‘Konutlar kamulaştırılsın’

Muhammed Kafadar / Genel seçimlerle aynı anda Berlinliler, gayrimenkul şirketleri tarafından yönetilen ve kiraya verilen on binlerce konutun kamulaştırılması için de oy kullandı. Kesin olmayan ilk sonuçlara göre kamulaştırmaya destek verenlerin oranı yüzde 56 oldu. Peki bu ne anlama geliyor?

BAĞLAYICILIĞI VAR MI?

BERLİN’de kiralar son 10 yılda ikiye katlandı. Sakinlerinin yüzde 85’inin kiracı olduğu kentte, maaşlardan kiraya ayrılan pay yüzde 50’ye dayanmış durumda. Bu durumdan şikâyet eden ve yeter sayıda imza toplayan kiracı örgütleri konuyu sandığa taşıyarak yerel yönetimden yaklaşık 240 bin dairenin kamulaştılmasını istedi. Ancak bunun bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Aslında oylama ile yalnızca, yerel idareye kamulaştırma yönünde adım atmanın mümkün olup olmadığının araştırılması çağrısı yapılıyor. Ancak “yüzbinlerce kişi bir şey talep ediyorsa politikacılar bunu görmezden gelemez” diyen destekçiler umutlu.

30 MİLYAR EURO’YU BULABİLİR

REFERANDUMA itiraz edenler asıl çözümün yeni konutlar inşa etmek olduğunu söylüyor. Şehrin her yıl 20 bin yeni konuta ihtiyaç duyduğu hesaplanıyor. Emlak şirketleri, “Teklif tek bir yeni konut yaratmıyor, ki asıl ihtiyaç o” diyor ve kamulaştırma için harcanacak kaynağın binlerce yeni konutun inşasında kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Şehir meclisi, referandumun öngördüğü adımların atılmasının maliyetinin 30 milyar Euro’yu bulabileceğini hesaplıyor. Uygulamadan en fazla etkilenecek şirket ise portföyünde 113 bin konut bulunan Deutsche Wohnen.

KORONA SIRASINDA KÖTÜLEŞTİ

KİRALAR, özellikle koronavirüs salgını sırasında çok sayıda kişi gelirini tümden ya da kısmen kaybedince kriz meselesi haline geldi. Berlin kent idaresi 2019’da tartışmalı bir karara imza atarak, 5 yaşından eski dairelerde kira artışını 5 yıl süreyle yasaklamıştı. Düzenleme kapsamındaki dairelerde kira artışı frenlense de bu kez yeni binalar daha pahalı hale geldi, üstelik eski binaların satış değeri düştü. Düzenlemenin inşaat sektörünü olumsuz etkilediğinden yakınarak uygulamayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan ve geçen nisanda iptal ettiren Hristiyan Birlik Partisi seçimlerde tarihinin en kötü sonuçlarını aldı. Halkın yıllardır kötüleşen konut sorunundan ötürü faturayı Merkel’in partisine kestiği yorumları yapılıyor.