ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2007 10:25
Avrupa Komisyonu temsilcisi Hansjörg Kretschmer, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırım çekmekte potansiyelini kullanamayarak başarısız olduğunu belirtti. Kretschmer, milliyet şartının aşamalı olarak kaldırılması gerektiğini belirtti.
Kretschmer "Arupa Birliği Eşleştirme Projesi, Türkiye'de Yatırım Ortamı'nın iyileştirilmesine doğru: YOİKK Reform Süreci Hakkında Genel Değerlendirme Raporu"nda yer alan değerlendirmesinde Türkiye'nin son dönemde, gelişen ekonomik ortamın bir işareti olarak rekor seviyelerde Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) "cezbettiğini" belirtti. Ancak Kretschmer, Türkiye'nin diğer gelişmekte olan pazarlarla kıyaslandığında DYY stokunun hala çok düşük olduğuna işaret etti.
YENİ YATIRIMLAR SOSYAL UYUM İÇİN ÖNEMLİ
Avrupa Komisyonu'nun Avrupa'da iş ortamının geliştirilmesine büyük önem verdiğini belirten Kretschmer, Avrupa Konseyi'nin 2000 yılında AB için "dünyadaki en fazla rekabet edilebilir ve dinamik bilgiye dayalı ekonomi olma" hedefini koyduğunu hatırlattı. Kretschmer, Lizbon Stratejisi'nin en önemli dayanaklarının "daha fazla istihdam ve daha iyi iş imkanı" ile "daha büyük sosyal uyum" olduğunu anlattı. Yeni yatırımların, istihdam yaratma ve daha büyük sosyal uyum için son derece önemli olduğunu vurgulayan Kretschmer, "Aynı argüman Türkiye için de geçerli" dedi.
"YAVAŞLAMA SÖZ KONUSU"
Kretschmer, "Türkiye potansiyeliyle orantılı olarak yeteri kadar DYY çekmekte başarısız olmaktadır" dedi. Bu nedenle, daha fazla DYY cezbetmek ve gerek yabancı gerekse yerel yatırımcılar için genel iş ortamını iyileştirmek için 2001 yılında bir reform programının başlatıldığını anımsatan Kretschmer, söz konusu dönemden itibaren bazı gelişmeler kaydedildiğini ifade etti. Kretschmer, "Ancak son yıllarda bir yavaşlama gözlenmektedir. Dünya Bankası'nın 'Doing Business 2007' raporuna göre, Türkiye bir yıl önceki yerinden yedi sıra aşağı inerek 175 ülke arasında 91'inci sırada yer almıştır" dedi.
Yatırım ortamını iyileştirmek için gerekli olan adımların, Türkiye'nin AB'yle olan müzakere sürecinin bir parçası olduğunu belirten Kretschmer, müzakereler sırasında, Türkiye'nin topluluk mevzuatını kabul etmesi ve uygulama için gerekli idari yapıları tesis etmesi gerektiğini vurguladı. Kretschmer, sermaye ve işletmelerin serbest dolaşımı ve sanayi politikası, DYY ve yatırım ortamıyla doğrudan ilişkili olduğuna işaret etti. Kretschmer, sermayenin serbest dolaşımının, yabancı mülkiyet konusunda Türkiye'de hala birçok sektörde var olan engellerin veya kısıtlamaların kaldırılmasını gerektirdiğini anlattı.
"MİLLİYET ŞARTINI AŞAMALI KALDIRMAK GEREKECEK"
Kretschmer, gayrimenkul edinimi, AB uyruklularına karşı kısıtlamaların kaldırılmasına ihtiyaç duyulacak DYY'nin başka bir türü olduğuna işaret etti. Kretschmer, "Belirli meslekler veya idari pozisyonlar için milliyet şartını aşamalı olarak kaldırılması gerekecek" dedi. Ayrıca devlet yardımının kontrolü altındaki Türk mevzuat çerçevesinin AB'ninkiyle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Kretschmer, "Bu Türkiye'de AB firmalarının gelecekte yatırım yapması için bir fırsat alanı yaratılmasına katkıda bulunacaktır" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME İÇİN EK YATIRIM GEREKLİ
Uluslararası girişimcilerin cezp edilmesi için, ruhsat verme koşullarının gözden geçirilmesi ve özellikle etkin uygulama aracılığıyla fikri mülkiyet haklarının korunması gerekeceğini kaydeden Kretschmer, uluslararası tahkime erişim yolu dahil olmak üzere yatırımcıları ve yatırımları korumak için adli reformun gerektiğini vurguladı. Kretschmer, söz konusu adımların iş ortamını iyileştireceğini ve Türkiye'nin gelecekte daha yüksek ve sürdürülebilir bir DYY girişini cezp etmesine olanak sağlayacağını ileri sürdü. Kretschmer, "Daha fazla istihdam, daha iyi iş imkanları ve daha güçlü sosyal uyumla sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilmesi için, Türkiye'nin ilave yatırımlara ihtiyacı var" değerlendirmesinde bulunda.