Kredi kartıyla yaşama sanatı

Güncelleme Tarihi:

Kredi kartıyla yaşama sanatı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2001 00:00

KAMU harcamalarını vergi yerine borçla karşılamak siyaseten daha kolaydır.Ama eğer borçla yaşayan ülke topraklarında aniden petrol fışkırmaz, altın madeni bulunmazsa, iç borcun dış borç ve/veya kısa vadeli sermaye akışı ile ikamesi ancak bir sınıra kadar mümkün olduğuna göre... Bugün vazgeçilen vergi yarın mutlaka alınır, çünkü borç başka türlü kapatılamaz.* * *Dün açıklanan Devlet İstatistik Enstitüsü verileri, ekonomide rekor küçülmeye işaret etti...Bu rakamla birlikte ekonomi politikası tartışmalarında mali gözlüğün yerini üretim kaygısının almasını beklemek yanlış olmaz. Küçülmenin bütçe dengesine olası etkisi çift tarafı keskin bıçak gibi işleyebilir.Üretim, yatırım, istihdam azalırken vergi gelirlerinde ciddi artış beklemek iktisat mantığına aykırıdır. Rekor küçülmenin siyasi faturasını üstlenmek istemeyen iktidarın bütçe harcamalarını artırma refleksi olasıdır.Özetle, bütçe gelir kalemlerinde ekonomik nedenlerle azalma, gider kalemlerinde siyasi kaygıyla artış tehlikesi vardır.* * *Oysa tekrar başa dönersek...Türkiye'nin stok borç yükü altında kurmaya çalıştığı gelir-gider dengesi, kredi kartıyla yaşamaya uğraşan dar gelirliden farksızdır.Örnek, Türk vatandaşı kredi kartını limitine kadar kullandı... Yani iç ve dış borçta sınıra dayanan ekonomi yönetimini örnek aldı.Şimdi hem aylık gelir-gider dengesini tutturmaya, hem de kredi kartının asgari ödemesini karşılamaya çalışıyor. (Tıpkı bütçe gelirini giderinden yüksek tutarak faiz dışı fazla vermeye uğraşan ekonomi yönetimi gibi.)Ama bir gün patronu bizim dar gelirliyi çağırdı ve ‘‘Kusura bakma, işler çok kötü, maaşını düşürüyorum. İşine gelirse çalış’’ dedi. Bizimki tıpkı küçülme nedeniyle vergi toplayamayan ekonomi yönetimi gibi gelir kaybına uğradı...Üstelik evine gittiğinde daha kötü haberle karşılaştı. Çocuğunun hastalığı için acil tedavi harcaması gerekiyordu. (Küçülmeyi durdurmak için giderini artırmak zorunda kalacak ekonomi yönetimi misali...)Örnek vatandaşın geliri azalır, gideri artar, kredi kartının asgari ödeme koşulunu yerine getiremezse ne olur?Kredi kartını kaptırır, iflası istenir, öyle değil mi?..Ya ekonomi yönetiminin?* * *Türkiye zenginlik yaratırken adil paylaşmayı beceremedi.Yoksullaşırken de kavga çıkması kaçınılmaz. Sanayici, tüccar banka borcunu ödeyemez hale gelince mali piyasalar daha da karışacak...Türkiye'yi daha zor günler bekliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!