizler insanları daha çok mu hasta yapıyor? - Ekonomik kriz dönemlerinde, sağlıkta birden bire daralma yaşanmıyor. İlaç sektörü kısa vadede başarılı gözükebilir ancak bu tip dönemlerin etkisi daha sonra çıkar. Kriz dönemlerinde sağlık gibi ihtiyaçlarımızı kısmıyoruz. Türkiye gibi geri ödeme sisteminin güçlü olduğu ülkelerde hemen bir gerileme göstermez. İlaç sektörü krizi geç yaşar.
90 milyar dolardan ne kadar pay alırsak kâr
Şu anda Türkiye’de pazar payınız nedir? Yeni yatırım planlarınız var mı?- Geçen yıl ürünlerin bir kısmını Deva’ya sattık ve şu anda yüzde 3.1’lik bir payla pazarda 11’inci sıradayız. En önemli yatırım Ar-Ge çalışmalarını büyütmek. 90 milyar dolarlık dünya Ar-Ge yatırımından ne kadarlık bir pay alırız? Gelinebilecek maksimum noktaya Türkiye’yi nasıl getirebiliriz, buna bakıyoruz. Roche’un Ar-Ge harcaması 9.9 milyar dolar civarında. Türkiye’nin aldığı pay binde oranlarıyla ifade edilebilir. Türkiye ve çevre ülkelerdeki klinik çalışmaları koordine edeceğiz. Bu pay yıllar içinde artar. Roche Türkiye’nin 525 çalışanı var. IT departmanımız Türkiye’ye değil Avrupa’ya hizmet veriyor. Roche,100’ü aşkın ülkenin eğitim ihtiyacını karşılayan eğitim bölümünü İstanbul’a kurdu. Bunlar Roche’un Türkiye’ye bakışını gösteriyor. Ayrıca, Türkiye’nin Roche için önemi E7 ülkelerinden birisi.
Suçlu olduğunu düşünsem bu şirketin başına gelmezdim
Uzun süre gündemi meşgul eden bir dava süreciniz oldu. Hâlâ da devam ediyor. Bundan çok zarar gördünüz mü?- Mutlaka Roche olarak zarar gördük. Aslında sadece Roche değil, tüm ilaç sektörüyle ilgili negatif bir algı oldu. Bunun değiştirilmesiyle ilgili birtakım çalışmalar yapıldı, yapılıyor. Yargıda devam eden bir konuda yorumda bulunmak doğru değil, beklemek gerekiyor. Bu problemler yaşanırken sektörden birisi olarak eğer ben daha önce uzun yıllar çalıştığım kuruluşu bırakıp buraya geliyorsam, bu benim kişisel düşüncemi de yansıtır. Eğer bu firmanın suçlu olduğunu düşünseydim, gelmezdim.
Pahalıya satarak devleti zarara uğratmak, doktorlara usulsüz hediyeler gibi iddialar da vardı. - İlacın fiyatı devlet tarafından belirlenir. Daha pahalı satılamaz. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ilaç tanıtımının kimlere ve nasıl yapılacağı Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde. Ciddi anlamda da kontrol ediliyor. Bizim ürünlerimizle ilgili neyi nasıl söyleyeceğimiz, kimlere söyleyebileceğimiz ve bunu söylerken neler yapabileceğimiz çok net olarak tanımlanmış. İlaç sektörü düşünüldüğü kadar her şeyi yapan bir sektör değil. Ancak bir-iki kötü örneği bütün sektöre mal etmek de doğru değil. Bu tür hata yapanlar hatalarının bedelini bir şekilde öderler.
Domuz gribinde kriz bitti, herkes bir anda teknik direktör kesildi
Domuz gribinin dünyanın en büyük sağlık skandalı olduğu söylendi. Avrupa Komisyonu bir soruşturma açtı. - Dünyada 14 binden fazla, Türkiye’de 700’ün üzerinde insan öldü. Ben aşı oldum. BM pandemi uzmanı Dr. Keiji Fukuda, “Dünya gerçek bir pandemiden geçiyor, bunu sahte olarak değerlendirmek yanlış ve sorumsuzca bir davranıştır” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün de ilaç firmalarının böyle bir şey yapması söz konusu değildir yaklaşımı var. Burada daha çok aşılar gündeme geldi ama Roche’un adı grip ilacı ile geçti. Bu domuz gribiyle pazara verilmiş bir ilaç değil. 2001’de pazara verildi. Kuş gribinde de kullanıldı. Roche, domuz gribiyle ilgili hükümetlerin özellikle talep ettiği ciddi bir salgına karşı belli bir stok yapılmasını sağladı.
Ölenlerin sayısı mevsimsel gripten ölenlerden çok farklı mı? - Mevsimsel gripten de çok sayıda insan hayatını kaybediyor. Domuz gribi korkulduğu gibi gerçekleşmedi. Ama ya korkulan olsaydı? Bulaşıcılığı, öldürücülüğü çok yüksek olsaydı. Bunları konuşmuyor olacaktık. Futbol maçı bittikten sonra herkesin teknik direktör kesilmesi gibi bir şey bu. Sağlık Bakanlığı hâlâ pandemi riski bitmedi diyor. Bu nedenle elde bir miktar aşı tutulacak. Sağlık Bakanlığı’nda kararları bilim kurulu alıyor.
Kuş gribi farklı mıydı?- Kuş gribi insandan insana bulaşmıyor ama öldürücülüğü çok yüksek. Kıyaslanamayacak kadar yüksek. İnsandan insana geçme özelliği kazanırsa çok daha tehlikeli olur. Şu an vakalar fazla değil. Ama o virüs hâlâ ortalıkta.
İlaç pazarı dünyada 1 trilyon Türkiye’de 10 milyar dolarGlobal ilaç pazarının büyüklüğü 1 trilyon dolar.
Türkiye’de ilaç pazarının büyüklüğü 10 milyar dolar.
Türkiye pazarındaki ilaç şirketi sayısı 307.
Türkiye’de ilaç sektöründe lider firmanın pazar payı sadece yüzde 7 civarında. Bu kadar küçük bir oranla pazar lideri olunabiliyor.
Bunların arasında yerli firma sayısı son yıllarda yabancı firmaların yerli firmaları satın alması ile ciddi oranda geriledi.