Güncelleme Tarihi:
Dolar/TL, TCMB'nin faizleri beklentilerin üzerinde artışa gitmesiyle önce 3.4070'ten 3.3680'e kadar gerilerken ardından Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile müzakereleri geçici dondurma çağrısı ardından yeniden hareketlendi. Kur, 3.4420 seviyesini görerek yeni rekorunu kırdı.
'Bu dalgalanma 1.5 ay daha sürecek'
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Türk Lirası’nın dolara karşı değer kaybeden ikinci para olduğunu ifade ederek, “Uzmanlar şöyle hesap ediyorlar. ABD Başkanı’nın göreve başladığı, ana kadar kurdaki oynama sürecek. 1,5 ay boyunca dalgalanma olacak. Merkez Bankası faiz kararını kendisi verdi. Biz taraftarı değiliz, inşallah hayırlı olur” dedi.
Yıldırım, dün gece Hürriyet yazarı Vahap Munyar’ın da katıldığı TRT Haber canlı yayınında özetle şunları söyledi:
“Yaşadığımız son dalgalanmayı esas alırsanız, bu bir şoktur. Türkiye’de bölücü terör. İçeride dışarıda DEAŞ’a karşı savaş veriyoruz. 15 Temmuz olmuş. FETÖ’ye karşı mücadele. Bunların Avrupa’daki ABD’deki uzantılarına savaş veriyoruz. Üst üste gelse başka bir ülkede, bir hayal edin. Darmadağın olur. Trump’ın sürpriz şekilde iş başına gelmesi, dünyadaki oyunları ezberleri bozdu. Dünyanın ekonomik senaryosu değişti. Trump, ‘dışarıdaki ABD parasını çekeceğim’ dedi. Çin’e vergi koyacağını söyledi. Gelişmiş ülke paralarının geri çağrılması demektir. Küresel dalgalanma da böylece başladı. Para politikaları bakımından Merkez Bankası kararlarını alıyor. Bizim alacağımız tedbirler de var.
Biz doğrusu artırmadan başka araçlarla bu iş yapılabilir mi buna yoğunlaştık son kararı Merkez Bankası kendisi verdi. İnşallah hayırlı olur.
Sermayeye kısıtlaması yok. Alçakça dedikodu yayıyorlar. Bunların kasıtlı yayıldığını biliyoruz. TürkLirası bakımından sıkışıklık yok. Planlandığı gibi gidecek her şey. Dalgalanmadan durulma olmaz.
Alçak örgüt, 15 Temmuz’da da altın vuruş yapamadığı için Türkiye’de ekonomiyi algıyı nasıl bozarız diye, müthiş bir operasyon yaptılar. Sermaye ve özel sektöre mesajımız şu; kayyumlar atandı. FETÖ şirketi, ortaklar yüzünden bütün şirket suçlandı. Eli kolu bağlandı. Bunu değiştirdik. 1-2 ortak varsa ayıralım, şirketi cezalandırmayalım dedik. Atanan kayyumlar işlerinin ehli değil. TMSF’ye verdik yetkiyi. Mahkemeler TMSF’yi kayyum atadı.
Uzmanlar Aralık’a kadar böyle geçecek diyor. Sözleşmeleri devlet Türk parası ile yapacak. Yabancılar için bu söz konusu değil. Tercihimiz; vatandaşlarımız da ticari mukaveleyi milli para üzerinden yapsın. AVM’de kiralar var, rezidanslarda, ofislerde. Bu çağrıdır; Kendi paramıza hak ettiği itibarı gösterelim.
(Kayyuma devredilen şirketlerin piyasaya ödeme yapmaması) Durum tespiti yapılıyor. İllet bir örgüt. Örgütün tespitinde çok zorlanıyoruz. Faaliyetlerinin tespitinde zorlanıyoruz. Zaman kaybı oluyor ama her gün bir önceki güne göre daha iyi konumdayız.
MERKEZ BANKASI'NIN KARARI
Merkez Bankası Kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizini 50 baz puan, üst bandı 25 baz puan yükseltti.
Marjinal fonlama oranı yüzde 8,25’ten yüzde 8,5’e yükseltilirken, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tutuldu. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,5’ten yüzde 8’e yükseltildi.
Yabancı para zorunlu karşılık oranları da 50 baz puan indirildi.
SİYASI ENDİŞELER YÜKSELİYOR
Diğer taraftan güvenlik endişeleri de artıyor. TSK Fırat Kalkanı operasyonunda sabaha karşı Suriye rejim güçlerince gerçekleştirildiği değerlendirilen hava saldırısında üç askerin hayatını kaybettiğini, biri ağır 10 askerin yaralandığını duyurdu.
S&P'DEN TÜRKİYE AÇIKLAMASI
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P kıdemli direktörü Frank Gill Dubai'deki konuşmasında, "TCMB bir noktada faizleri artırmak zorunda kalabilir. Türkiye'de Merkez Bankası "yoğun siyasi baskı altında" ifadelerini kullandı.
Gill, Türkiye'nin "Trumpflasyon"un yarattığı riskte ön sıradaki ülkeler arasında bulunduğunu söyledi.
EKONOMİ ZİRVESİ YAPILDI
Merkez Bankası'nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uzun yıllardır kavgasını verdiği faiz konusunda bir artışa gidip gitmeme kararından hemen önce ise Cumhurbaşkanlığı'nda dün akşam bir ekonomi zirvesi yapıldı.
Zirve ardından resmi bir açıklama yapılmazken Sabah gazetesinde yer alan haberde toplantıda kurdaki artışın Türkiye ekonomisi için risk oluşturmadığına vurgu yapıldığı belirtildi.
Haberde ayrıca toplantıda, kamunun döviz borcunu çevirmede bir sorun yaşamadığı, hanehalkı ve KOBİ'lerin de döviz kaynaklı riskleri bulunmadığını da belirtilirken batı ülkelerinin kendi krizlerini gelişmekte olan piyasalara yıkmaya çalıştığı vurgusu da yapıldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN FAİZ ELEŞTİRİSİ
Düşük faiz istekliliği konusunda net tavırları, açıklamaları ve zaman zaman sert eleştirileriyle bilinen Erdoğan zirve öncesinde de faiz konusunda benzer yorumlarını yineledi.
Halen dünyanın en yüksek reel faizini ödeyen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve bundan kurtulmak istediğini belirten Erdoğan, son 14 yıllık iktidarı ile ilgili yaptığı ve özeleştiri olarak nitelendirdiği açıklamalarında şöyle dedi:
"14 yılda birkaç konuda arzu ettiğim mesafeyi kaydedemedim... Bunların en başında reel faizlerin düşürülememesi yer alıyor. Yıllardır bu konuda TCMB eleştirmek zorunda kaldım hâlâ da eleştiriyorum. TCMB bağımsız olsun ama ben siyasetçiyim böyle bir şey yapılıyorsa ben de eleştirimi yapacağım... Yüksek reel faiz yolu ile ülke kaynaklarının heba edilmesine rıza gösteremem."