Koç: Ekonomide stabilizör konumdayız

Güncelleme Tarihi:

Koç: Ekonomide stabilizör konumdayız
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2003 00:00

Koç Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mustafa V. Koç, Koç TopluluÄŸu'nun bugün kendi bilançolarının ötesinde Türkiye ekonomisine de stabilizör olacak bir konuma ulaÅŸtığını belirtti.Koç Holding'in 4 Nisan'da gerçekleÅŸtirilen Genel Kurul Toplantısı'nda Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığı görevini devralan Mustafa V. Koç, ekonomiden siyasete, Avrupa BirliÄŸi (AB) ile iliÅŸkilerden spora kadar çeÅŸitli konularda soruları yanıtladı. Koç, topluluÄŸun 21. yüzyıl vizyonuna iliÅŸkin soru üzerine, Koç TopluluÄŸu'nun geliÅŸim tarihinin bir bakıma Türkiye'de özel sektörün geliÅŸim tarihiyle özdeÅŸ olduÄŸunu vurguladı.   21. yüzyıla girerken önlerine yeni hedefler koyduklarını ve bu hedeflerin topluluÄŸun bir dünya ÅŸirketi haline gelmesi anlamını taşıdığını kaydeden Koç, ''Gelirlerimizin giderek daha büyük bir kısmını yurtdışı faaliyetlerimizden elde edebilir hale gelmek istiyoruz. Dünya ekonomisinin geleceÄŸinde belirleyici olacak sektörlere yatırım yapmayı hedefliyoruz'' dedi.  Koç, bir yıl içinde bu doÄŸrultuda çok büyük adımlar attıklarını ve 2002 yılı faaliyet raporlarının planı ne kadar hızlı ÅŸekilde hayata geçirmeye baÅŸladıklarının kanıtı olduÄŸunu söyledi.     Mustafa Koç, ''Yönetim Kurulunuzdaki yabancı üyelerin bu misyonun gerçekleÅŸmesinde katkıları neler olacaktır?'' sorusu üzerine, dünya ekonomisi hakkında yüksek bilgi ve deneyim sahibi uzmanlara kadrolarında yer vermeye önem verdiklerini anlattı.   Koç, ''Geçen yıl Yönetim Kurulumuz'da 3 yabancı uzmana yer verdik.Bu yıl bu sayı 4'e çıktı. Unicredito Italiano'nun CEO'su Alessandro Profumo aramıza katıldı. Belki önümüzdeki yıllarda Koç TopluluÄŸu'nun geliÅŸim seyrine ve faaliyet alanlarımızdaki deÄŸiÅŸime göre bu sayı daha da artacak'' dedi.     Otomotiv pazarındaki daralmayla, önemli bir üretim üssü haline gelen TofaÅŸ ve Ford Otosan'daki geliÅŸme çizgisine iliÅŸkin görüşlerini de açıklayan Koç, ''2003'ün ilk aylarına damgasını vuran Irak Savaşı'nın yarattığı dalgalanmaları yavaÅŸ yavaÅŸ atlatacağız, bunu kabul etmemiz gerek'' diye konuÅŸtu. Otomotivin bu tür dalgalanmaların çok sert ÅŸekilde hissedildiÄŸi bir sektör olduÄŸunu anlatan Koç, savaşın yarattığı endiÅŸenin de dağılmasıyla sektörün hemen hareketlenmeye baÅŸladığını bildirdi.      ''POZÄ°TÄ°F ETKÄ°LERÄ° HÄ°SSEDECEĞİZ'' Ayrıca pazarlama birimlerinin de sektördeki duraklama ile paralel olarak yeni stratejileri devreye soktuklarını kaydeden Koç, ÅŸunları söyledi:  ''Bu satın almayı kolaylaÅŸtırıcı uygulamalar da kısa sürede meyvelerini verecek gibi görünüyor bana. Sanıyorum bu pozitif  etkileri önümüzdeki aylarda daha güçlü bir ÅŸekilde hissedeceÄŸiz. Tabii ek otomobil vergisinin de bir negatif etkisi olacaktır. Ancak ÅŸahsen bunun da çok önemli bir engel oluÅŸturacağını düşünmüyorum. Dış pazarlarda da aynı ÅŸekilde bir hareketlenme olacak.''     