Güncelleme Tarihi:
SOMA’nın Yırca köyünde zeytin ağaçlarının kesilmesi ve köylülerin darp edilmesiyle eleştirilerin hedefi olan Kolin Şirketler Grubu’nun Başkanı Naci Koloğlu olayla ilgili ilk kez konuştu. Kırk yıllık meslek hayatı boyunca ikinci kez basının karşısına çıktığını belirten Koloğlu, “Ağaç bahane. Asıl olay yerli kömürün çıkarılıp enerjiye dönüştürülmesi. İzmir-İstanbul otoyolu için yüzbinlerce ağaç kesildi kimse sesini çıkarmadı. Burada Türkiye ayaklandırıldı. Köylülerle hiçbir sorunumuz yoktu. Her şey bir anda oldu. Bu doğalgaz lobisinin işi” dedi.
Kolin Şirketler Grubu’nun 7 Kasım’da termik santral yapmak için kestiği zeytin ağaçları ve şirketin güvenlik görevlilerinden gördükleri şiddetle gündeme gelen Yırca köylüleri ise, acele kamulaştırma kararının esastan bozulmasıyla sevinç yaşamaya devam ediyor. Danıştay kararının hemen arkasından Kolin Şirketler Grubu da, bölgede taahhüt ettiği 60 bin ağacın dikimine dün başladı.
YASANIN GEÇMESİ UYGUN
Naci Koloğlu, Danıştay 6. Daire’nin kararını şöyle yorumladı:
“Zaten yürütmeyi durdurma kararı vardı. Biz de durdurmuştuk. Yasal süre henüz devam ediyor. Daha üst kademeler var. Kamu yararı yürürlükte. Ancak 1939’dan bu yana bir zeytin yasası var. İncirin, kayısının, fındığın yasası yok. Ekonomiye en fazla katkı sağlayan fındığı koruyan yasa yok. Zeytinliklerle ilgili bir tasarı var. Türkiye’de niye zeytin yasası var bilemiyorum... Bu yasa hala yürürlükte bunun gözden geçirilmesi lazım. Yasa içinde çelişkiler var. Burada hali hazırda çalışan 1950 tarihli Soma Termik Santrali var. Yasa 1939’da çıkmış. Santral sonra yapıldıysa o ağaçlar neden dikilmiş? Önceden dikildiyse buraya neden santral yapılmış? Benim fikrim bu yasa TBMM gündeminden geçirilmesi uygun görünüyor.”
İTHAL ENERJİYE KARŞIYIM
Koloğlu, hiç bu kadar karışık bir işle karşılaşmadığını da belirterek, “Bütün araştırmalarımız sonrasında bu yatırıma başladık. Bu bölge insanı ve köylüler tarafından heyecanla karşılandı. Bugüne kadar hiçbir şey yoktu. Ta ki Soma maden kazasına kadar... Maden kazasından sonra bölgede bir hassasiyet oldu. 1 milyar dolarlık taahhütün altına girmişiz. Bu yüzden iş programımızı sıkı tutmak zorundaydık. O ağaçları kesme süremiz dolduğunda bir ay ricaları bekledik. Ama artık süre öyle bir duruma geçti ki biz de aksar duruma geçtik. Kestik. İzmir -İstanbul otoyolunda yüzbinlerce ağaç kesildi niye hiç ses çıkmadı. Bence burada konu zeytin değil yerli kömürdür. Belli çevreler zeytini bahane etti. Bu doğalgaz lobisinin işi. Bizim kendi kaynaklarımız varken ithal enerjiye karşıyım. Yoksa benim neyime lazım... Bu yaştan sonra gelip Soma’ya geleceğim kömür çıkaracağım diye uğraşacağım” diye konuştu.
Kolin Şirketler Grubu Enerji Gurubu Başkanı Murat Zekeriya Aydın da şimdiye kadar proje için 160 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirterek “Biz bu santrali yapmaya kararlıyız. STK da esnaf da Soma da istiyor. Arkasındayız” dedi.
‘KUTSAL DEĞİLDİR’
Ağaç dikme töreninde konuşan AKP Manisa Milletvekili Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Recai Berber ise zeytin yasasında düzenleme yapılacağını mesajını ”Biz bunlara pabuç bırakmayız” diyerek verdi. Berber, “İstihdam için bugüne kadar hangi yasaları çıkarttıysak bundan sonra da onları çıkarmaya devam edeceğiz. Maden faciası yaşayanlara tekrar iş bulmamız lazım. Burada termik santral kurulmalı provokatörler hep zeytin ağaçlarını bahane etti. Zeytin ağacını bahane ederek kimse olay çıkarmasın. Hiçbir şey kendinden kutsal değildir. En kutsal olan eşrefi mahlukat olan insandır. Zeytin ağacı da insana fayda sağladığı için kutsaldır. Ne zeytinden ne yatırımdan vazgeçmeyeceğiz. Yatırımların önündeki engelleri kaldıracağız. Meclis açılır açılmaz gündeme alıp yasada düzenlemeye gidip yasal olarak engeli kaldırıp bu arada zeytini de koruyacağız” dedi.
Köy ikiye bölündü
Bu arada ağaç dikme törenine gelen bazı Yırca köylüleri asıl mağdurun kendileri olduğunu iddia etti. Kolin Grubu’yla hak sahibi yüzde 60 köylünün anlaştığını ve bu 45 köylünün köyde tacizlere uğradığını kaydetti. 150 ağacını kesildiğini söyleyen Ethem Balcı, “Greenpeace üyelerinin kışkırtmasıyla terör estirildi. Kışkırtanların bir ağaç zeytini yok. Muhtar da dahil. Eylemciler köylü kıyafeti giydi. Şirketle anlaştık diye bana saldırdılar. Yolu kapattılar beni linç etmeye kalktılar. Savcılığa şikayette bulundum. Şirketle anlaştık diye kahveye bile giremez olduk. Ağacı olmayanlar ortaya çıktı ama esas mağdur biziz” dedi. Bir süre önce kaza geçirip hayatını kaybeden Yırcalı Cemil Çelik’in damadı Hüseyin Kutlu da olayların çarpıtıldığını kayınpederinin kullanıldığını kaydederek, “180 ağacım kesildi. Kayınpederimin geçirdiği kazayı bile şirkete mal etmeye çalıştılar. Biz şirketle anlaştık diye düşman gözüyle bakıyorlar. Köy muhtar yüzünden tamamen ikiye bölündü. Biz santralin yapılmasından yanayız” diye konuştu. Kesilen en yaşlı ağaçlarının kendisine ait olduğunu, 200 ağacının gittiğini ifade eden Cemil Saygılı ise, “En çok baskıyı gören benim. En yaşlı ağaçlar 80-90 yaşında olanlar benimdi. Diğerlerinin 5-15 yaşındaydı. Kolin’de çalışıyor diye torunumu dövdüler. Muhtar köyü bölmeyi başardı” dedi.