Güncelleme Tarihi:
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, son 1 yıldır gündemi meşgul eden yerli otomobil markasının cari açık veya yeni yatırımların gelmemesiyle ilgili olmadığını söyledi. Yerli otonun yükselen Türkiye’nin dünyadaki simgesi olacağını ve bu yüzden istediklerini söyleyen Ergün, 2012 yılında hem yerli otonun, hem de Volkswagen’in Türkiye’de yatırım kararının belirleneceği bildirdi. Ergün, “Biz sopayla döverek değil, havuçla besleyerek yatırımları çekeceğiz. Havuç, yeni teşvik sistemi olacak” dedi. Nihat Ergün, sorularımızı şöyle yanıtladı:
* Otomotivde cari açık bu noktaya gelmeseydi veya mevcutların dışında yeni yatırım gelmiş olsaydı, hükümetin yerli oto isteği olur muydu?
- Konuşurduk, şundan dolayı konuşurduk. Ülkeler açısından bir markaya sahip olmak, topluma ülkeye hem kendi coğrafyasında hemde dünya coğrafyasında prestij kazandıran bir konu. Yani bir otomobil markasının size ait olması ve bu araca hem sizin hem de başka ülkelerin trafiğinde rastlanması, dolaşması, o ülkelerin sanayicilerine ve vatandaşlarına hava veren bir durum. Bizim gibi ülkelerde bu ihtiyaç hissediliyor. Türkiye’nin tanıtımı açısından da önemli bir simge marka sahibi olmak. İngiltere ve AB’ye buzdolabı, çamaşır makinası satıyoruz. Bu ürünleri orada gördüğümüz zaman ‘Vay be’ diyoruz. Bir Türk markasının kullanılması orada yaşayanlar tarafından da algılanıyor. Türkiye’ye ait algıyı olumlu şekilde yükseltiyor. Otomobil de bu algıyı yükselten en önemli ürünlerden biri.
Cari açık bugün var, yarın yok
* Cari açıkla ilintili değil yani..
- Cari açık konjonktürel bir durum. 5 yıl sonra cari fazla vermeye başlarsak yerli otoyu bırakacak mıyız? Cari fazla verdik diye teknolojik yatırımları durduracak mıyız? ‘Parayı bulduk, teknolojiye, bilimsel yatırıma gerek yok mu? ‘ diyeceğiz. Açık bugün var yarın yok. Marka her zaman olacak. Yerli otoya bu yüzden cari açıktan bağımsız önem veriyoruz.
* Yani yerli oto markasıyla Türkiye’nin dünyadaki imajını yükseltmek mi istiyorsunuz?
- Evet, yerli marka Türkiye’nin dünyada geldiği noktayı temsil eden bir ürün, bir simge olacaktır. İmajımızı artıracak ürün olacaktır.
* Birden fazla mı yerli oto markası istiyoruz artık? Birini bulunca diğerleri de gelir diye mi düşünüyoruz?
- Bu pazar birden fazla markanın olmasına müsait. Türkiye dünyada yükselen bir değer. Türkiye’nin yükselen değer olması, Türkiye’nin ürünlerinin, markalarının yükselmesini de sağlamalı. Bu yükselen değerden kim istifade edecek. Sanayiciler istifa edecek. Bundan otomobilciler istifade edecek. Avrupa’da, dünyada Türkiye’ye sempatiyle bakan milyonlarca insan var. Türkiye’de üretilen ürünleri güvenle kullanan, binen Avrupalı dolu. Biz sonuçta Türkiye’de ürettiğimizin yüzde 75’ini ihraç ediyoruz. Bunlar başka markalar ama kullanan bu ürünlerin Türkiye’de üretildiğini biliyor. Avrupa pazarlarında burada üretilen diğer markaları satabildiğiniz gibi bu markaları da satabilirsiniz. Hem kendi vatandaşlarımızın üzerinden, hem Avrupa’nın diğer vatandaşları üzerinden. Uygun fiyatta ve segmentte araç ürettiğiniz takdirde Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da satabilirsiniz. Türkiye’nin dünyada yükselmesi Türk markalarının da yükselmesini yanında getirir. Yeter ki uygun adımları atın. O zaman işte bu zaman.
Teşvikler 2012’yi kapsayacak
* Uzun bir süredir Türkiye’ye mevcutların dışında yeni bir yatırım gelmiş değil. Sizce yapılan açıklamalar lafta kalır mı, yoksa kısa zamanda yepyeni yatırım çeker miyiz?
