Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2008 00:00
Elveda Rumeli adlı TV dizisindeki ’Sütçü Ramiz’ ve ailesi gibi on binlerce Makedonyalıdan biri olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’ye yerleşen Ramiz’in Manisa Akhisar’da kurduğu ’Köfteci Ramiz’i, oğulları Bülent, Birtan, Bircan ve Birol büyüttü, 11 ilde 30 şubeli bir köfteci zinciri doğdu.
MAKEDONYA’nın Prilep kentinde 1908’de doğan Ramiz (Taşkınlar) kardeşi Rasim ile birlikte küçük yaşta anne ve babasını kaybedince 1917’de akrabalarının yanına gelir ve Alaçatı, Adapazarı, İstanbul derken sonunda amcası Demir’in yanına Akhisar’a yerleşir. Burada meyhane işleten amcasının yanında çalışır, sonra askerlik için gittiği İstanbul’da da Beyoğlu’ndaki Hüsnütabiat Lokantası’nda da çalışır. Ramiz Taşkınlar 20 yaşındayken Akhisar’da Makedonya’dan bildiği köfteyi satmak için Köfteci Ramiz’i açar. Soğan, kıyma (dana eti) ve tuzla yaptığı köfteyi tereyağında kızartılmış pidenin üzerinde servis eder ve kendi tarzını yaratır. Türkiye’nin en seçkin sanatçılarının, işadamlarının, bürokrat ve siyasilerinin İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara seyahatlarında uğrak yeri olur. Köfteci Ramiz’in oğulları Bülent, Birtan, Bircan ve Birol babalarından mirası olan Köfteci Ramiz markasını 11 ilde 30 restorana yaymayı başardı.
Makedonya’nın sokak köftesi
Köfteci Ramiz’in oğlu Bülent Taşkınlar, babasının 1970’te vefat ettiğini söylüyor ve şöyle başlıyor anlatmaya: "Bizde amcaya ’aco’ derler. Demir amcam Akhisar’daki tek lokantayı işletirmiş o zamanlar. Ramiz ve Rasim beyler orada çalışmışlar önce. Köfte fikri de Makedonya’da sokak satıcılarının yaptığı ızgara köfteden yerleşmiş kafalarına. Meyhanede bile köfte satmışlar önceleri. Sonra da ayrılıp 1928’de ilk dükkanı açmışlar limon sandığından iki masa ve taburelerle başlamışlar. 1934’e kadar da o dükkanda kalmışlar. Ramiz Bey askerliğini İstanbul’da Rami Kışlası’nda yapmış. O yıllarda askerlik çok uzunmuş. İstanbul’a alışmış ve bir süre Akhisar’daki dükkanı Rasim amcam yürütmüş, Ramiz Bey ise Beyoğlu Hüsnütabiat Lokantası’nda, Pandelli’de çalışmış. Kendini daha da geliştirmiş. Makedonya’dan getirdiği köfte kültürü ile İstanbul’un mutfak kültürünü birleştirmiş."
Menderesli yıllarda ünlendi
Bülent Taşkınlar, 1940’lı yıllarda ikinci dünya savaşı dönemde ülkede büyük yoksulluk olduğunu hatırlatıyor ve "1950’lerde Demokrat Parti, Adnan Menderes ile birlikte ülkede refah seviyesi yükselmeye başlayınca hareket başlıyor. O günlerde dönemin önemli sanatçıları, işadamları, bürokratları ve siyasileri İzmir-İstanbul, İzmir-Ankara arasında gidip gelirken hep Ramiz’in köftesini yiyorlar. Zeki Müren, Halikarnas Balıkçısı sonra 1960’larda 70’lerde Barış Manço, Cem Karaca gibi sanatçılar Köfteci Ramiz’i keşfediyorlar. Şöhret Türkiye’ye yayılıyor" diyor. Köfteci Ramiz’in kendisine ait Akhisar’daki restoranlarında ve imalatında 80 kişi çalışıyor. Franchising sistemiyle ülke geneline yayılan tabelanın altında ise 400 kişilik istihdam sağlanmış durumda.
4 kardeş ortak oldular, Köfteci Ramiz’i ulusal marka yaptılar
KÖTECİ Ramiz’in 4 oğlu bir kızı olur. Bülent, Birtan, Bircan, Birol ve Birsen, okul yıllarında babalarının yanında da çalışırlar. Birol ve Birtan hukuk okur. Bircan jeofizik mühendisi olur, Bülent işletmeyi bitirir. Abla Birsen de diş hekimi olur. 4 kardeş, 200 yılında Ramiz Gıda, Turizm, Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ni kurarlar ve yüzde 25’er ortak olurlar. İlk önemli hamle olarak da İzmir-İstanbul karayolu üzerinde Akhisar’da büyük bir köfteci açarlar. Bu 350 kişi kapasiteli büyük Köfteci Ramiz de markanın ulusal çapta tanınmasına ivme kazandırır. Franchise teklifleri gelmeye başlar. Akhisar dışında ilk Köfteci Ramiz Levent Çarşı’da açılır. İstanbul’da 14 şubeye çıkılır. İzmir’de 4, Ankara’da da 3 Köfteci Ramiz açılır. Akhisar’da 2, Bodrum, Antalya, Çanakkale, Denizli, Balıkesir, Uşak, Adapazarı’nda birer tane olmak üzere 11 ilde 30 şubeye çıkılır.
Atina ve Berlin’den çağrı var, 2009’da 20 şube açarız
BÜLENT Taşkınlar, özellikle alışveriş merkezlerinden çok talep geldiğini söylüyor ve 2009’da yaklaşık 20 şube daha açacaklarını anlatıyor ve şunları söylüyor: "Ocak ayında 3-4 tane birden açılacak. Berlin ve Köln’den yoğun talep var. Yunanistan’dan ise Selanik ve Atina’dan istiyorlar. Ancak bizim köftede bir incelik var ki çok uzaklara şube açmak zor görünüyor. Biz köfteyi kendimiz tedarik edip şubelere donmamış olarak göndeririz. Bu çok önemli bir ayrıntıdır. Köfte donmuş mu donmamış mı bize göre bu konu çok önemlidir. Çünkü bizce donup çözülen köfte lezzetini kaybeder. Bu yüzden biz lojistikte zorlanacağımız kadar uzaklara şube açmayı düşünmüyoruz."