Köylüyü oy potansiyeli gören politika iflas etti

Güncelleme Tarihi:

Köylüyü oy potansiyeli gören politika iflas etti
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 22, 2005 00:00

TÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Ömer Sabancı, ‘Tarımla uÄŸraÅŸan geniÅŸ kitlelerin oy potansiyeli olarak görülmesi’ gibi günü kurtarmaya yönelik politikaların iflas ettiÄŸini söyledi. Sabancı, ‘Tarımda dönüşümü, yeniden yapılanmayı saÄŸlayamazsak, büyümeden, istikrardan, sosyal refahtan söz etmek mümkün deÄŸil’ dedi.AVRUPA BirliÄŸi (AB) müzakere sürecinde Türkiye’nin en çok zorlanacağı baÅŸlıklardan biri olan tarım konusunu bir raporla gündeme taşıyan Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi’nin (TÃœSÄ°AD) BaÅŸkanı Ömer Sabancı, günü kurtarmaya yönelik politikaların iflas ettiÄŸini vurguladı. TÃœSÄ°AD’ın ‘DTÖ ve AB’deki GeliÅŸmeler Işığında 21. Yüzyılda Türkiye Tarımı’ raporunun tanıtım toplantısının açılışında konuÅŸan Sabancı, tarımın Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip bir sektör olduÄŸunu vurgulayarak ‘GeçmiÅŸin kısıtlı bakış açısı dışında bir yaklaşıma sahip olmak ve geçiÅŸ döneminin iyi yönetmek gerekiyor’ dedi.YAKLAÅžIM DEĞİŞMELÄ°: ‘Tarımda dönüşümü, yeniden yapılanmayı saÄŸlayamadığımız takdirde, ne büyümeden, ne istikrardan, ne sosyal refahtan söz etmemiz mümkün’ diyen Sabancı, tarımda dönüşümün ön koÅŸulunun yaklaşım deÄŸiÅŸikliÄŸi olduÄŸunu dile getirdi. GÃœNÃœ KURTARAN POLÄ°TÄ°KALAR: Tarım sektörünün, ÅŸimdiye kadar, uzun vadeli stratejik bir bakış açısından yoksun kaldığına dikkat çeken Sabancı, ÅŸu tespitlerde bulundu: ‘Üretim piyasa koÅŸullarına göre geliÅŸemezken, siyasi kaygılarla açıklanan taban fiyatlarına göre üretim yapan çiftçiler de gelirlerinden hoÅŸnut edilemedi. Stoklar yönetilemedi; üretici fiyat yoluyla desteklenirken, tüketici bu desteklemelerin yükünü üstlenmek durumunda kaldı. SaÄŸlanan destekler üreticiye yeteri kadar ulaÅŸamadı, diÄŸer yandan kamu kaynaklarına önemli ölçüde yük getirildi. Tarımla uÄŸraÅŸan geniÅŸ kitlelerin oy potansiyeli olarak görülmesi, tarıma ekonomik ve sosyal bir sektör olarak yaklaşılmaması, çözümden ziyade günü kurtarmaya yönelik politikaların bugün iflas etmesi ile sonuçlandı.’DEĞİŞİM YAÅžANIYOR AMA: Ayrılan yüksek fonlara raÄŸmen, son 35 yılda tarımsal katma deÄŸerin yıllık ortalama büyüme oranının ancak yüzde 1.1 olduÄŸunu belirten Sabancı, şöyle konuÅŸtu: ‘Türkiye’de son yıllarda tarım politikalarında bazı deÄŸiÅŸimler yaÅŸandığını ‘Dünya tarımı deÄŸiÅŸiyor. Bu deÄŸiÅŸimde rol oynayan faktörler; korumaların azaltılması, faktör piyasalarının daha etkin çalışması, rekabet gücünün arttırılması ve kırsal kalkınma politikalarına ağırlık verilmesi. Türkiye de tarım politikalarını bu deÄŸiÅŸim yönünde yapılandırmalı.’