Güncelleme Tarihi:
SON yıllarda Türkiye enerji ihtiyacını kendi doğal kaynaklardan karşılamak için kararlı adımlar atıyor. Bunun için de özellikle yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde titiz çalışmalar yapılıyor. Kırklareli’nde gazetecilerle bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinde yürüttüğü çalışmaları bir adım ileriye taşıdığını ve artık Türkiye’nin yenilenebilir enerjide tıpkı otomotivde olduğu gibi bir üretim üssü olacağını hatta bu alanda ihracat yapılacağını söyledi.
Geçen hafta yapılan YEKA RES-2 yarışmasının son derece sevindirici sonuçlandığını belirten Dönmez, “Yarışmaya 9 firma başvurdu. İpi göğüsleyen firmalardan biri Enerjisa, diğeri de Enercon oldu. Alman firması olan Enercon, dünyanın en büyük rüzgar türbini üreticilerinden biri. Bu Türkiye’deki enerji piyasasına olan güvenin göstergesi. Ayrıca bu ihalede burada üretilecek türbinler için yüzde 65 yerlilik şartı mevcut. Yani kuleden tutun da kanadına hatta jeneratörüne kadar bazı kritik ekipmanların Türkiye’de üretilme şartı var. İlk ihaleyi alan konsorsiyumda Siemens vardı. Onlar fabrika inşaatında belli bir noktaya geldiler. Bu işin en mutlu eden tarafı üretimin sadece fabrika ile sınırlı kalmaması. Şirketler buradaki yan sanayiyi de güçlendiriyor. Bazı önemli parçalar yan sanayide üretiliyor. Ben bunu otomotiv sanayimize benzetiyorum. Türkiye’de çok sayıda otomobil markamız var ama tüm malzemeleri kendisi üretmiyor. Sonuç olarak yerli üretim şartı sayesinde hem fabrika kurumları, hem yan sanayinin üretime katılması hem de Ar-Ge yatırımları ile büyük firmalar Türkiye’de üretim yapacak. Bu firmalar sadece 500 megavatlık yatırım için bu işe girmiyorlar. Türkiye güneş ve rüzgarda bir üretim üssü haline gelecek. Bundan sonra komşu ülkelerde Türkiye’de üretilen güneş paneli ve rüzgar türbinlerini göreceğiz” dedi.
DENİZDE 8 SONDAJ
Türkiye’nin petrol ve gazda da önemli adımlar attığını belirten Dönmez, “Hem denizde hem de karada petrol ve gaz aramalarında büyük bir atağa kalktık. Bu sene 130 arama ve üretim sondajı yapacağız. Bu yıl denizde 8 sondaj yapılacak. Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimizle Akdeniz’de yoğun bir arama çalışması yürüteceğiz. Yavuz temmuzda sondaja başlayacak. Trakya’da da yerli ve yabancı firmalarla doğalgaz aramalarına devam ediyoruz” ifadelerini kullandı
ELEKTRİKTE DEPOLAMA PROGRAMI BAŞLIYOR
ELEKTRİK depolama konusunda uzun süredir çalıştıklarını açıklayan Fatih Dönmez, “Batarya teknoloji çok kritik bir teknoloji. Hızla gelişiyor ve artık olgunlaşmaya başladı. Biz de TEİAŞ üzerinden her yıl belli kapasitede bir elektrik depolama programına başlayacağız. Bununla alakalı önce teknik ve idari düzenlemelerin yapılması gerekiyor. EPDK ile TEİAŞ bir araya gelip çalıştılar, belli bir noktaya da getirdiler. Çok yakında programımızı açıklayacağız. Ayrıca biz orta-uzun vadede yerli yazılım firmalarıyla bu batarya yönetim sistemlerinin yazılımlarının yerlileştirilmesini de düşünüyoruz” diye konuştu.
İRAN YAPTIRIMI TEK TARAFLI
ABD’nin İran yaptırımlarının tek taraflı olduğunu ve hukuksal olarak bağlayıcılığı bulunmadığını aktaran Fatih Dönmez, “Birleşmiş Milletler yaptırımı olarak çıksaydı tüm dünyada biz dâhil bağlayıcı olacaktı. Bu son yaptırımlarda AB de bizimle benzer kanaatleri paylaştı. Burada yaptırımlar bu yaptırımları ihlal eden kişi veya şirketler üzerinde uygulanıyor. Türkiye zaten petrolde artık bir kamu şirketi ham petrol ithalatı yapmıyor. Hatta işlenmiş petrol ithalatı yapan şirketimiz de yok. Bu alan özelleşti ve serbest piyasa yapıyor. Biraz da bu konu, o şirketlerin tutumu ile alakalı. Ama Türkiye olarak özel bir firma ‘Oradan ben petrol getireceğim’ derse kanunlarımızda bununla alakalı bir yasal engel yok” dedi.
MADENCİLİKTE GERİ KALDIK
500 maden sahası için ihaleye çıkıldığını hatırlatan Fatih Dönmez, 1.500-2.000 civarında maden sahasının ihalesini gerçekleştirmiş olacağız. Türkiye madencilikte diğer sektörlere göre daha geride. Yasal değişikliklerle birlikte burada yatırım ortamını iyileştirdik. Orada tabii küçük-orta ölçekli madencilerimiz de var, büyük ölçekli madencilerimiz de var. Şimdi şu anda bazı maden sahalarının daha orta ve büyük ölçekli yatırımcılar tarafından gerçekleştirme imkânı var. ‘Ben alayım, elime fırsat geçtikçe, para geçtikçe burada yatırım yaparım, ondan sonra üretirim acelem yok’ devri kapandı. Çünkü yeni sistemde belirli bir süre sistem size hazırlık dönemi müsaadesi veriyor. Sonra fiilen belli oranda artık üretimleri yapmanız gerekiyor” dedi.
AKKUYU’DA MALZEMEYİ NALBURDAN ALMADIK
AKKUYU’da inşa edilen nükleer santralde çalışmaların tüm hızıyla devam ettiği belirten Fatih Dönmez, şunları söyledi: “Temel atıldı, o büyük kabinin beton dökme çalışmaları devam ediyor. Nükleer işi, orada kullanılacak her bir malzemenin ve orada çalışan her bir elemanın belgeli olması gereken bir alan. Her şey son derece ağır kriterlerden geçen tedarikçilerden temin edilmek zorunda. Çarşıdan nalburdan alınarak yapılacak bir ürün değil. İşin içinde TSE var. Nükleer Düzenleme Kurumu kurduk. Onlar inceliyor. Ayrıca projeyi yapan Rosatom, çok tecrübeli. İşlemler çok ağır süreçlerden geçiyor. Konuşulan bazı şeylerin gerçekle alakası yok. Sıfır toleransla çalışıyoruz. Uluslararası kuruluşların denetiminden geçiyoruz.”