ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait belgeleri yayınlayarak dünya gündemini sarsan Wikileaks belgelerine, Türkiye’ye ilişkin yaptığı
seçim yorumu ile giren
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, 2009 yılında bir koalisyon olasılığı üzerinde durduğunu açıkladı. ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in sorması üzerine bu görüşünü dile getirdiğini belirten Koç, bugün için ise Ak Parti’yi birinci parti olarak gördüğünü aktardı.
Taraf Gazetesi’nin Wikileaks belgelerine dayanarak duyurduğu, “Koç: Seçimde AKP iktidarı kaybeder” başlıklı haberdeki iddiaları yanıtlayan Mustafa Koç, “2009 tarihinde dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile defalarca görüştüm. Seçimlerde ‘bir koalisyon olabilir, Türkiye’de her şey mümkün’ gibi yorumlar yaptım” dedi.
Görüşümüzü merak ediyorlar
Haberde Mustafa Koç’un 9 Temmuz 2009 tarihinde dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile görüştüğü ve “AK Parti 2011 seçimlerinde çoğunluğunu bile yitirebilecek. AKP-MHP ya da CHP-MHP koalisyonu şaşırtmaz” dediği yer alırken Koç, bunu şöyle açıkladı: “Büyükelçi James Jeffrey ile defalarda konuştuğumu hatırlıyorum. Buraya bir sürü yabancı geliyor. Hem Türkiye hakkında hem mevcut iktidar hakkında, ekonomi hakkında, Türkiye’nin gidişatı hakkında, çevre hakkında sorular soruyorlar. Nasıl gördüğümüzü iş dünyasının bakış açısını soruyorlar, bununla ilgili değerlendirmeler yapıyorlar.”
Koalisyon yorumları yaptımMustafa Koç, yapılan görüşmeler hakkında şu bilgileri verdi: “En son görüştüğümde 2009 senesinde krizin tam odak noktasında hatırladığım kadarıyla bundan sonraki seçimlerde AK Parti’nin dışında nasıl bir oluşum olabilir veya olası senaryolarla ilgili yapılmış olan bir görüş alışverişi. ‘Bir koalisyon olabilir mi, niye olmasın, Türkiye’de her şey olabilir’ gibi yorumlarda bulunduğumu da hatırlıyorum. Bir işadamının bu şekilde bir analiz yapmasından daha doğal bir şey olamaz.”
Bugün AK Parti birinci gibi
Değerlendirme yapmanın ‘normal’ bir durum olduğunu vurgulayan Koç, sözlerine şöyle devam etti: “O zamanın şartlarına göre bunları değerlendirmek gayet doğaldır. Fakat çok şükür bir tarafta ekonomide değişiklikler olursa o her zaman bir takım değişikliklere neden olabilir siyasi olarak. Ama ülkenin ekonomisi iyi giderse, Türkiye bu imtihanı gayet iyi verdi, bu da en çok işin başındaki partiye veya iktidara yarar ki nitekim de öyle oluyor. Bundan alnımızın akıyla başımız dik bir şekilde hep birlikte çıktık ülke olarak. Bugünkü koşullarda AK Parti birinci parti olarak duruyor önümüzde. Seçimlerde de büyük bir olasılıkla birinci parti olarak çıkacak. Burada meclis kompozisyonu çok önemli.”
Koç, ortaklık ve yeni yatırım fırsatı kolluyor
KOÇ Holding’in dün yapılan 47’nci olağan genel kurul toplantısında, ortaklık ve yeni yatırımlara ilişkin mesajlar verildi. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, faaliyet raporunda yer alan mesajında, 2011 yılında yeni alanlara girmek üzere yurtdışında ortaklık ve yeni yatırım fırsatlarını izleyeceklerini açıkladı. Koç, özelleştirmeler başta olmak üzere enerji üretimi alanındaki fırsatları yakından takip edeceklerini açıkladı. Koç, “Dayanıklı tüketimde ise hedeflediğimiz yurtdışı pazarlarda şirket alımına yönelik çalışmalarımıza hız vereceğiz. Bankacılık alanında kuvvetli büyümemizi sürdürmeye gayret göstereceğiz” dedi.
Uluslararası arenada hayranlık uyandıran bir hızla krizden çıkan Türkiye’nin, geçen yılı yüzde 8.9 düzeyinde bir büyüme ile kapattığını hatırlatan Koç, “Türkiye, bu olumlu mirasın etkisiyle 2011 yılına da yüksek bir büyüme ivmesiyle giriyor. Ekonomimizin 2011’in özellikle ilk yarısında büyüme eğilimini sürdüreceğine dair olumlu işaretler var” dedi. Koç Topluluğu olarak, odaklanma stratejisi, konjonktürel olarak aldıkları önlemler ve yenilikçi-yaratıcı uygulamalar sayesinde, 2008-2009 krizinden güçlenerek çıkmayı başardıklarını belirten Koç, “2010 yılında önemli bir büyüme yakalayarak yılı, yüzde 20 artışla 54 milyar liraya ulaşan konsolide ciro ve 1.8 milyar lira net kârla kapattık” dedi.