Fiat Grubu ÅŸirketlerinin topluluk için son derece önemli bir itici güç oluÅŸturacağını bildiren Koç, iç piyasada liderliÄŸini sürdüren Türk Traktör'ün de 2003'de yeni piyasaya sürülecek modelleriyle bir ivme yaratacağını vurguladı. Ford Otosan'ı ise artık Avrupa'nın ticari araçlar merkezi haline gelmiÅŸ bir kuruluÅŸ olarak gördüklerini anlatan Koç, bu kuruluÅŸta kullanılan teknoloji ve tasarımın son derece olumlu tepkiler aldığına iÅŸaret etti. Koç, ''Tesislerimizde ticari araçlarda kullanılmak üzere yeni, daha güçlü bir motor üretildi, 1 milyon kilometrelik testleri baÅŸarıyla tamamlandı. Önümüzdeki aylarda Ford Otosan'ın çok güçlü bir atılım yapacağını düşünüyoruz. Koç TopluluÄŸu'nun bu adımları Türkiye'nin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü de artıracaktır''dedi.      ÖNE ÇIKACAK SEKTÖRLER Perakende, beyaz eÅŸya ve otomotivin yanı sıra gıda, finans ve bilgi grubunun faaliyetlerine de dikkat çeken Koç, ''Finans ve bilgi gruplarımızın çalışmalarının 21. yüzyılın Türk ekonomisine damga vurabilecek bir potansiyel taşıdığını söyleyebilirim. Dünya pazarlarında Türkiye markasını yaratmayı hedefliyoruz. Güçlü olduÄŸumuz sektörlerde bunu baÅŸarabilme potansiyelimiz var'' diye konuÅŸtu. Koç, ''Åžirketler kronik enflasyon ve siyasi istikrarsızlıkla geçen yılların deneyimiyle kriz planları hazırlıyorlar. Koç TopluluÄŸu'nun tedbirleri nelerdir?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı:     ''Koç TopluluÄŸu, bugün kendi bilançolarının ötesinde Türkiye ekonomisine de stabilizör olacak bir konuma ulaÅŸmıştır. Türkiye ekonomisinin zaman zaman geçirdiÄŸi konjonktürel sarsıntıları maalesef veri kabul etmemiz gerekiyor.  Bugün sorunumuz iç piyasaların ötesinde global ekonomiye mümkün olduÄŸunca eklemlenerek lokal krizlerin Türkiye'nin makroekonomik dengelerine, üretim gücüne mümkün olduÄŸunca az etki etmesini saÄŸlayacak ÅŸirketlerimizin ortaya çıkması.  Koç TopluluÄŸu ÅŸirketlerinin pek çoÄŸu ÅŸimdiden bu yönde önemli adımlar attılar. Bu ÅŸirketlerin lokal sarsıntılardan sınırlı ölçüde etkilenmesi Türkiye ekonomisindeki büyük çalkantıların da önünde bir emniyet sübabı görevi görecektir.''  Topluluk olarak en öncelikli önlemlerinin üretim kapasitelerini global pazarlara entegre edebilmek olduÄŸunu vurgulayan Koç, diÄŸer yandan bu süreçte ÅŸirketlerin atabileceÄŸi çok farklı adımlar olduÄŸunu da gördüklerini bildirdi. Hesaplarda enflasyon muhasebesine geçtikleri anda pek çok olumsuzluÄŸu bir anda aÅŸabileceklerini saptadıklarını anlatan Koç, ''Enflasyondan arındırılmış uluslararası muhasebe standartlarına uygun mali tabloların yurtdışı yatırımcılarla yaÅŸanılan engelleri büyük ölçüde kaldırabildiÄŸini, kendi iliÅŸkilerimizde somut olarak gördük. Yapısal sorunlardan bağımsız olarak Türk iÅŸ dünyasının atabileceÄŸi pek çok adım var'' dedi.       ''VERGÄ°SÄ°NÄ° ZAMANINDA ÖDEYENLER MAÄžDUR EDÄ°LMEMELÄ°''      Mustafa Koç, ''Koç TopluluÄŸu ÅŸirketlerinin Vergi Barışı Yasası uygulamasıyla ilgileri var mıdır? Bu uygulamayı nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, ekonominin ek kaynaklara gereksinimi bulunduÄŸunu belirterek, Vergi Barışı Yasası ile katrilyonlarca liralık baÅŸvuru yapıldığını ve bunu son derece olumlu bulduklarını söyledi.Koç, şöyle devam etti: ''Ancak bu tür uygulamaların bir süreklilik arz etmesine, bir alışkanlık haline getirilmesine de karşıyız. Vergisini zamanında ödeyen kurum ve kuruluÅŸlar bu tür uygulamalarla maÄŸdur edilmemelidir. Koç TopluluÄŸu kurulduÄŸu andan itibaren vergisini eksiksiz ödemeyi en öncelikli kurumsal ilkeleri arasında saymış, iyi kurumsal yurttaÅŸlık anlayışının da temeline koymuÅŸtur. Dolayısıyla Vergi Barışı Yasası ile bu anlamda bir ilgimiz yok.''     