Komşumuz da bol keseden dağıttı

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, seçim öncesi CHP’nin vaatlerine atıfta bulunarak, Yunanistan’ın da bir dönem bol keseden dağıttığını söyledi. Babacan, “Dikkatli harcanmazsa har vurup harman savrulursa bir ülkenin ne duruma düşeceği komşumuzdan belli” dedi. Babacan, 3 dönem kuralının hatırlatılarak dışardan bakan olarak atanmasının talep edilmesi halinde devam edip etmeyeceğine yönelik soruya ise, AK Parti’nin “Üç dönem kuralının” çok önemli olduğunu ve kendisinin de buna inandığını söyledi.

2001’DEN FARKLI OLMAZ
Babacan Kanal 7’de katıldığı bir programda bu seçime giderken ana muhalefet partisi dahil şu anda Türkiye’de muhalefet partilerinin iktidar olma gibi ciddi bir hedefleri, hayallerinin olmadığını, seçim beyannamelerinden bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Seçim vaatlerinin yerine getirilmesi halinde ne olacağı sorusuna Babacan şu yanıtı verdi:
“Bunların gerçekten Türkiye’de yapılacağına piyasalar, iş çevreleri inanıyor olsa bugünden zaten ekonomi allak bullak olur. Bugünden faizler en az yüzde 16-17’lere çıkar, daha da ilerisi olabilir. Çünkü piyasa hemen şu hesabı yapar bunlar gerçekten yapılacaksa, bu kadar para harcanacaksa, buna dönük tekrar piyasadan borçlanacaksa, devletin bu kadar çok borçlanmaya ihtiyacı olacaksa demek ki bu yüksek borçlanma ihtiyacı faizleri nasıl olsa artıracak diye bugünden. İşin başında bunları açıkladıkları anda yasaları geçirirken öyle bir karışır ki ortalık ondan sonra 94 krizinden, 2001 krizinden farklı olmaz.”

İFLASA GİTTİLER
Türkiye’nin etrafındaki ülkelerin çok önemli sorunlar yaşadığına işaret eden Babacan, “İstikrar bir kere sarsıldığında bir ülkenin ne duruma düşeceğini etrafımızdan görebiliyoruz. Bakın Yunanistan’a, geçen yıl 100 bin memur işten atıldı. Memur ve emekli maaşlarını düşürdüler. Bol keseden dağıtıyorlardı bir dönem. Avrupa Birliği’nden (AB) parayı alıyorlardı ki bizim öyle bir imkanımız yok. Mesela Polonya’ya bu yıl milli gelirinin yüzde 4’ü kadar AB’den hibe geliyor. Bizim milli gelirimizin yüzde 4’ü demek, 32 milyar dolar. Türkiye’ye bir yerlerden yılda 32 milyar dolar hibe gelse, herhalde çok farklı şeyler biz de yaparız ama Yunanistan örneği... Ne kadar bedava para gelirse gelsin ki bizim öyle bedava para gelen bir yerimiz yok. Dikkatli harcanmazsa, har vurup harman savrulursa bir ülkenin ne duruma düşeceği komşumuzdan belli. Türkiye’de öyle yanlış politikalar uygulanırsa, sonucu Yunanistan gibi iflas noktasına gelen bir ülkedir” dedi.

Merkez’in elinde farklı enstrümanlar var
MERKEZ Bankası’nın doların yükselişine müdahale etmediğine ilişkin eleştiriler üzerine Babacan, Bankanın elinde müdahale için çok farklı enstrümanları olduğunu söyledi. Babacan, “Merkez Bankası elindeki enstrümanları ne zaman ve hangi yönde gerekirse kullanabilir. Ben hep söylüyorum, Merkez Bankası’nın ne yaptığı veya ne yapması gerektiğiyle ilgili konularda muhatabın Merkez Bankası olması, onlara sorulması gerekiyor. Merkez Bankamızın operasyonel bağımsızlığı, araç bağımsızlığı var. O çerçevede Merkez Bankamızın söylediklerine ve yaptıklarına dikkat etmek gerekiyor” dedi.

Kim gelirse gelsin yazılan uygulanır
“Dışaradan bakan olarak atanmanız talep edilirse, yola devam edecek misiniz?” sorusuna karşılık olarak Babacan, AK Parti’nin “Üç dönem kuralının” çok önemli olduğunu ve kendisinin de buna inandığını söyledi. Önemli olanın kurumsal kimlik ve politikaların devamı olduğunu vurgulayan Babacan, şöyle devam etti: “Kişiler gelip geçer ama kurumlar ve ilkeler, politikalar kalır. Bunun için ne yapıyoruz? Seçim beyannamesi, Yeni Türkiye Sözleşmesi... 2018’e ve 2023’e kadar çok detaylı programlar var. Yani raylar döşendi, politikalar açıklandı. Seçimlerden sonra nasıl bir politika uygulanacak, nasıl bir ekonomi anlayışı olacak, onun cevabı seçim beyannamesinde yazılı. Kim gelirse gelsin işin başına, orada yazılanlar uygulanır. Bunların dışına çıkıldığında da çok ciddi itibar kaybı, kredibilite kaybı olur.. AK Parti’nin öyle bir kültürü yok. Biz güven üzerine inşa ettik. Söz verilir tutulur, hedef açıklanır, o hedef tutturulur. ”