Kriz, dünyada ilk 10’a girmemizi kolaylaştırdı

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracatla dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflediğini hatırlatırken, 2008-2009 global krizinin bu hedefi kolaylaştırdığını söyledi. “Küresel yeni gerçeklerle 2023’e doğru” temasıyla gerçekleştirilen Forum İstanbul’un açılışında konuşan Babacan, global krizin dünyayı kriz öncesi ve kriz sonrası diye ikiye ayırdığını kaydetti.

Hedeflere kapı açtı
“2008 ve 2009 global krizinin Türkiye için başka önemli bir boyutu var” diyen Babacan, şunları söyledi: “Bizim 2023 hedeflerimizi ortaya koymamıza yardımcı oldu. Çünkü bu hedeflere ulaşmak için bazı ülkeleri geride bırakmamız gerekiyordu. Bunlar hangileri olacaktı. Şimdi kriz sonrasına bakılırsa, geçeceğimiz ülkeler ağırlıklı olarak gelişmiş ekonomiler. Krizden sonra gelişmiş ülkelerin ileriye doğru büyüme hızı artık eskiye göre daha düşük. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde gelişmiş ekonomileri geride bırakacağımız günler gelecek. Ancak kendi içimizde istikrar ve güven ortamını korumamız ve reformlarımızı gerçekleştirmemiz şartıyla. Pek çok tedbir aldık ama bunların hepsi  Türkiye’nin uzun vadedeki selameti için. Arzu ettiğimiz, hayal ettiğimiz 2023 yılının istikrarlı, güçlü Türkiye’si için ne gerekiyorsa bugünden o adımları atmamız şart.”

E7’ler G7’leri geçer
Ali Babacan şöyle konuştu: “1995 yılında gelişmekte olan ekonomilerin  dünya ekonomisi içindeki büyüklüğü yüzde 18.4 iken, 2010’da bu yüzde 34’e  yükseldi. 2015’te yüzde 40’lara ulaşması öngörülüyor. Uzak olmayan bir tarihte E7 olarak adlandırılan gelişmekte olan ülkelerin  G7 ülkelerinden daha büyük bir ekonomik büyüklüğe sahip olacak. Son kriz de bu süreci hızlandırdı.”

Haftalık çalışma saati 45’e düşse işsizlik azalır

TÜRKİYE’nin en önemli sorunlarından biri olan işsizliğin çözümünde hızlı büyümenin tek başına yeterli olmadığını, mutlaka istihdam reformunun yapılması gerektiğini söyleyen Ali Babacan, “Doğru politikalarla birlikte Türkiye’de 49 saat olan haftalık çalışma süresini 45’e indirebilsek, Türkiye’de işsizlik oranı 4-5 puan birden düşer” diye konuştu. Babacan, bu konuda şunları söyledi: “Eğer 2023 yılında Türkiye’nin işsizlikte yüzde 5  hedefine ulaşmasını istiyorsak, bu sadece hızlı büyümeyle mümkün değil. Türkiye  ne kadar hızlı büyürse büyüsün, bazı reformları yapmazsa işsizliğin yüzde 10’un altına  inmesi mümkün görünmüyor. Mecvut çalışanların çalışma süresinin kısılması ile işveren 100 yerine 105 eleman çalıştırabilir. Bu da pek çok sorunun kendiliğinden çözümü demek. İşsizlik konusunda hayata geçirilmesi gereken son derece etkin bir reform alanı daha var. Bu da işgücü piyasasının esnekleştirilmesi. Türkiye’de ortalama  haftalık çalışma süresinin 49 saatten bile uzun olduğunu, bazı sektörlerde bunun 59 saate çıktığını biliyoruz. İşçiler patronun yanında tam olarak herşeyi anlatamıyor. Kayıtdışı çalışanlarsa denetimlerde ya pencereden yada arka kapıdan kaçırılıyor. O nedenle yarım zamanlı çalışma, işe alımlarda ve çıkarmalarda, tazminat gibi konularda kolaylaştırmaların yer aldığı bir reforma ihtiyaç var.”

IMF’de AB’nin boşalttığı iki  koltuktan birini biz alıyoruz

TÜRKİYE icin Avrupa Birliği (AB) sürecinin halen çok önemli olduğunu hatırlatan Ali Babacan şunları söyledi: “AB’nin dünyadaki ağırlığı giderek azalsa da Türiye  başta demokrasi, temel hak ve özgürlükler alanı olmak üzere pek çok alanda öğrenecek çok şeyi var. Zamanı geldiğinde üye olup olmayacağımız ise o zamanki kararımız olacak. Norveç gibi daha ileride ama AB dışında mı kalacağız o günler gelince karar verilir. Ancak çok önemli bir konu var ki o da Türkiye’nin ağırlığının arttığı. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yönetiminde 7 gelişmiş Avrupa ülkesi bulunuyor. G20’de alınan karar gereği 7 koltuk 5’e inecek. Şimdi boşalan o 2 koltuğun birisini inşallah biz alıyoruz. Onun için çalışıyoruz. Türkiye, AB içinde olsaydı 7 koltuğun 7’si de korunurdu.”

THY: Tanıtıma 100 milyon dolar ayırdık

TÜRK Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, Forum İstanbul 2011 kapsamında gerçekleştirilen “Türkiye’nin Dış Ticaretinde ve Yatırım İlişkilerinde Yeni Dinamikler” konulu oturumda konuştu. THY’nin cirosunun 7.5 milyar dolara, çalışan sayısının da 16 bine çıktığını bildiren Kotil, çalışan başına yolcu sayısının iki kattan daha  fazla arttığını söyledi. THY’nin kapsama alanında dünyanın 8. havayolu olduğunu belirterek, ciroda 25. sırada bulunduğunu belirten Kotil, şöyle konuştu: “Marka oluşturmak için sürekli anlatmak gerekiyor. Buna çok para harcıyoruz. 5 milyon dolardan başladık bu yılki tanıtım bütçemiz 100 milyon dolar. Rakiplerimiz dünyanın en büyükleri.”