Vergi gelirlerini artırmaya, kayıtdışı ekonomiyi tasfiye etmeye, böylece haksız rekabeti ortadan kaldırmaya ve güven ortamını yeniden inÅŸa etmeye yönelik her türlü önlemi desteklediklerini bildiren Koç, ''Bu zaten bizim talep ettiÄŸimiz, Türkiye için ileriye doÄŸru atılacak bir adımdır. Vergi barışı olarak adlandırılan uygulamanın bu yönde semeresini vermesini, kayıtdışı oyuncuları, kayıt içine çekecek bir çözüm olması ve kamu adaletini zedelemeyecek bir yapı taşıması halinde yararlı görüyoruz'' dedi.     Kayıtdışı ekonomiye son verilmesinin, ihtiyaç duyulan yabancı sermaye yatırımlarını da olumlu etkileyeceÄŸini vurgulayan Koç, ÅŸunları kaydetti:      ''Biz topluluk olarak her zaman, haksız rekabete son verecek, özel teÅŸebbüsü cesaretlendirecek kurumsal alt yapıyı savunduk. Bu amaçla hukuk sisteminin kalitesinin yükseltilmesini ve etkin iÅŸleyiÅŸinin saÄŸlanmasını savunduk. (Vergi tabanı geniÅŸletilmeli, vergiler düşürülmeli, bu ÅŸekilde devlet vergi gelirleri artırılmalı, kayıt dışı ekonomiye savaÅŸ açmalı) dedik. (Kayıtdışı ekonomi ile savaÅŸ, önlemler kadar teÅŸvikleri de içermelidir) dedik. Bugün de bu düşüncelerimizi savunuyoruz.''  "YAÅžANILAN DÖNEMÄ° Ä°YÄ° KAVRAMALIYIZ"Koç, ''Ãœlkenin sizce en önemli meseleleri (siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel) nelerdir?'' sorusu üzerine, herkesin ÅŸu sırada gündemindeki en önemli meselenin içinde yaÅŸanılan dönemi iyi kavrayabilmek olduÄŸunu vurguladı. Büyük belirsizlikler bulunduÄŸunu, geleceÄŸin, Türkiye'nin çevresinde, OrtadoÄŸu'da hatta AB'de, Atlantik ötesi iliÅŸkilerde nasıl ÅŸekilleneceÄŸinin tam olarak kestirilemediÄŸini dile getiren Koç, ''Gazete ve televizyonlara bir göz atmak bile ÅŸu anda Türkiye'nin karşı karşıya bulunduÄŸu sorunların azametini görmeye yeter'' dedi.Türkiye'nin Irak'taki geliÅŸmelerden bire bir etkileneceÄŸini de dile getiren Koç, Türkiye'nin ekonomik, siyasal, sosyal sorunlarını tartışırken artık bunu bölgesel perspektifle de yapmanın gerekeceÄŸini anlattı.  Türkiye'nin tüm zaaflarına raÄŸmen bölgedeki iÅŸleyen tek ekonomik ve siyasal yapıya sahip ülkesi olduÄŸunu kaydeden Koç, buna dayanarak Türkiye'nin güney komÅŸusuyla derhal ekonomik iliÅŸkilerini yoÄŸunlaÅŸtırma yoluna gitmesi, düzenin kurulması ve gündelik hayatın normale dönmesi için elinden geleni yapması gerektiÄŸini belirtti.   