ANKA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2006 14:32
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, şirket yönetimlerinin dünya standartlarına uymasının AB’ye girmek ve uluslararası pazarda etkin oyuncu olmak için gerekli olduğunu vurguladı.
Koç, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER)'in aralık ayı toplantısında konuştu. Koç, aile şirketlerinin başarılı olması için yapılması gerekenler ve kendi topluluklarındaki kurumsal ilkelere ilişkin bilgi verdi.
Dünyada kadınların etkinliğinin gittikçe arttığını belirten Koç, Türkiye için aynı şeyi söylemenin zor olduğunu söyledi. Koç, Türkiye’de, siyasette, iş dünyasında, sosyal yaşamda ancak kadınların aktif olduğu ölçüde ilerleme sağlanabileceğinin artık anlaşıldığını ifade etti.
“KURUMSAL İLKELERİ UYGULAYAN ŞİRKET SAYISI YETERLİ DEĞİL”
Mustafa Koç, şirketlerin büyümek için devamlı yatırım yapmaları gerektiğini, bunun içinde gereken finansal kaynağa ulaşım, uluslararası sermaye akışının sağlam ve kalıcı olması gibi konularda etkili, kurumsal yönetim ilkelerini uyguluyor olmasının önemli olduğunu söyledi. Bu ilkelerin şeffaflık, adillik ve sorumluluk temelleri üzerine kurulduğunu belirten Koç, uluslararası pazarın talep ettiği “güvenilirlik kriterlerinin” karşılanmasının önemine dikkat çekti. Türkiye’de kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanırlığının istenilen düzeyde olmadığına işaret eden Koç, uygulamadaki eksiklikleri de, “yönetim kurulu üyeleri arasında yönetimden bağımsız üye uygulamasının bulunmaması; yönetim kurulu başkanı ve CEO ayrımı yapılmamış olması, yönetimde aile ve akrabalık ilişkilerinin yaygın olması; şirket içi denetim ve kontrol mekanizmalarının etkinliğinin yetersizliği; ortaklarla ilişkilerden sorumlu bir birimin bulunmaması” şeklinde sıraladı.
Koç, şirket yönetimlerinin dünya standartlarına uymasının AB’ye girmek ve uluslararası pazarda etkin oyuncu olmak için gerekli olduğunu vurgulayarak, hangi çapta olursa olsunlar şirketlerin eskisi gibi sınırlı bir etki alanı içinde olmadıklarını vurguladı.
TÜRKİYE’DE AİLE ŞİRKETİ SAYISI YÜKSEKKoç, aile şirketlerinin dünyada ve Türkiye’de tüm şirket sayısı içinde çok önemli bir pay tuttuğunu dile getirirken, ABD’de kayıtlı şirketlerin yüzde 90’ının, İspanya’da yüzde 80’inin, İtalya’da yüzde 85’inin, İsviçre’de yüzde 85’inin ve Türkiye’de de yüzde 95’inin aile şirketleri oluşturduğunu kaydetti. Koç, aile şirketlerinin temel amaçlarından birinin “devamlılıklarını sağlayarak sonraki kuşaklara geçişi güvence altına almak” olduğunu ifade etti.
BASAMAKLARI HIZLA TIRMANMAYA DEVAM EDİYORUZ
Dünyanın ilk 500 şirketi sıralamasında bugün 385’inci konuma geldiklerini, basamakları hızla tırmanmaya devam ettiklerini anlatan Koç, “80'inci yıldönümümüzü kutladığımız bu dönemde Koç şirketleri ülke kalkınmasında önemli rol oynuyorlar” dedi. Koç, aile şirketi olarak karar verme süreçlerinde uluslararası en iyi uygulamaları kullanmanın başarı sağlamalarında önemli paya sahip olduğunu belirtirken, aile şirketlerinde seleflik, karar verme, şeffaflık, kar dağıtımı ve aile üyelerinin istihdam politikası gibi konuların en sık uyuşmazlık konuları arasında yer aldığını söyledi. Aile üyelerinin şirketle nasıl ilişki içinde olacağı konusunda iç protokol oluşturmanın önemine dikkat çeken Koç, topluluk olarak bunu gerçekleştirdiklerini söyledi.
TEK SESMal sahiplerinin işle ilgili meselelerde birlik olmalarının önemine de işaret eden Koç, "Ben ve kardeşlerim, teşkilatla 'tek sesle' konuşma konusunda aramızda prensip anlaşmasına vardık. Böylelikle tüm yönetici ve çalışanların uyacakları tek bir mesaj ve birlikte çalıştıkları tarafların saygısı kazanmış daha profesyonel bir işletmeye sahip olabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
“YABANCI ÜYE BÜYÜMEK İÇİN ÖNEMLİ”Koç, holding yönetim kurulunda yabancı yöneticilerin bulunduğunu anımsatırken, şirket dışından yönetim kurulu üyesinin bulunmasının büyümede önemli payı olduğunu vurguladı. Koç, yabancı üyelerin aile içinden gelen üyelerin sahip olamayacağı bakış açısıyla karar sürecini dengeye kavuşturduğunu anlattı.
“TEK POZİSYONLA KURUMSALLIK"
Koç, stratejik birimin başkanı durumunda olan aile üyesinin holding yönetim kurulu üyesi olmasını yasaklayan ‘tek pozisyon’ politikasını benimsediklerini ve böylece kurumsallaşmayı sağladıklarını vurguladı.
“ULUSLARARASI REKABET İÇİN PROFESYONELCE YÖNETİM” Türkiye’de karar süreçlerinin başarı ve yetkinlik tabanlı değil, ilişki tabanlı ve son derece politikleşmiş olan bir sisteme dayalı olarak yürütüldüğünü söyleyen Koç, bu sistemin değişime karşı koşan, köklü sadakat ilişkileri ürettiğini belirtti. Koç, işletmelerin dünya pazarında rekabet edebilmesi için, kanıtlanmış yeterlilik zemininde, önceden belirlenmiş performans kriterlerine dayalı, yöneticilerin öngörülen sonuçların alınmasından sorumlu tutulduğu bir karar mekanizması temelinde, profesyonelce yönetilmek zorunda olduğunu vurguladı.
Mustafa Koç ayrıca Koç topluluğuna lider belirlenirken, "yeterlilik esaslarının" göz önünde bulundurulduğunu ifade etti. Koç, konuyla ilgili olarak profesyonel bir yardım alınarak, sistematik bir kariyer planlaması yapıldığını söyledi.
Koç, topluluk bünyesinde kadın oranının yüzde 20-25 oranında olduğunu belirterek, yönetim kurulunda iki kadın üyenin bulunduğunu kaydetti. Koç, dışardan bağımsız direktör değiştirmede karşılarına kadın olarak enteresan biri çıkarsa değerlendirebileceklerini dile getirdi.
Baba-oğul ilişkilerinde jenerasyon farkından dolayı görüşlerde farklılık olabildiğini vurgulayan Koç, bir işletmeyi ahenkli bir şekilde yönetebilmek için her iki tarafından bundan ödün vermesi gerektiğini söyledi.
Mustafa Koç, dördüncü kuşak için bir şey söylemenin erken olduğunu, ilgi duyulması ve kabiliyetleri olması halinde dördüncü jenerasyona bu imkanın sunulacağını kaydetti. Koç ayrıca, topluluğun yeniden yapılanma sürecindeki protokolle, gelin ve damatların iş içerisinde görev almalarını bloke edildiğini ifade etti.