- Bence lafta kalmaz. 2012 yılında yatırım kararlarını netleştirirler. Mevcut fabrikalar içinde Hyundai yeni model, Ford yeni modeller getiriyor. Yepyeni yatırım olarak Volkswagen bu yıl içinde Türkiye’de yatırımla ilgili kararı verecektir. Ben 2012’de yepyeni yatırım olarak VW’yi bekliyorum. Tabi bunun dışında yerli oto markasıyla ilgili kararlar da netleşecektir. 2012’de otomotiv sektörü için yeni markaların yatırım kararı alacakları ve yerli markanın çıkacağı yıl olacağına inanıyorum.
* Yani en azından bir tane yeni ve büyük yatırımın geleceğini söylüyorsunuz.
- Bence biri gelecektir. Muhtemelen teşvik sistemini de bekliyorlar. Yeni teşviklerin açıklanmasıyla birlikte karar vermekte hızlı davranacaklardır. Çünkü sistem önce karar verene daha fazla avantaj getiren bir sistem olacaktır. 2012’de kararlarını verenler teşvikten daha fazla yararlanacak. Teşvikler 2012 yılını kapsayacak.
Parasını verip ilk elektriklileri aldık
* Elektrikli araçlar biraz yerli otonun gölgesinde kaldı gibi? Bu konudaki yorumunuz nedir?
- Daha elektrik araçların sürece ihtiyacı var. Cevabı tam olarak verilmemiş sorular var. Menzil ve şarj süresi sorun. İstasyonlar henüz yaygın değil. Pil hacmi çok büyük. Ama teşvik edilmesi gerekiyordu bizde yüzde 3’e indirdik ÖTV’yi. Toplum o işe tam angaje olamadı. Biz bakanlık olarak parası peşin ödeyip 5 tane Bursa’da üretilen elektrikli Fluence aldık. İlk üretileni biz aldık. Ne bilelim Sarkozy’nin böyle yapacağını. Başbakanlığa daha gitmedi. Biz paramızla aldık. Teslimat oldu. Ben kendimde kullandım. Çok keyifli. Ses yok. Hız limiti koymasan bu araç bile 250 km hız yapar.
Kimseye aba altından sopa göstermiyoruz
* Yerli oto dışında yabancı markaları çekmek için ne diyorsunuz peki ?
- Mesela Volkswagen’e diyoruz ki; ‘Türkiye’de en çok otomobil satan markalardan biri sensin. Hiçbir yatırımın yok’ diyoruz. ‘Bu kadar çok otomobil satan bir markanın burada yatırımı olmalı. Bir gir bakalım’ diyoruz. Şimdi memnuniyetle bu istikamette kararlar alındığını görüyoruz.
* Bu noktada hükümet tarafında biraz baskı var gibi algılanıyor? Aba altından sopa mı gösteriyorsunuz yatırıma gelmeleri için?
- Aba altından sopa filan göstermiyoruz. Türkiye’nin gerçeklerini gösteriyoruz. ‘Pazarda sen varsın, bu pazarda daha güçlü olman için burada olman doğru olur’ diyoruz. Opel’e de söylüyoruz aynı şeyi. Ticari araç üreten Ford’a da ‘otomobil üret’ diyoruz. Onlarda bu istikamette yatırımlarını gözden geçiriyor. Biz firmalara, sanayicilere, ‘yatırım getirin, yerli marka yapın’ diyoruz. Bu kimse için bir tehdit değil. Bunu böyle algılayan yanlış algılar. Çünkü burda üreten buraya satmıyor ki, ağırlıklı olarak dünyaya satıyor. 50 yıllık birikimimiz, tecrübemiz var. Teşvik sistemi geliyor. Yükselen Türkiye’de yatırım en akıllıca işlerden biri olur.
Portakal sıkacağı marka olmaz
* Tek bir markaya fokuslanmak daha sağlıklı olmaz mı?
- Biz 3 diyelim de bir tane çıksın.
* Neden dünyada Türkiye’nin simgesi olacak yerli marka için otomobili seçtiniz?
- Herşey markalaşmaya bu kadar müsait olmaz çünkü. Bir portakal sıkacağı markalaşmaz. Otomobil çok görünür bir şey. Herkesin yanından geçen, bindiği dolaştığı bir ürün. Bir de Türkiye’de her türlü ortam buna müsait. Türkiye’nin konjonktörü de dünyadaki durumu da bunu müsait. Ayrıca medyatik ve toplum tarafından ilgilenilen bir ürün otomobil. Bu da sektör adına bir avantaj. Bizim toplumumuzda büyük ilgi görüyor.
Koç’a zorla yerli otomobil ürettirmiyoruz sadece geçmişlerini hatırlattık
*Koç’tan yerli oto üretmesini siz mi istediniz? Biraz zorla mı oldu?