73 bin kişiye işKoç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç ise, mesajında Koç Topluluğu’nun, çıkan yeni yatırım fırsatlarını değerlendirmede aktif bir politika güdeceğini belirtti. Türkiye’nin özel sektöründeki ağırlığına değerlendirmek açısından bakıldığında Topluluğun milli gelirin yüzde 7’sine eşdeğer kombine ciro ürettiğini, toplam ülke ihracatının yüzde 10’unu gerçekleştirdiğini belirten Koç, şunları kaydetti: “Halka açık şirketlerimizle İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın (İMKB) yüzde 15 gibi önemli bir payını oluşturduğumuz, 73 bin kişiye iş imkânı sağladığımız görülmekte. Ülke ekonomisindeki ağırlığımızın ve sorumluluğumuzun bilincinde her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz” dedi.
Suna Kıraç vekilliği bıraktı, Fun yönetime girdiKOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Suna Kıraç, görevinden ayrıldı. Mustafa Koç tarafından duyurulan bu değişikliğin ardından, yönetim kuruluna Kwok King Victor Fung girdi. Koç’un yönetim kurulunda Rahmi Koç, Mustafa Koç, Temel Atay, Ömer Koç, Ali Koç ve Semahat Arsel’in yanı sıra Bülent Bulgurlu, İnan Kıraç, Turgay Durak, John H. McArthur, Sanford Weill, Heinrich Pierer, Peter Dennis Sutherland de yer alıyor. Genel kurulda yönetim kurulu üye ücretleri aylık brüt 9 bin 250 lira, denetçi üye ücreti de aylık brüt bin 875 lira olarak belirlendi.
100 bin kişilik su tasarrufu yaptık
SÜRDÜRÜLEBİLİR rekabet gücü artışı için Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerini, çevreci yaklaşım anlayışı kapsamında, topluluk şirketlerinin 2010 yılında çevresel etkilerini azaltmak için toplam 74 milyon TL yatırım yaptıklarını söyleyen Mustafa Koç, bu konuda şu bilgileri verdi: “450 milyon TL tutarındaki ar-ge yatırımımızın önemli bir kısmı da ürünlerimizin daha verimli ve çevreci olması için yapılan araştırmalara harcandı. Şirketlerimiz, geçtiğimiz yıl enerji verimliliğinde yüzde 5’e yakın artış sağladı. Atık suların yeniden kazanımı ile senelik 14 milyon metreküpe yakın su tasarrufu gerçekleştirdik. Bu rakam, Avrupa standartlarında yaklaşık 100 bin kişinin bir senelik su kullanımına eşittir.”
1.9 milyar liralık yatırımla istihdam 5 bin kişiye çıktıGENEL kurulda bir konuşma yapan Koç Holding CEO’su Turgay Durak, krizden çok önce başlatılmış olan odaklanma stratejisi ve yeniden yapılandırma sayesinde krizi güçlü bir nakit seviyesiyle karşıladıklarını söyledi. Durak, Ekonomik daralmanın etkilerini azaltmak üzere dış pazarlarımızı çeşitlendirirken, rekabet gücümüzü artıracak yatırımları hayata geçirmeyi sürdürerek en sert dönemleri atlattık” derken 2010’da kombine bazda bazda 1.9 milyar lira yatırım yaptıklarını ve toplam istihdamı 5 bin kişiye artırdıklarını belirtti.
604.4 milyon lira temettü dağıtacak
GENEL kurulda temettü dağıtımının “343 milyon 521 bin 339.37 lira ortaklara birinci temettü, 47 milyon 880 bin 122.52 lira intifa senedi sahiplerine, 6 milyon 500 bin lira Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı’na, 206 milyon 478 bin 660.63 lira ortaklara ikinci temettü” şeklinde gerçekleşmesine karar verildi.
Yatırım hedefi 3.7 milyar liraKOÇ Topluluğu, 2010 yılında konsolide cirosunu yüzde 20 artışla 54 milyar liraya çıkarırken yüzde 23 artışla 4 milyar TL konsolide vergi öncesi kâr elde etmişti. Faaliyet raporunda yer alan bilgiye göre Koç, 2011 yılı için konsolide bazda 2.7 milyar lira, topluluk genelinde kombine bazda ise 3.7 milyar lira yatırım hedefliyor.
TÜSİAD’da süreç iyi yönetilemediMUSTAFA Koç, CNBC-e’de çıktığı canlı yayında Wikileaks’taki iddiaların yanı sıra anayasa tartışmalarına ilişkin sorulara da yanıt verdi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından yapılan anayasa çalışmasının ‘çok iyi niyetle’ başladığını, ancak çok daha başka bir platforma çekildiğini söyleyen Koç, şu değerlendirmeleri yaptı:
3 madde talihsizlik olduİçimizde tabi görüş ayrılıkları oldu. Fakat hadisenin başlangıç şekli belki yanlıştı ve süreç iyi yönetilemedi. Özeleştiri yapmak gerekirse; 3 tane değiştirilemez ya da değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddenin orada olması belki bir şanssızlıktı.
Benim de hassasiyetlerim varTabi bu durum bazı üyelerimiz arasında çok ciddi hassasiyet yarattı. Benimde bu konuda hassasiyetlerim var. Fakat hadise bir tek bu konu üzerinde tartışılmaya geçilmiş olması da, bence hadisenin ana fikrini zedeledi gibi geliyor.
Ana fikir birey ve özgürlüklerBuradaki asıl ana fikir, bireyin öne çıktığı, özgürlüklerin daha çok olduğu, ileri demokrasilerde gördüğümüz bir anayasa. Daha çoğulcu, daha katılımcı, daha demokratik, daha özgürlükçü, devletin bireye hizmet ettiği, sivil bir anayasanın hazırlanmasındaki taslak. Daha bunun üzerinde çok tabi tartışılacak yazılacak çizilecek.