İSTÄ°HDAM TALEBÄ° DEĞİŞECEK: Sabancı, 2004 yılında tarımın GSYÄ°H içindeki payının Türkiye’de yüzde 11.6, AB-25’te yüzde 2.1, yeni 10 üye ülke ortalamasında yüzde 3.6 olduÄŸunu, istihdam oranlarının da Türkiye’de yüzde 34, AB-25’te yüzde 5.4, yeni 10 üye ülke ortalamasında ise yüzde 13.4 olduÄŸunu hatırlatarak, gelecek yıllar itibariyle tarımda karşılaşılacak en öncelikli sorunun istihdam olacağını kaydetti. Sabancı, tarımda modernleÅŸmenin yaratacağı etkilere deÄŸinerek, ‘Daha nitelikli ancak daha az sayıda iÅŸ gücü kullanımı doÄŸuruyor. Dünyadaki bu gidiÅŸata paralel olarak Türkiye’de de tarımda modernleÅŸme ivme kazanacak ve buna baÄŸlı olarak tarımda istihdam talebi deÄŸiÅŸecek’ dedi.Eker: Rusya krizini yakında çözerizTARIM ve KöyiÅŸleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Rusya’nın Türkiye’ye 30 Mayıs’tan itibaren uyguladığı bitkisel ürün ihracatı yasağıyla ilgili olarak çok olumlu geliÅŸmelerin yaÅŸandığını söyledi. Bakan Eker, ‘Ruslar’ın AB ile imzaladığı mutabakat zaptı var. Biz de bu zaptı imzalamaya hazır olduÄŸumuzu geçen hafta itibariyle kendilerine bildirdik’ dedi. ZARAR BELLÄ° DEĞİL: TÃœSÄ°AD toplantısına katılan Eker, Rusya ile ilgili soruları üzerine görüşmelerin sürdüğünü ve konunun yakında çözüleceÄŸini belirtti. Eker, yaÅŸ meyve ihracatı konusunda Rus tarafının istediÄŸi belgelerin iletildiÄŸini ve ilgili tarafların yakında tekrar biraraya geleceÄŸini kaydederek, ‘Daha önce aynı sorunu AB’yle de yaÅŸamışlar, sonra onu çözmüşler, biz de aynı yöntemle çözüme ulaÅŸacağımızı düşünüyoruz’ diye konuÅŸtu. Eker, sorunun mali boyutuyla ilgili bir soru üzerine ise Türkiye’nin daha önce Rusya’ya yaptığı sebze meyve ihracat rakamlarının aylar itibariyle hesaplanması nedeniyle henüz net bir rakam söylemenin mümkün olmadığını söyledi. Azerbaycan üzerinden domates ihracatı yapıldığına iliÅŸkin haberin hatırlatılması üzerine de Eker, ihracatçıların, alternatif ihracat alanları bulduÄŸunu kaydetti. Özel ve hassas ürün listesine dikkat edelimTÃœSÄ°AD’ın Tarım Raporu’nda yer alan uyarılardan biri de Gümrük BirliÄŸi’ne iliÅŸkin. ‘Müzakere sürecinde Türkiye’nin karşı karşıya kalacağı baskılardan biri de AB ile yürütülmekte olan Gümrük BirliÄŸi’nin tarım ürünlerine doÄŸru geniÅŸletilmesi olacak’ denilen raporda, şöyle deniliyor: ‘Böyle bir baskı altında hangi ürün gruplarından baÅŸlanabileceÄŸi tartışması ile DTÖ müzakerelerinde kritik önem kazanacak ‘özel ve hassas’ ürünler listesinin de tutarlı ve baÄŸlantılı biçimde hazırlanması gerekli. BaÅŸlangıçta hemen hemen hiçbir ülke tarım politikasının gereklerini hemen uygulayarak üye olmadı. Bu politikaya uyum güçlüğü aday ülkelerin tüm üyeliÄŸini engellemedi.’Tarlada çalışanların yüzde 18’i okuma yazma bilmiyorTARIMSAL yapı sorununun üretim faktörleriyle ilgili olduÄŸuna da deÄŸinilen raporda, bunlardan ilkinin ‘bol ama kalitesi, eÄŸitimi çok düşük iÅŸgücü’ olduÄŸu vurgulanırken, sektörde okuma yazma bilmeyenlerin oranın yüzde 18 olduÄŸuna dikkat çekiliyor. Tarıma en yakın inÅŸaat sektöründe bile bu oranın yüzde 3’ün altında olduÄŸu vurgulanırken, tarımsal istihdamın yüzde 60’ını oluÅŸturan kadınların 3’te birinin okul yüzü görmediÄŸi belirtiliyor. Kırdan kente göçte itici unsurun ‘çaresizlik’ olduÄŸu ifade edilen raporda, bu konuda ÅŸu öneriler yer alıyor: ‘Kırsal bölgelerdeki beÅŸeri sermayenin düzeyi, tarımdaki verimliliÄŸi belirleyecek en önemli unsurlardan biri. Türkiye istikrarlı büyüme çizgisini devam ettirse bile, uzunca süre tarımdaki iÅŸ gücü hem mutlak, hem de oransal olarak hızla azalmayacak. Tarımsal verimlilÄŸin artırılması, bir yandan toprak veriminin, diÄŸer yandan beÅŸeri sermayenin kalitesinin artmasıyla mümkün.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!