Mustafa Koç, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: ''Buna çalışırken, geçtiÄŸimiz iki ay içinde çeÅŸitli nedenlerle hasar görmüş olan ABD ile iliÅŸkilerimizi onarmaya da gayret etmeliyiz. Bu iki müttefik önümüzdeki dönemde de birbirilerine ihtiyaç duymaya devam edeceklerdir. Türkiye olarak bu kriz sırasında saÄŸlam durmamız gerektiÄŸini kendimizi iyi yönetmemiz gerektiÄŸini öğrendik. Bundan çıkarılması gereken ilk sonuç Türkiye'nin düzgün iÅŸleyen, büyüme üreten istikrarlı bir ekonomiye sahip olması gerektiÄŸidir. Hükümetin daha önceki hatalarından da ders alarak konuya tüm ciddiyet ve disipliniyle eÄŸileceÄŸini sanıyorum bundan sonra. Ekonomik kriz ortamının aşılması aynı zamanda Türkiye'de sosyal barışı tehdit eder boyutlara ulaÅŸabilecek gelir dağılımı ve iÅŸsizlik sorunlarına da rasyonel bir ÅŸekilde eÄŸilebilme imkanı saÄŸlayacaktır.     Bundan böyle jeo-stratejik önemimizin daha farklı bir tanımının yapılacağını bekleyebiliriz beÅŸ-on yıllık bir vadede. Bu nedenle de asıl önemli kozumuz olan laik-demokratik, iÅŸler ekonomiye sahip bir Müslüman ülke olma özelliÄŸimizi, kendi kültürel çeÅŸitliliÄŸimizle de barışık bir vizyonla güçlendirmemiz ve ön plana çıkarmamız gerekir.'' Koç, aslında sorunun bakış açısını deÄŸiÅŸtirebilme olduÄŸunu dile getirerek, ''Türkiye'nin, karşısında duran büyük sorunlara reaktif politika üretebilmenin ötesine geçmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Ekonomik kriz patlıyor biz tedbir düşünüyoruz, bölgemiz bir savaÅŸ ile karşı karşıya geliyor biz savunma refleksi geliÅŸtiriyoruz. Bugünden yarına bakıyoruz, sorunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz'' diye konuÅŸtu.     Önce nasıl bir yarın istendiÄŸini saptayıp Türkiye'yi o yarına götürecek adımları atmaya çalışılması gerektiÄŸini bildiren Koç, ''Türkiye'yi yönetenler akılcı, ya da daha doÄŸru bir deyimle proaktif olabilmeyi baÅŸarabilseler bu sorunların önemli bir bölümünün çözümü deneredeyse kendiliÄŸinden ortaya çıkacak'' dedi.      AB Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER Mustafa Koç, ''Türkiye'nin AB üyeliÄŸiyle ilgili ÅŸart olarak ileri sürülen siyasi reformlar konusundaki düşünceleriniz nelerdir? Türkiye'nin üyeliÄŸi konusunda AB'yi samimi buluyor musunuz?'' sorusunuda şöyle yanıtladı: ''AB üyeliÄŸi için gerekli reformların yapılmasının bir an önce tamamlanmasından ve Türkiye'nin üyeliÄŸi önünde bu tür eksikliklerin artık daha fazla bir engel teÅŸkil etmemesinden yanayım. Kendi üzerimize düşenleri yaptıktan sonra, ki bir zaman alacaktır bu, AB'nin elinden bize karşı kullanabileceÄŸi mazeretleri de almış oluruz. Bu konuda son günlerde atılmakta olan adımların olumlu bir baÅŸlangıç olarak kabul edilmesi gerekir.    AB'nin samimiyeti konusuna gelince: Bu iliÅŸkide karşılıklı olarak dönem dönem derinleÅŸen bir samimiyetsizlik var. Karşılıklı korkular ve önyargılar var. AB üyelerinin çoÄŸu Türkiye hakkında karar vermekten ürküyorlar. Ancak, dünya büyük bir hızla deÄŸiÅŸiyor ve bugüne kadar bilmediÄŸimiz türden bir döneme girmekteyiz. Bu geliÅŸmelerin de AB üyelerinin Türkiye'ye bakışında olumlu bir geliÅŸmeye yol açacağını sanıyorum. GeçtiÄŸimiz günlerde bu yolda bazı adımlar da attılar. Ama bizim de onlara kullanacakları mazeret bırakmamamız gerekiyor artık.''    HÃœKÃœMET VE SÄ°YASÄ° PARTÄ°LERE BAKIŞ Koç, ''(Hükümetin çeÅŸitli kurumlarıyla ve siyasi partilerle aynı mesafede duracağız) yaklaşımını biraz daha açabilir misiniz?'' sorusuna ÅŸu yanıtı verdi: ''Evet, tüm kurumlarla aynı mesafede ve yakınlık seviyesinde olacağımızı dile getirdim. Bundan kastım, günlük tartışmaların yarattığı dalgalanmalara deÄŸil, Türkiye'nin karşı karşıya olduÄŸu büyük resme bakarak davranmamız gerektiÄŸine olan inancımdır.      