Konut fiyatları dibin dibinde

I. Bölüm: 99 bin liraya ev satıyoruz

- Fi-Yapı'nın ismini ben yeni yeni duyuyorum. Firmayı biraz anlatır mısınız?

Fi-Yapı, Duek ve İnan ailelerinin birlikte kurduğu bir firma. 2007 mayıs ayında ortak olarak şirketi kurduk ve geçen yıl Haziran ayında da ilk projemiz olan Sarıgazi'deki Fi-Yaka projemize başladık.

- Daha önce bir ortaklığınız var mıydı?

İlk defa bu şirketle ortak olduk. Daha önce beraber çalışmamıştık.

- Sizin inşaatla ilgili tecrübeniz nedir?

Benim inşaatta bir tecrübem yok ama ailenin var. Kardeşim Aşçıoğlu ile beraber Selenyum Residance ve Selenyum Country'i yaptı. Sonra da kendi başına Doğa Gayrimenkul'ü kurup Anadolu Yakası'nda 2-3 tane daha proje inşaa etti.

Sonuçta ailemiz bu konuda yıllardır tecrübe kazandı. Bize de bu proje geldiği zaman, işe gireyim, aileyi arkama alayım ve onların desteği ile bu işi yapalım dedik. Ailenin ve benim inşaat ve ticari tecrübemiz ile İnan ailesinin 20 yıllık inşaat tecrübelerini birleştirdik ve Fi-Yapı'yı kurduk.

- Siz inşaattan önce hangi işlerle uğraştınız?

Ben 1985 senesinde İntertoy'u kurdum ve sonra ABD'li oyuncak devi Haspo'ya sattım. Arkasında bir steril enjeksiyon fabrikası kurduk, onu da kârlı bir şirket haline getirip ABD'li Tyco'ya sattık. Sonra da kendi asıl işim olan tekstile devam ettim.

Tekstildeki işimiz halen devam ediyor. Türkiye'nin önemli kumaş ihracatçılarından biriyiz.

- İnşaat sektörü asıl patlamayı önceki yıllarda yaptı. Siz sektöre girmek için biraz geç kalmadınız mı?

Ben şöyle düşünüyorum; her sektörde herkese ekmek var. Önemli olan eksiği tespit edeceksiniz ve hedefe doğru hitap edeceksiniz. O zaman çok fırsat var.

Şimdi biz kriz var filan diyoruz, güzel de, kriz şirketler bazında var. Sizin eğer daire ihtiyacınız varsa bunun krizle bir alakası yok. Cebinizde paranız varsa alıyorsunuz, yoksa zaten alamazsınız. Birşey değişmiyor.

- Sancaktepe projesi ne zaman başladı?

Sancaktepe 2007 haziranda başladı.

- Teslimler ne zaman?

Aralık sonu itibariyle teslim ediyoruz. 1.5 yılda teslim etmiş olacağız. Biz aslında 2009 mayıs diye duyurmuştuk ama baktık ki satışlar çok iyi, biz de erkene çektik.

- Kaç konut var?

240 konut var ve tamamı satıldı.

- Son kriz döneminde önemli bir satış oldu mu?

Valla biz her ay satıyoruz. En son satış oranı yüzde 96-97 gibiydi, geçen ay da tamamladık. Çatır çatır gidiyor evler.

- Yeni projeler var mı?

Beş tane daha proje var elimde.

- Nedir onlar?

Çekmeköy, Gebze, Tuzla'da projeler, Taşdelen'de bir iş merkezi ve Antalya'da 197 villalık bir projem var. Onu da ocak şubat gibi satışa çıkaracağız. 75 metrekarelik villaları 55 bin euroya satacağız.

Biz bir an evvel elimizdekileri bitirip yenilere bakmak istiyoruz.

- Sektördeki sıkıntı ne kadar sürer

Sektörün genelinde bir nakit problemi yaşanıyor. Bence bu sıkıntı bir 6 ay daha sürecek gibi gözüküyor. Ama hayat durmuyor. Bu krizi aşmak için biz de kendimizden birşeyler katacağız. En başta lüzümsuz fiyat şişirmeyeceğiz. Biraz küçüleceğiz ama bu iş yapmamak anlamına gelmiyor.

- Ev fiyatları daha düşer mi?

Fiyatlar şu anda çok dipte. Bundan daha aşağı ancak anlık düşüşler olur. Ama normalde dibin dibindeyiz artık. Fiyatların ineceğini düşünmüyorum.

- İstanbul'da hangi bölgeleri daha avantajlı görüyorsunuz?

Bir kere İstanbul'da inşaat sektöründe bir krizin uzun vadeli yaşanması söz konusu bile değil. Şehrin yüzde 70'i deprem yönetmeliğine aykırı veya eski. Bunların hepsinin yenilenmesi lazım ama bu mümkün değil. Bir de artık insanlar birşeyler bekliyor hayattan. Yeşillik, konfor, vs vs.. Siz bu istediklerinizi Nişantaşı'nın göbeğinde veya Bağdat Caddesi'nde de alırsınız ama korkunç fiyatlara alırsınız. O zaman 'tamam' diyorsunuz 'ben 15-20 dakika uzağa gideyim...'

Önümüzdeki dönemde şehir dışlarına yönelik talep çok artacak. Zaten Beylikdüzü, Esenşehir, Sarıgazi, Kartal gibi yerlere akıyor insanlar. Çünkü siz yeşil alan, güvenlik, çocuk parkı, kreş, havuz istiyorsunuz. İşten eve geldiğimde konforum olsun istiyorsunuz, rahat etmek istiyorsunuz...

Ben bir yere girdiğimde artık bir daha dışarı çıkmak istemiyorum. Bütün gün çalışıp akşam sekiz buçukta eve geldiniz, eeee, o saatten sonra o yorgunlukla sinemaya mı gideceğim? Yapmayın allah aşkına... Ancak dibinizde olusa gidersiniz... Dibinde olmazsa spora da gitmezsin, yürüyüş de yapmazsın. Komşuna bile gitmezsin kahve içmeye.

Ama ben diyorum ki size, ayağında terliklerin elinde kendi kahven çatıya çıkacaksın, orada herkes kendi kahvesini getirip içecek, keyfini yapacak terasta. Sonra da herkes kendi evine inecek. Bizim teraslarımız bahçe gibi olacak.