Kozmetik sektörü komşu topraklarda büyüyecek

Güncelleme Tarihi:

Kozmetik sektörü komşu topraklarda büyüyecek
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2008 11:14

Geçen yıl yaklaşık 326 milyon dolarlık ihracat yapan Türk kozmetik sektörünün, Rusya, Irak, Ukrayna, İran, Bulgaristan, Romanya, Cezayir, Azerbaycan ve Libya başta olmak üzere birçok ülkeye makyaj malzemesi, şampuan ve saç spreyi gibi ürünler ihraç ettiği bildirildi.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arın, gelişen teknoloji ve özellikle kadınların çalışma hayatında daha yoğun şekilde yer almasıyla günümüzde kozmetik ürünlerinin kullanımının arttığını söyledi.

Dünyada kozmetik alanında çok büyük şirketler faaliyet gösterirken, Türk kozmetik sektörünün de bu gelişmenin gerisinde kalmadığını ifade eden Arın, bugün kozmetik sektöründe üretim yapan bin 300'ün üzerinde Türk firmasının bulunduğunu belirtti.

Arın, ihracatta öne çıkan ürünlerin, makyaj ve manikür-pedikür malzemeleri ile şampuan, saç spreyi, diş macunu ve tozu olarak sıralanabileceğine değinerek, şöyle konuştu:
“Osmanlı döneminde önemli bir sanayi dalı olan sabun üretimiyle ilgili ilk düzenlemeler, Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılmış. O yıllardan günümüze ise kozmetik, bir sektör boyutuna ulaştı. Kendi markalarını yaratan, dünya markalarına fason üretim yapan Türk kozmetik firmaları, ihracat seferberliğiyle birlikte komşu coğrafyalara açıldı. Rusya, Irak, Ukrayna, İran, Bulgaristan, Romanya, KKTC, Cezayir, Azerbaycan ve Libya başta olmak üzere özellikle komşularımıza büyük miktarlarda ihracat gerçekleştirildi. 2006 yılı kozmetik ihracatı yaklaşık 278 milyon dolar. 2007 ihracat rakamı ise yaklaşık 326 milyon dolar. Geçen yıl kozmetik ürünlerinin ihracatında bir önceki yıla göre yüzde 17 oranında bir artış söz konusu. 2008 yılında da ihracat artışının bu seviyelerde olacağı tahmin ediliyor.”
Türkiye'nin, şampuan ve sabunda dünya çapında bir üretim merkezi olabileceğine dikkati çeken Arın, Türk üreticilerin kendi markalarını yaratmakta zorlandığını, global olmaktan çok bölgesel markalar yaratılabildiğini dile getirdi.
Arın, ham maddenin büyük oranda ithal edildiği sektörde Türkiye'nin bazı ham maddeleri de ihraç ettiğini belirterek, bunların başında gül yağı, ıhlamur çiçeği, defne yaprağı, bergamot, nane, limon, portakal, mandalina, turunç gibi narenciye yağlarının geldiğini vurguladı.

Arın, dünya genelinde kozmetik sektörünün hacminin 150 milyar dolar seviyesinde olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de ise bu rakamın 1,5-2 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini kaydetti.

MARKALAŞMA SORUNU

Sektörün en büyük problemlerinden birisinin markalaşmaya yeterince yatırım yapılmaması olduğunu anlatan Arın, şunları kaydetti:
“Türk kozmetikçiler, tesislerinin modernleşme yatırımlarını büyük ölçüde tamamladı. Dünyadaki gelişmeler yakından izleniyor. Dünya devlerinin kalitesinde üretim yapılıyor. Hatta birçok üretici dünya markalarına fason üretim yapıyor. Ancak sorunlarımız da yok değil. Ham madde önemli oranda ithal ediliyor. İş gücü, enerji ve su maliyeti çok yüksek. Bazı ürünlerde kayıt dışı üretim haksız rekabet yaratıyor. Ayrıca bürokrasi ve ön müsaade gecikmeleri de söz konusu. İtici gazlarda alınan ikinci ÖTV de sektör için sorun niteliğinde.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!