Zaman zaman ülkemizde bir siyasi parti, bir kamu kurumu ya da özel kuruluÅŸ ya da bir hükümet yetkilisinin bir açıklamasıyla büyük çalkantılar yaÅŸanabiliyor. Oysa aradan belirli bir süre geçtikten sonra büyük resme baktığınızda çok bir ÅŸeyin de deÄŸiÅŸmemiÅŸ olduÄŸunu görüyorsunuz. Hatta Türkiye'nin kendi rotasında ÅŸaşırtıcı bir istikrarile yoluna devam ettiÄŸini de görüyorsunuz.    Bugünü tartıştığımız zaman o kısa vadeli çalkantıların içinde savruluyor, gelecek perspektifimizi kaybediyoruz. Oysa Türkiye'nin ve tek tek Türkiye'nin büyük ÅŸirketlerinin daha hızlı geliÅŸimi için ileriye yönelik tercihlerimizi yapmamız ve Türkiye'yi daha hızlı geliÅŸtirecek adımları her birimizin ayrı ayrı atabiliyor olması lazım. Yani (Tüm kurum ve siyasi partilerle aynı mesafede duracağız) derken, Koç TopluluÄŸu'nun bu kurum ya da partilerin üstünde gördüğümüzü söylemiyorum.'' Koç, ''Merhum Vehbi Koç'un eÄŸildiÄŸi nüfus planlaması, eÄŸitim gibi sosyal konulara sayın Rahmi Koç çevreyi ekledi. Sizin gündeminize alacağınız baÅŸlıca sosyal konular neler olacak?'' sorusu üzerine, ''Bugün için gündemime aldığım tek konu samimiyetle söylemem gerekirse Koç TopluluÄŸu. Büyük bir sorumluluk üstlendim ve bunun gereklerini yerine getirmeyi her ÅŸeyden çok istiyorum'' dedi.   Koç TopluluÄŸu'nun sadece ekonomi alanında faaliyet göstermediÄŸini ve ulaÅŸtığı seviyenin gerektirdiÄŸi sosyal sorumlulukları üstlendiÄŸini vurgulayan Mustafa Koç, ÅŸunları söyledi: ''KiÅŸisel olarak benim ilgi alanlarımı soracak olursanız, bu yaşıma kadar pek çok spor alanına yakın ilgi duydum. Bu çerçevede üzerinde çalışmak istediÄŸim pek çok alan da var. ÖrneÄŸin bugün Türkiye'de pek az bilinen sualtı arkeolojisi ile çok yakından ilgileniyorum, geliÅŸmeleri takip ediyorum.  Aslına bakacak olursanız, Koç TopluluÄŸu'nun ve ailemizin ilgilendiÄŸi bu tür projeler Türkiye'nin sosyal geliÅŸimiyle de paralel olarak geliÅŸmiÅŸtir. Bugüne kadar baÅŸlattığımız çalışmaları aynı önemi vererek sürdürmek kaydıyla, bu çok yönlü ilgimizi sürdüreceÄŸiz.''      FENERBAHÇELÄ° TARAFTARLARA MESAJ 1907 Fenerbahçe DerneÄŸi Kurucu ÃœyeliÄŸi ile de tanınan Koç, ''Sizi Fenerbahçe'nin yönetiminde daha aktif pozisyonlarda görebilecek miyiz? Fenerbahçeli taraftarlara bir moral mesajınız olacak mı?'' sorusu üzerine şöyle dedi:     ''Haklısınız, ben de bir taraftarım, gönlüm derin bir sevgiyle baÄŸlı olduÄŸum Fenerbahçe için daha çok ÅŸey yapabilmekten yana. Sizin de bildiÄŸiniz gibi, bugüne kadar geniÅŸ zaman ayırdığım pek çok sosyal meÅŸgalem var. Koç TopluluÄŸu'nun Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığı görevine seçildikten sonra, samimiyetle söylemem gerekirse tüm bu faaliyetlerimi yeniden gözden geçirmek, yeniden düzenlemek durumundayım. Fenerbahçe gücünü tarihinden alan bir camiadır. DoÄŸal olarak, iyi günümüz de olacak, kötü günümüz de. Åžimdilik tüm taraftarlara (Umudumuzu kaybetmeyelim) demek istiyorum.''Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!