Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞ-KANI Recep Tayyip Erdoğan, dün Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nce düzenlenen Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı’na katıldı. Erdoğan törende yaptığı konuşmada, “Bilim, teknoloji, sanayi, ekonomi, inovasyon, araştırma geliştirme, nano teknoloji, enerji gibi alanların her biri bizim için stratejik öneme sahiptir. Biz ilme ve ilim erbabına çok büyük kıymet veren bir medeniyetin, kültürün mensuplarıyız”dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında kendimize diğer alanlarla birlikte bilim ve teknolojide çok önemli hedefler belirlediklerini kaydeden Erdoğan özetle şunları söyledi:
KONGREDEN GEÇMİYORDU
“Hamdolsun bizler bir basit tüfek yapamıyorduk, bu durumdaydık. Şu anda bu halloldu. MİLGEM artık halloldu, kendi gemilerimizi üretiyoruz. Ama eksiğimiz var, sadece geminin tasarımı, inşası yetmiyor. Artık biz bunun makinesini de üretir hale gelmeliyiz, şimdi onun üzerinde yoğunlaştık. Ama biz burada çok önemli bir şeyi başardık. Artık Türkiye insansız hava aracını (İHA) mühimmatlı olarak üretir hale geldi, bunu başardık. Uluslararası camiadan, Amerika’dan İHA istiyorsun paranla alacaksın. Amerika’dan aldığımız cevap ‘kongreden geçmiyor’, hep bununla karşılaştık. Bu bir değil, iki değil. Biz stratejik ortak değil miyiz? Biz en son İsrail’den almıştık 10 tane. Arıza yapar tamirini yaptıramazsın, bunları yaşadık.Sağ olsun bu komşular biz mal sahibi yaptı. Şimdi biz kendimiz hem de devlet olarak değil özel sektör olarak şu anda İnsansız Hava Aracımızı mühimmatlı olarak kullanmak üzere inşa ettik, testler geçti. Bırakın testleri bunlar şimdi operasyonlarda iş görüyor, bu noktaya geldik. Küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan bu sorunların çok ciddi güvenlik kaygılarına, insani kriz tehditlerine, ekonomik sıkıntılara yol açtığı bir dönemden geçiyoruz. Bakınız şu anda biz çok güçlü zırhlı taşıyıcılar yapıyoruz. Kendi içimizde savunma sanayinde bu zırhlı taşıyıcılarımız silahlı, mühimmatlı rekabet içindeler. Ülkemizde bunun rekabeti var uluslararası rekabette çok güçlü konumdalar.”
10 KÜRESEL MARKA ÇIKARMALIYIZ
TÜRKİYE’nin 2002 yılında Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payı sadece binde 5 olduğunu hatırlatan Erdoğan, “2023’e kadar milli gelirden Ar-Ge’ye ayrılan payı yüzde 3’e çıkarmayı planlıyoruz, hedef bu. Amacımız orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payını iki katına çıkarmaktır. Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefine ancak bu şekilde ulaşabileceğini biliyoruz. Teknoparklarımızın sayısını 2’den 63’e çıkardık. 2 tane teknoparkla ne olur ya? Teknoparklarla, üniversiteyle bütün üretimi iç içe koymak suretiyle burada bir sıçramayı meydana getirdik. Ar-Ge merkezlerinin sayısını 243’e çıkardık. Bana göre Türkiye bana göre dünya çapında tanınan 10 küresel markaya sahip olmalıdır” dedi.