Kosova’dan çıktı saraylara girdi

MUHARREM Geylan ve Ferhan Geylan kardeşler tarafından Bursa’da 1980 yılında 1.5 metrekarelik bir atölyede kurulan Gilan, bugün çok sayıda saraya özel tasarımlarıyla girmeyi başarmış bir marka oldu. Son olarak ABD eski Başkanı Barak Obama’nın eşi Michelle Obama’nın da tercih ettiği Gilan dünyanın her yerinde özel müşterilere sahip. İsviçre’de lüks saat üretimine de başlayan Gilan, 5 yılda 200 milyon dolar ciro hedefliyor. Gilan’ın yöneticileri Muharrem ve Ferhan Geylan kardeşler ve şirkette yeni göreve başlayan ailenin ikinci kuşak temsilcisi Osman Geylan’la yeni hedeflerini ve mücevher sektörünü, 5 mağazayla bu başarıyı nasıl yakaladıklarını ve markalaşma serüvenlerini konuştuk.

- Gilan markası Bursa’da doğmuş. Sizlerden önce aileniz ne işle uğraşıyordu?
M.G: Babamız ticaretle uğraşıyordu. Ailemiz Kosova göçmeni. 1930’lu yıllarda Bursa’ya göç edilmiş. 1938 sonrasında da hep ticaretle uğraşılmış. Babaannemiz Zekiye Hanım paşalara, saraya özel üniforma diken bir terziydi.

- Gilan adı da oradan geliyor...
M.G: Evet. Göç ettiğimiz yerin adı Gilan.

- Mücevher işine girmek nasıl aklınıza geldi?
F.G: Tanınan ve güven duyulan bir aileydik. O dönemde Bursa Kapalı Çarşı’da mücevher işi yapan yoktu. Bizim de telkari ustası bir tanıdığımız vardı, onla birlikte başladık. Kısa zamanda başarılı olduk.

- Ve İstanbul’a geldiniz…
M.G: Aynen öyle oldu ilk mağazamızı da Akmerkez’in kuruluşunda açtık. Akmerkez’de yeri bugüne kadar hiç değişmeyen bir mağazamız var. O mağazanın da çok özel müşterileri vardır. İlk profesyonel tasarım ekibini 1989’da kurduk.

- Nedir Gilan’ı farklı kılan özellikler?
M.G: Biz Osmanlı mücevher sanatına hürmet eden bir markayız. İstanbul’a şehirlerin kraliçesi deniliyor. Hep İstanbul’un kültür mirasından esinlenerek tasarımlar yaptık. Kurulduğumuz günden beri de gerçek hazinemiz İstanbuldur. Dünyanın en iyi taşlarına ulaşan bir ekibimiz var. En üst kalitede üretim yapıyoruz.

VARLIKLILAR ETKİLENMİYOR

- Hep markalaşma diyoruz. Lüks mücevher markası olarak dünyada bilinir olmak ne kadar zor?
M.G: Lüks ürün tasarımında 10 yıldır bir şeyler yapıldı Türkiye’de. Biz bunu çok önceden başlattık. Fransa ve İtalya’da 200 yıllık okullar var bu konuda. Gilan da aynı zamanda bir tasarım okuludur. 2001 yılında Amerika’ya gittik. 2005’in başında New York 5. Cadde’de mağaza açtık. Bir Türk markası dünyanın en pahalı caddesinde en güzel yerlerden birinde oldu. Çok cüretkar bir yaklaşımdı. O mağaza sayesinde dünyanın en zenginleri bizi tanıdı. Şimdi daha çok saraylara, kişilere, devlet başkanlarına özel sunumlara gidiyoruz. Asya’dan Amerika’ya farklı ülkelerde mücevherden çok iyi anlayan ve mücevher tutkusu olan kişilere hizmet veriyoruz. Dünyanın en ünlü müzelerinde sunumlar yapıyoruz. İstanbul yükselişe geçtiğinde bu da bizim önümüzü açtı.

- Şimdi tam tersi bir durum var. Üstelik belirsizlik de ekonomiyi etkiliyor. Lüks perakende sektörü etkilendi bu ortamdan. Mücevher satışları etkilendi mi?
M.G: Şu dönemde Türkiye’nin algısı istediğimiz gibi değil ama bu değişecektir. Özellikle de İstanbul’un yarattığı cazibe bir anda bitmez. Bugünler geçecektir. Marka yolculuğu da uzun solukludur. Bizim müşterilerimiz bu tip kriz ortamlarından etkilenmiyor. En zengin ve varlıklı ailelerle iş yapıyoruz.