- Bence zorla olan bir şey değil bu. Koç Grubu ve Oyak Grubu Türkiye’de marka konusunda çok iyi bir yere geldi ama devam ettirmedi. Koç, Anadol ve arkasından Kuş serisi, Oyak da Toros’la bunu başlattı. Devam ettirseydi o markaların karar mercii, kendi iradeleri olacaktı. Markayı modeli değiştiren, tasarımını yapan kendileri olacaktı. Bunu yapmaktan vazgeçip tamamen Fiat olmayı, tamamen Renault olmayı tercih ettiler. Biz onlara bu yaptıklarının yanlış olduğunu, bunu görmeleri gerektiğini, markalaşma konusunda bu kadar ilerlemişken bırakmanın doğru olmadığını hatırlattık. Bence Koç’un yerli oto üretimine talip olmasında bu hatırlatmanın katkısı oldu. Şu anda Türkiye’de otomotiv sektörü Ford’un Renault’un, Fiat’ın patronajında gidiyor. Biz partner durumundayız. Artık bunu tersine çevirmeliler.
* Sizce buna cesaret edebirler mi?
- Niye cesaret edemesinler. Bu firmalar ‘Türkiye’de yeni bir yatırım yapmamız gerek’ durumuna gelecekler. 1.2 milyon araç üreten Türkiye 5 milyon araç üreten bir duruma gelebilir. Biz bunu sadece yerli otoyla yapalım demiyoruz ki.
Yasak koyarsan onlar da aynısını yapar
* Oldu da yeni yatırımlar gelmedi, yerli otoda başarılı olunamadı, B planı var mı?
- Öncelikli olarak şunu tespit etmeliyiz. Yasaklar, kısıtlamalar cari açığın önlenmesinde ne kadar işe yarar, teşvikler ne kadar işe yarar. Bu teşvik sisteminin ana özelliği cari açığı ‘önceleyen’ bir teşvik sistemi olması. Geçtiğimiz teşviğin ana özelliği ise yatırıma ve istihdama öncelik vermesiydi. Teşviğin, yasaklamadan zorlamadan daha fazla işe yarayağını düşünüyoruz. Yani teşviğin yasaklamadan kısıtlamadan daha fazla işe yarayacağını düşünüyoruz. Yasak, yasak nereye kadar, sonra senin ürünlerine yasak getirmeye başlarlar. Dünya ekonomisi böyle yürüyemez. Havuç, sopa dengesini iyi kurmak gerekiyor. Havuç biraz önde olacak. Zorlayıcı hususların sınırı vardır. Aleyhinize dönmeye başlar.
Canınız istediğinde vergi artışı olmaz
* Türkiye’de işler kötü gidince bir gece ansızın vergi artışı yapılıyor. Yorumunuz nedir?
- Hafif ticari araçlarda ÖTV artışı yüzde 10’den 15’e çıkarıldı. Ama hala otomobille arasında 22 puanlık fark var. 15’lik ÖTV’yi sistem absorve ederse bir problem yok. Bu yılın ilk 6 ayında esas bunu gözleyeceğiz. Gözlemler olumsuz olursa yeniden bakarız. Etilenmezse bu 5 puanlık fark maliyenin kasasına kazanç olarak girer.
* Etkilenmezse yeni artış olur mu?
- Bizim en önem verdiğimiz konu, öngörülebilir bir vergi sistemi olması. Canın istediğin zaman vergi oranlarını değiştirip, üretim tüketim ilişkilerini etkileyeceğini hissettirirsen yatırımcı açısından güvensizlik yaratır. En son vergi artışı küresel gelişimlerden dolayı yapılan bir artıştı. Onun farkında herkes.
500 milyon liranın üzerine özel teşvik var
* Yeni teşvik sistemi yeni yatırımları çekecek düzeyde olacak mı gerçekten?
- Ben bunu sağlayacağına inanıyorum. Zaten teşvik olmasa da Türkiye, bugün yatırıma en müsait yerlerden biri.
* Teşviklerle ilgili biraz detay alabilirmiyiz? Sizin öngörünüz nedir?
- Teşvikler bu ay içinde açıklanacak. Büyük yatırımlar için avantajlı olacak. Yatırım miktarı önemli olacak. Yani ana sanayi de 500 milyon ve 1 milyar liranın üzerindeki yatırımlar teşvikten yararlanacak. Ama tabi ki farklı sınıflar olacak. Ana sanayi, yan sanayi gibi ayrılacak. Kapasite olarak bakmayacak, tutar olarak teşvik verecek. Büyük yatırımın çapı neyse ona göre teşvik alacak. Büyük yatırıma büyük teşvik gelecek.