Güncelleme Tarihi:
İflasını açıklayan batık şirketlerin diğer işletmelere olan borçlarının ödenmesi için kurulan konkordato sistemi, aynı zamanda ödemelerini gerçekleştirmekte zorlanan şirketlerin bir kısım borçlarını ödeyebilir duruma getirilmesine de olanak sağlamaktadır.
Konkordato sisteminde alacaklı ve borçluların bazı ödemeleri yapılandırma işlemine tabi tutulabilmektedir.
KONKORDATO KOMİSERİ NEDİR?
Borçlunun gerekli şartları taşıdığı sonucuna varılırsa, borçluya konkordato süreci tayin edilir ve komiser atanır. Borçlu, bilançosunda yazılı mal ve kıymetleri, konkordato mühletinin verilmemesi halinde, bilançoyu icra mahkemesine sunduğu tarihten bir sene içinde takibe uğradığı taktirde 162’inci madde uyarınca göstermeye mecburdur. Konkordato mühleti kaldırılmış veya konkordato tasdik edilmemişse bunların kesinleşmesi tarihlerinden itibaren bir sene ve konkordato feshedilmişse feshin kesinleşmesinden altı ay müddetle borçlu için aynı mecburiyet vardır.
KONKORDATO İLAN EDEN FİRMA KONUT SATIŞI YAPABİLİR Mİ?
Muhabirimiz Gülistan Alagöz, iflas eden gayrimenkul şirketlerinden ev alanların merak ettiği konulara yer verdi. İşte, Gülistan Alagöz'ün o yazısı;
Konkordato ilan eden firmanın ticari hayatına devam ettiğini belirten Avukat Ali Güvenç Kiraz, konut satışına devam edileceğini söylüyor. Kiraz, “Tüketicilerin konkordato kararını satış ofisinde öğrenme imkânı yok. Ancak konkordato ilan eden firmanın 3 aylık süre için mahkeme tarafından verilen Geçici Mühlet Kararının Basın İlan Kurumu ve Ticaret Sicil Gazetesi yoluyla ilan edilmesi gerektiği için hem ticaret sicilden hem de ilan kurumundan bunları öğrenebilirler” diyor.
Burada önemli olan nokta firmanın yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği. Firma ticari hayatına devam ediyorsa, bu noktada alıcı da konut taksitlerini ödemekle yükümlü. Kiraz, tüketicinin ‘firma konkordatoya başvurdu’ gerekçesiyle sözleşmeyi iptal edemeyeceğine dikkat çekiyor. Cayma hakkının sözleşmeden sonra 14 gün içinde bedelsiz olduğunu, 24’üncü aya kadar belli ceza bedelleri ödenerek sözleşmeden dönme hakkı olduğunu belirten Kiraz “Eğer firma inşaat sürecini durdurmuş, yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa o zaman durum değişiyor” diyor ve şöyle devam ediyor:“Satıcının yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirmediği tespit edilirse sözleşme süresinin sonuna kadar herhangi bir ceza bedeli ödenmeden sözleşmeden dönülür. Bu durumda alıcı evi değil, ödediği parayı talep eder ve konkordato komiserliğine başvuru yapar.
ŞİRKETİN İFLAS ETMESİ HALİNDE NE OLACAK?
Uzmanlar konkordatonun bir iflas yolu olmadığına dikkat çekiyor. Ancak iflas da ihtimaller arasında. Peki bu durumunda vatandaşın hakları ne olacak? Kiraz, “ Artık bu durumda iflas masası devreye girecek ve şirketin alacakları ve borçları bir araya getirilecek. Bu kapsamda iflas masası kamu alacakları öncelikli olmak üzere ödemeler yapacak ve geriye bir bedel kalmışsa yapacağı bir sıra cetveline göre özel alacakları ödeyecek. İflas etme halinde inşaatın mevcut durumu ise en kritk nokta” diyor. Kiraz’ın kritik nokta dediği oran ise inşaatın yüzde 90 tamamlanma aşamasına gelip gelmediği. Yüzde 90’a geldiyse tüketici müteahhitten ve onunla birlikte arsa sahiplerinden tapunun kendisine verilmesini isteyebilir. Tapu önceden verilmişse de bu tapu yasal hale gelir. Bir başka ihtimal de o taşınmaz üzerinde ipotek ya da haciz olması. Kiraz, “Yasal olarak tapuyu hak eden tüketicinin almış olduğu taşınmaz üzerinde ipotek var ise bu ipotek ayni bir alacak hakkı sağladığı için kaldırılmayacak ve tüketici bu taşınmazı ipotekli olarak teslim almış sayılacak ve ipotek alacaklısının iflas masasında talep ettiği bedeli ödemekle karşı karşıya kalacak. Hacizler ise şahsi alacak hakkı sağladığı için çeşitli Yargıtay kararları var olmakla birlikte hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. Bu konuda da hacizlerin kaldırılmaması gerektiği yönünde kararlarda mevcut. Hacizler kaldırılmaz ise iflas masası bu hacizleri alacak olarak kaydedecek”diyor.
İNŞAAT YÜZDE 90'A GELMEDİYSE ALICININ ALEYHİNE
İnşaat yüzde 90 fiili tamamlama seviyesine gelmediyse veya inşaat süresi sonunda fiili yüzde 90 seviyesine gelmeyecek bir durumda ise o zaman alıcı aleyhine durum ortaya çıkıyor. Kiraz bu durumda neler yaşanacağını şöyle anlatıyor: “Bu durumda tüketiciler tapu hakkını elde edemeyecekler. Eğer tapu varsa bu tapular arsa sahiplerinin açacakları geriye etkili fesih davası ile iptal edilecek. Bu durumda tüketicilerin sadece iflas masasına alacaklarını kaydetmeleri ve kamu borçları sonrasında alacak sırasına göre bir para kaldıysa alacaklarını alma ihtimalleri olacak.”
İflas eden firmaya dava açılır mı?
Kiraz bu soruya şöyle yanıt veriyor: “İflas eden firmayı temsil eden kişilere karşı hileli iflas yoluyla mal varlığını bilinçli şekilde eksiltmiş ise savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir. Ayrıca Tüketici Mahkemelerine dava açılarak tüketici eğer iflas esnasında borcu devam ediyor ise ve vermiş olduğu senetler hali hazırda iflas eden şirkette duruyor ise borcu olmadığının tespiti davasını iflas masasını taraf olarak göstererek açabilir.”