Köhler’in başarısı Türkiye

Güncelleme Tarihi:

Köhler’in başarısı Türkiye
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2004 02:03

Financial Times (FT), Almanya Cumhurbaşkanlığı'na aday olan Horst Köhler'den boşalan IMF Başkanlığı'na geleneğe uygun olarak bir Avrupalının getirilmesinin beklendiğini belirtti. Gazete, Köhler'in Arjantin'de başarısız, Brezilya ve Türkiye'de ise başarılı olduğunu yazdı.

HORST Köhler'in, Almanya Cumhurbaşkanlığı'na aday olmak üzere görevinden istifa etmesi üzerine Uluslararası Para Fonu (IMF) başkanlığı için yarış kızışırken Köhler'in performasını değerlendiren Financial Times (FT) gazetesi, ‘‘Arjantin'de başarısızlık oldu ancak Brezilya ve Türkiye'de başarı sağlandı’’ diye yazdı.

FT, IMF Başkanı Horst Köhler'in, Almanya muhalefet partilerince cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğini, bu partilerin cumhurbaşkanı seçen Federal Meclis'te 21 oy çoğunluğuna sahip olduğunu anımsattı.

TÜRKİYE'DE BAŞARILI

Yeni IMF başkanının resmen IMF kurullarınca seçileceğini, kurula en sanayileşmiş yedi ülkenin hakim olduğunu anımsatan gazete, geleneksel olarak IMF başkanını Avrupalı olduğuna, Dünya Bankası başkanını ise ABD'nin seçtiğine dikkat çekti.

Horst Köhler'in IMF başkanı olarak performansını da değerlendiren FT, Köhler'in IMF'yi, kurumun eleştirenlerin yoğun baskısına hedef olduğu bir dönemde yönettiğini belirtti. Köhler'in döneminde IMF'nin Arjantin'de başarısızlığa uğradığını ancak Brezilya ve Türkiye'de başarı gösterdiğini kaydetti. Gazete, Köhler'in yönetim stili konusunda soru işaretlerinin bulunduğuna dikkat çekti.

ABD Hazine Bakanı John Snow'un Köhler'in IMF'de şeffaflık yönünde değişim sağladığı yolundaki sözlerine yer veren gazete, Köhler'in görevinden, Arjantin'in IMF'ye 3 milyar dolar kredinin vadesinin dolmasından hemen önce ayrıldığına da işaret etti.

Brown gelirse yoksulların borçları affedilebilir

GORDON Brown'un IMF'nin başına geçmesi halinde daha iyi yardım anlaşmaları ve dünyanın en yoksul ülkelerinin borçlarının affedilmesini sağlayarak yoksullukla küresel mücadele arzusunu gerçekleştirebileceği belirtiliyor. Brown'a yakın isimler, onun bu konuya ilişkin ciddi ihtiraslara sahip olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler tarafından başlatılan uluslararası yoksullukla mücadele hedefine ulaşmak için IMF'yi bir fırsat olarak değerlendireceğini söylüyor. IMF'nin ana karar verme birimi olan IMF Konitesi'nde koltuk sahibi olan Brown, IMF içinde zaten güçlü bir pozisyona sahip. 53 yaşındaki Brown, 5 yıllık bu görevi kabul ettiği takdirde, Tony Blair'le yıllardır süren rekabetine bir son vererek, gelecekte İngiltere Başbakanı olma hayaline son verecek.

IMF Başkanlığı için kimlerin adı geçiyor?

Gordon Brown (İngiliz Hazine Bakanı)

Jean Lemierre (Avrupa Kalkınma Bankası Başkanı)

Rodrigo Rato (İspanya Ekonomi Bakanı)

Leszek Balcerowicz (Polonya Merkez Bankası Başkanı)

Giuliano Amato (İtalya eski Başbakanı)

Stanley Fischer (IMF eski Başkan vekili)

IMF'de en güçlüsü İşçi Partili başkan adayı

ULUSLARARASI Para Fonu'nun (IMF) başkan adayları listesine İngiliz Hazine Bakanı Gordon Brown da alındı. Washington'ın listesine girdikten sonra en güçlü aday gözüyle bakılan Brown, IMF'nin başına geçerse İngiliz İşçi Partisi'nin tarihindeki en uzun bakanlık görevini bırakması gerekecek. Brown başbakanlık hayallerinden de vazgeçmek zorunda kalacak. İngiltere'nin etkili gazetesi The Guardian'da yer alan bir habere göre İngiliz Hazine Bakanı Gordon Brown, IMF'nin tepesine gelecek en güçlü aday.

IMF'den yapılan açıklamada Almanya'daki başkanlık seçimlerine katılmak için IMF Başkanlığından istifa eden Horst Köhler'in yerine geçecek güçlü adaylar arasında Brown'un da olduğu doğrulandı. Bazı kaynaklar, küresel anlamda sosyal adalet arayışı sayesinde Brown'ın elde ettiği olumlu itibarla IMF için baş aday olduğunu savundu.

İngiliz Hazine Bakanlığı'ndan bir sözcü Brown'un İngiliz siyasetinden ayrılması yönünde çıkan haberleri spekülasyon olarak nitelendirdi.

Geleneksel olarak IMF'nin başkanı Avrupalılar arasından seçiliyor. Ancak Beyaz Saray'ın bunu veto etme hakkı bulunuyor. 2000'de Köhler başkan olarak atanmadan önce, Amerika ve Avrupa arasında ciddi tartışmalar olmuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!