Güncelleme Tarihi:
Kırklareli’ndeki Dokuzhöyük Tarımsal Köy Kalkınma Kooperatifi, Köy Enstitüsü mezunu üç idealist öğretmen İbrahim Tarhan, Haydar Sonçağ ve Arif Özger tarafından 1969’da kuruldu. Kooperatifin en eski üyesi, bugün 75 yaşında olan Ahmet Mengeş. Mengeş, Dokuzhöyük Köyü’nde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Kooperatifin kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: “Vatandaş civar mandıralardan ya da özel sektörde süt toplayanlarından yılmıştı. İstikrarsız fiyatlar veriyorlardı. Köy olarak içinden çıkamıyorduk. Ben o zamanlar 24 yaşındaydım. Köy olarak toplandık. Büyüklerimiz bizi teşvik etti. Ufak bir samanlıkta başladık. O dönem bir eşek arabasıyla süt toplanırdı. İlk kurulduğunda işlenen günlük süt 300 kiloydu. 150 hanelik köyün üçte biri katıldı. Yıllar içinde ufak samanlıktan bugünkü geniş tesise geçtik. Güzel bir kooperatif mandırası inşa ettik.”
TORUNLAR YÖNETİMDE
En zor olanın ürünleri pazarlamak olduğunu söyleyen Mengeş, “Arabalara 3-4 teneke peynir koyup İstanbul’a götürürdük. Şimdi peynirleri ayağımıza gelip alıyorlar. Sütümüzü hep kooperatife verdik ve hiç zararını görmedik. Hala ‘kooperatif’ dendiğinde aynı heyecanı duyuyorum. Vatandaşın yeniden kooperatifçiliğe yöneleceğini düşünüyorum. İlk kurulduğumuzda bize ‘komünist’ diyenlerin torunları bugün kooperatifin yönetimde. Trakya’daki kooperatiflerden sadece bizimki ayakta kaldı. Onlarda birlik beraberlik olmadığından bu işi sürdüremediler. Bizim sloganımız, ‘Birlik, beraberlik, özgürlük, bağımsızlık’tı. En zor zamanda ‘Dağılmayacağız, devam edeceğiz’ dedik. Para alamadığımız aylar oldu ama direndik. Bir inat üzerine bugünlere taşıdık. Kooperatifi evladım gibi sevdim, hala aşığım” ifadelerini kullandı.
GENÇLER KÖYDE DURMUYOR
Bu ideallerle bugün 50. yılı deviren kooperatifte günlük yedi ton süt işleniyor. Yapılan peynirler en çok İstanbul, Lüleburgaz, Babaeski ve Kırklareli’ne satılıyor. Ancak şimdiki üyeler kooperatifin geleceğiyle ilgili endişeli. Üreticilerden Hüseyin Ürgül, “Artık köylerde kooperatifçilik olamıyor çünkü kırsalda örgütlenilemiyor. Gençler köylerde durmuyor. Şehre göç ediyor. Herkes şehir istiyor, peki o zaman tarımı kim yapacak? Oysa kooperatif sistemi bütün ülkede yaygınlaşmalı. Dayanışma içinde oluyorsun, ürün sıkıntın olmuyor. Buradaki sorunlarımızı kooperatif aracılığıyla çözüyoruz. Zor zamanlarda kooperatifi ayakta tutmak için fedakarlık yapıyoruz. Diğer köyler bizi örnek alıyor. Biz eserimizle gurur duyuyoruz ve yaşatmaya çalışıyoruz” diyor. Hüseyin Ürgül’ün oğlu Ümit Ürgül, köyde kalanlardan. Şunları söylüyor: “Kooperatifi bize bırakılmış bir miras olarak görüyorum. Dedelerimiz birlik olmuş, bizim bunu sürdürmemiz lazım. Burası için son kale diyebiliriz. Kooperatif için üretim lazım, iş gücü lazım, insanları bir araya getirmesi zor. Babam da ben de ortağız, ayakta dursun diye gayret ediyoruz.”
TARIMSAL SİT ALANI
KIRKLARELİ’ne bağlı Dokuzhöyük Köyü verimli tarımsal arazileriyle de meşhur. Muhtar Nazmi Kavcin, “Bugün nüfusu 463’e düşen Dokuzhöyük Köyü’nün 7 bin yıllık tarihi var. Yerleşik düzene ilk geçilen yerlerden biri. Kendi ürettiği tahılıyla çevreye örnek, bu yörenin Mezopotamyası olmuş. Tarımın, Avrupa’ya buradan gittiği söyleniyor. Aklınıza ne gelirse yetişir. Araziler birinci derece tarımsal sit alanı yani arazi sadece tarım için kullanılabilir. Ancak, gündemde bir kömürlü termik santral projesi var. Bu santral hem oradaki tarım arazisini gasp edecek hem suyu tüketecek hem de hava kirliliği yaratacak. Bunun için endişeliyiz” diyor.
35 KONUDA 50 BİN KOOPERATİF VAR
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2016 yıl sonu itibariyle 35 farklı konuda faaliyet gösteren 50 binin üzerinde kooperatif ve 7 buçuk milyon kooperatif ortağı bulunuyor. Faaliyet alanına göre en fazla sayıdaki kooperatif 27 binle konut yapı alanında. Bunları sırasıyla tarımsal kalkınma kooperatifleri, motorlu taşıma kooperatifleri, sulama kooperatifleri ve tüketim kooperatifleri izliyor. Kooperatif ortak sayısında ilk sırada pancar ekicileri kooperatifleri bulunuyor. Sonrasında sırasıyla konut yapı kooperatifleri, tarım kredi kooperatifleri, sigorta kooperatifleri ve tarımsal kalkınma kooperatifleri geliyor.
TEŞVİK GEREKİYOR
DOKUZHÖYÜK Tarımsal Köy Kalkınma Kooperatifi Başkanı Recai Ergül, “Dokuzhöyük Kooperatifi’nde 50 yıldır vatandaştan süt alıp peynir yapıyoruz. İşletmemizde köyden kişiler çalışıyor. Şu an ortalama günlük yedi ton sütümüz var. Bunun hepsi köyden toplanıyor. Yıllık 2 bin 400 ton civarında süt işliyoruz. Bugüne kadar devletten kooperatife gelen destek olmadı. Köyler de bu işlerden elini çekmeye başladı. Birkaç sene önce 160 ortağımız varken bugün 80’e düştük. İnsanlar el çekiyor çünkü para kazanamıyor. Oysa kooperatif olarak üyelerimizde piyasanın üzerinde süt parası ödüyoruz. Bunun yanında hayvanlarına yem getiriyoruz, markette alışverişler yapabiliyor, mazot desteği yapmaya çalışıyoruz. Bu işi daha iyi yapmak istiyoruz ama piyasada rekabet şansımız azalıyor. Ürünümüzü değerine satamıyoruz. İşletme sermayemiz yok. Devletin üretim yapan kooperatifleri teşvik etmesi lazım” diyor.