800 MİLYON DOLARA MÜCEVHER VAR

- Kimler sizin müşterileriniz?
M.G: İsim veremeyiz. Bazı ünlü isimler ancak takılarımızla haber olduklarında söyleriz. Körfez ülkelerinden prensesler, Amerika ya da Uzak Doğu’dan milyarderler müşterilerimiz. Bu müşteriler arkasında hikayesi olan ve en değerli taşlarla yapılmış mücevher istiyorlar. Benim işim yalnızca mücevherin teknik özelliklerini iyi tahlil edip, tasarımı, mıhlaması her şeyine bakmak. 7 ayrı inceleme yaparım her ürüne. En küçük tasarımı dahi incelerim. Varlıklı ailelerin çocukları 16 yaşlarından itibaren çok değerli mücevherleri almaya başlarlar. Kuşaklar boyunca bizden mücevher alanlar var. Bu yüzden güven çok önemli.

- Şu ortamda en fazla hangi değerde mücevher alınıyor?
M.G: Gilan’da 1000 dolara da mücevher var, 700-800 milyon dolara da. Hepsinin alıcısı var.

İSVİÇRE’DE SAAT ÜRETECEK

- Hedefiniz de ne var?
M.G: Bizim 5 mağazamız var. 2019’da Londra’da mağaza açmayı planlıyoruz. 5 yılda 200 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyoruz.

- Mağazalaşmaya yoğunlaşmak gibi bir hedefiniz yok mu?
M.G: Yok. Biz varlıklı insanlarla iletişim halindeyiz. Yeni koleksiyonlarımızı bekliyorlar.

- Yenilikler var mı?
M.G: Bir süredir bir hazırlık içindeyiz. İsviçre’de Ar-Ge yapıyoruz. Bir lüks saat üreticisiyle birlikte tasarımlar yaptık. İlk seri hazırlanıyor ve şu anda dünyanın önde gelen koleksiyonerleri bu seri için siparişlerini verdiler. Bunun heyecanı içindeyiz. İlk de size söylüyoruz.

5 BİNE DE 50 BİN DOLARA DA TAŞ VAR

- Örneğin safir taş deniliyor, aynı büyüklükte görünüyor ama çok farklı fiyatlar olabiliyor. Bu nasıl oluyor?
F.G: Bizim bir ekibimiz dünyayı geziyor, neredeyse uçakta yaşıyorlar. En değerli taşları onlar topluyor. 5 bin dolara da taş vardır, 50 bin dolara da. Taşın özellikleri, kesimi çok önemli. Bizim tüm taşlarımız Kimberley sertifikalı. Renkli taşta ekspertiz gerekiyor. Müşteriler safir, yakut, zümrüt gibi taşlarda markalara güveniyor. Dünyanın kabul ettiği sertifika kuruluşları da belli.

5 KARDEŞ İŞ BAŞINDA

Muharrem Geylan İşletme, Ferhan Geylan İnşaat Mühendisliği okudu. Muharrem Geylan’ın 2, Ferhan Geylan’ın 3 çocuğu var. Osman Geylan Gilan’da Satış ve Pazarlama’dan sorumlu. Muharrem Geylan’ın oğlu. Ferhan Geylan’ın 3, Muharrem Geylan’ın 2 çocuğu var. Osman Geylan, “Biz 5 kardeşiz, kuzenler kardeş gibi büyüdük” diyor. Ferhan Geylan’ın kızı Sena Geylan da Gilan’da Reklam ve İletişimden sorumlu.

OBAMA ÇİNTEMANİ KÜPEYİ TERCİH ETTİ

OSMAN Geylan, Celine Dion, Michelle Obama, Lucy Liu, Taylor Swift, Alicia Keys, Kate Hudson, Amber Heard, Salma Hayek, Penolope Cruz, Winona Ryder gibi ünlü müşterilerinin olduğunu anlatıyor. Michelle Obama’nın Barak Obama görevden ayrılmadan önce Gilan’ın Osmanlı’da gücü ve adaleti simgeleyen Çintemani küpeleri tercih ettiğini söyledi. Gilan önümüzdeki ay yeni koleksiyonunu çıkaracak. Osman Geylan, “Yine odağımız İstanbul. Hikayemiz ise yine bu topraklardan geliyor. Neşeli, çok renkli bir koleksiyonla ses getireceğiz” diyor.