Konteyner ülke olmayalım!

SABANCI Üniversitesi içinde 10 yıl önce kurulan İstanbul Politikalar Merkezi’nin Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, Türkiye’den çıkan ama global çalışan bir düşünce kuruluşu olduklarını belirterek, “5 yıldır 50 öğrenciye 70 bin Euro katkı verdik. 100’e yakın öğrenci projelerimizde asistan ve stajyer olarak çalıştı. Bunu daha da artırmak istiyoruz” dedi. Son dönemde bölgenin en önemli sorunu olan mülteciler konusunda çalışmalar yaptıklarını da söyleyen Keyman, Türkiye’nin mültecileri toplayan bir konteyner mekanı olarak görülmesinin çok yanlış olduğunu aktardı. Bazen buna tampon ülke de dendiğini söyleyen Keyman şunları söyledi:

TÜRKİYE’NİN EŞİĞİ VAR“

Halbuki burada esas kriter insani yardım ve insani konum olmalı. Biz o alanda çalışıyoruz. 4 ana alan var bu konuda. Mültecilerin ihtiyaçları, mültecilerin ekonomik anlamda sürdürebilecekleri bir sürecin yaratılması yani iş gücüne katılmaları, diğer önemli konu eğitim. 4’üncü ana konu da mülteci kadınlar ve çocuklar. Bu arada TÜİK verilerine göre en çok şirketi de son dönemde Suriyeliler açtı. Bundan sonra gelecek mülteciler varlıksal gücü olmayanlar olacak. Buna yönelik politikalar üretilmeli. Türkiye mülteci konusunda çok önemli bir iş yapıyor. Bunun riskleri de var, İŞİD aktörlerine baktığımızda çok hassas bir konu. Başta söylediğim gibi asla konteyner ülke olarak değil insani sınırlarda olmalıyız. Türkiye’nin de eşiği var. Nüfusumuz artıyor. Mültecilerin çoğunun da kalacağı gibi bir durum da ortaya çıktı. Bu yüzden söz ettiğim 4 alanda çok çalışma yapılmalı. Mülteci sorununda aslına bakarsanız AB ülkeleri yok gibi, yalnızca Almanya var. Onların performansı AB’nin de performansını belirliyor. Almanya-Türkiye görüşmeleri Türkiye-AB görüşmelerinden önemli.”

NEFRET SÖYLEMİ

Türkiye’nin insanı yardım alanındaki çalışmalarına destek verdiklerini belirten Fuat Keyman, “TİKA ile birlikte çalışıyoruz. Ortadoğu, Güney Asya’da çalışmalar yaptık. Myanmar, Uganda, Sudan ve Somali’de çalışmalarımız oldu. Ben de insani yardım konusuna çok önem veriyorum. Türkiye dünyada yardıma ihtiyaç duyan ülkelere yardım yapan bir ülke. Medyadaki nefret söylemi üzerine Hrant Dink Vakfı ile çalıştık. Sosyal medyada bu konuda çok fazla konu oluyor. Çoğulcu ve ahlaki anlamda ötekinin de haklarına saygı duyulan bir ortam yaratmalıyız” diye konuştu.

HİBE ALMIYORUZ

STK alanında son 5-6 yıldır iyi bir örnek olduklarını söyleyen Keyman, “Araştırmalara fon buluyoruz. 50 çalışanımız var. 1.2 milyon Euro’luk bir yapıya kadar projeler bulup uzun dönemli çalışıyoruz. 2022’ye kadar Mercator Vakfı ile çalışmaya devam edeceğiz. Sabancı Üniversitesi ile birlikte etkileşim içindeyiz. Hem katkı veriyor hem katkı alıyoruz. İsimleri çok bilinmeyen gençler ve öğrencilerle çalışarak burayı başarılı bir noktaya getirdik.  Hibe almadan, proje ağırlıklı çalışıyoruz. İkinci okul olduk öğrenciler için. Devlet kurumlarından, STK’lardan, siyasi partilerden öğrenciler davet ediyoruz” dedi.

YENİ PROJELERDEVREYE GİRDİ

FUAT Keyman yeni başlayan projeleri hakkında ise şu bilgileri verdi:  “Asya Küreselleşme ve Türkiye projesi başlattık. Çok geniş bir proje. 5 ay önce başladık. Singapur, Malezya, Japonya ortaklığıyla oralardan gelen uzmanların da katıldığı geniş kapsamlı bir proje bu. Liderliğini biz yapıyoruz. Yurt dışındaki farklı kuruluşlarla çalışıyoruz. Almanya’dan Japonya’ya kadar farklı kuruluşlarla çalışıyoruz.  İPM’in yurtdışında işbirliği yaptığı vakıf, kuruluş ve üniversiteler şöyle :Bertelsmann Foundation, The German Marshall Fund of the United States, Stiftung Mercator, Thomson Reuters Foundation, Brookings Institution, Center for European Security Studies, Chatham House, Istituto Affari Internazionali, The Aspen Institute, The Atlantic Council of the United States, The Center for European Policy Studies, The Magna Charta Observatory, The National Democratic Institute, Free University of Berl.”