Güncelleme Tarihi:
SAVAŞMA KONUŞ
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) girişimiyle Fransa’da kurulan Boğaziçi Enstitüsü’nün (Institut du Bosphore), “Avrupa-Fransa-Türkiye: Tercih Zamanı” toplantısında konuşan Derviş, “Ulus devletin korunması kadar, küreselleşmenin bir parçası olmak da önemli. Avrupa Birliği (AB) en ileri bölgesel bir birliktir. Türkiye’nin bu yapı içinde yer alması, AB’ye yapışması lazım. AB’nin de müslüman bir ülkeye kapılarını açması önemli. Savaşmaktansa, oturup saatlerce tartışmalıyız. AB bunu yapıyor, dünya da bunu öğrenmeli” yorumunu yaptı.
AB ARTIK ANLADI
Türkiye’nin yüzde 9 büyüdüğü dönemlerde doğal olarak, ‘Krizdeki AB’ye ihtiyacımız var mı?’ sorusunun sorulduğunu hatırlatan Kemal Derviş, şöyle konuştu: “AB’de de Türkiye’yi istemeyen bir anlayış söz konusuydu. Açıkçası, AB ile ilgili söylemlere hükümet de, kamuoyu da tam olarak inanmıyordu. Aynı durum AB için de geçerliydi. Ama son 2-3 yılda önemli değişiklikler oldu. AB tarafında da bir değişim var. Türkiye’nin son dönem performansı, dinamizmi çok etkileyici. Türkiye’nin kötü ve fakir bir ülke olmadığını AB gördü. AB’ye giden yolumuzu unutmayalım, yeniden açalım.”
Tarabya Otel’de mini zirve
TÜSİAD’ın toplantısının gerçekleştiği Tarabya Otel’de, başka bir konferansa katılmak üzere gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Kemal Derviş, kısa bir süre görüştü.
Demokrasi sadece seçim demek değil
KEMAL Derviş, Türkiye’de gerçek bir demokrasiden söz edebilmek için Kürt sorunu gibi, laiklik gibi konularda gösterilen duyarlılığın önemli olduğunu belirterek, “Dindar olanla, olmayanın özgürce yaşabileceği bir ortam sağlanmalı. Bu anlamda demokrasimizin derinleşmesi çok önemli. 4-5 yılda seçim kazanıp, istediğimizi yaparız diyemeyiz. Mısır son dönemde olağan üstü bir süreçten geçiyor. Askeri müdahale ile demokrasiyi öğrenmek mümkün değil. Bu kapsamda Mısır’da olup bitenler kabul edilemez. Ancak önceki hükümetin de bazı yanlışları oldu. Demokrasiyi sadece seçimlerden ibaret zannetmek yanlış. Seçime dayalı popülizm yeterli ve geçerli değil.”
Tarih açıklanmalı
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, AB ile olan ilişkilerin yeni bir boyuta taşınmasının zorunluluğuna işaret ederek, “AB üyeliği için bir tarih açıklanmasını, bu tarihe saygınlık ve inandırıcılık kazandırmak için de gerekli değişim, atılım ve düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerek” dedi. Yılmaz, AB projesinin başarıyla sürdürülmesinin, başta AB kurumları olmak üzere herkese önemli bir sorumluluk yüklediğini dile getirerek, bu sorumluluğun bilincinde olunması gerektiğine işaret etti. Türkiye’nin AB üyelik sürecinin hem iktisadi kalkınma süreci açısından hem de demokratikleşme süreci açısından önemli bir referans noktası olduğuna dikkati çeken Yılmaz “Bugün de, etrafındaki belirsizliklere ve istikrarsızlığa rağmen Türkiye ekonomik büyüme, siyasal istikrar ve demokratikleşme sürecini birlikte yürütmeye çalışıyor. Bu hedef doğrultusunda, nicedir rayından çıkmış AB üyelik sürecini yeniden hedefe yerleştirmemiz gerekir” diye konuştu.
Enerjimiz için Türkiye önemli
FRANSA’nın Avrupa İşleri Bakanı Thierry Repentin ise şunları söyledi: “Batı Avrupa’nın enerji ihtiyacının sağlanması açısından Türkiye çok önemli bir yer teşkil ediyor. Çok sayıda Avrupalı yatırımcının Türkiye’de elektrik üretimi alanında gerçekleştirmek istediği yatırım var. Refaha doğru ilerleyen yolda Fransa, Türkiye’nin safında yer alıyor” dedi.
Avrupa dışına da bakın
DÜNYA Boğaziçi Enstitüsü’nün (Institut du Bosphore), “Avrupa-Fransa-Türkiye: Tercih Zamanı” ana temasıyla gerçekleştirilen yıllık toplantısı kapsamında, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Ekonomi Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Genel Müdürü Murat Yapıcı, Boyner Tekstil CEO’su Osman Boyner, ABD İstanbul Konsolosluğu Siyasi ve Ekonomi Başkanı Patrick Hanish ile Boğaziçi Enstitüsü Kıdemli Üyesi Jacques Mistral’in katılımıyla “Transatlantik ve Küresel Senaryolar Türkiye’yi Nasıl Etkileyecek” paneli düzenlendi. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser paneldeki konuşmasında, Türkiye’de AB’ye ihraç yapan şirketlerin rekabeti öğrendiği yorumunda bulunarak “Avrupa ekonomik krizle boğuşurken Türkiye’nin buna karşın kendine farklı bir seçenek oluşturabilmesinin çok faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi.