Koç 2001'de küçüldü

Bülend Özaydınlı, Koç Holding'in Nakkaştep'deki merkezinde düzenlenen Koç Topluluğu'nun basın ve kamuoyunu bilgilendirme toplantısının yedincisinde yaptığı konuşmada, Topluluğun 2001 yılı faaliyet sonuçlarını Euro bazında değerlendirdi.
  Â
Özaydınlı, Koç Topluluğu'nun 2001 yılı faaliyetleri sonucunda vergi öncesi 83 milyon Euro zarar ettiğini açıkladı. Özaydınlı, bu rakamın içinde, daha önce alınan döviz kredilerinden doğan yaklaşık 750 milyon Euro'luk net kur farkı zararının bulunduğunu kaydetti.
  Â
Özaydınlı, 2001 yılında İMKB 30 Endeksi'ndeki Euro bazında yüzde 28 düşüşe rağmen, Koç Holding hisselerinin yüzde 4 değer kazandığını kaydetti.

Koç Holding CEO'su Bülend Özaydınlı,Koç Topluluğu'nun 2002 yılı için büyümede iddialı hedefler koyduğunu bildirdi.

Özaydınlı, bu yıl Topluluğun kombine satışlarının yüzde 25 artarak 10.5 milyar Euro'ya çıkmasını, dış satışlarının yüzde 45 büyüyerek 3 milyar Euro'yu aşmasını planladıklarını, yatırımlarının da yüzde 28 artarak 560 milyon Euro'ya yükseleceğini hesapladıklarını açıkladı.
 Â
Bülend Özaydınlı, Topluluğun 2001 yılı ana göstergeleri, Türkiye için çizdiği gelecek senaryosu, bu gelecek senaryosuna göre saptadıkları stratejik planları ve planlarının gerçekleşmesi için beklentileri hakkında bilgi verdi.

Olağandışı bir yılın geride bırakıldığını belirterek konuşmasına başlayan Özaydınlı, Koç Topluluğu'nun 76 yıllık geçmişinde, ürettiği ürün ve hizmetler ile bütünleştiği Türk tüketicisine en yakın topluluk olarak ülke ekonomisindeki yerini aldığını hatırlatarak, "Bu özelliğimiz nedeni ile gelecekte de Koç Topluluğu'nu bulunduğu tüm pazarlar ve iş alanlarında (Tüketiciye en yakın topluluk) olarak konumlandırmayı hedefliyoruz" dedi.

"2001 KRİZİNDEN NİSPETEN AZ YARA ALARAK ÇIKILDI"
 Â
Topluluğun ana göstergeleri hakkında bilgi veren Özaydınlı, 2001 yılı cirosunun yaşanan ağır kriz neticesinde yüzde 24 gerileyerek 9.2 milyar Euro (Bugünkü serbest piyasa kuruna göre 10.7 katrilyon lira) olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Vergi öncesi 83 milyon Euro zarar gerçekleştiğini belirten ve bu rakamın içinde daha önce alınan döviz kredilerinden doğan yaklaşık 750 milyon Euro'luk net kur farkı zararının bulunduğunu kaydeden Özaydınlı, yurtdışı satışların ise yüzde 48 artarak 2.3 milyar Euro'ya ulaştığını bildirdi.
  Â
Personel sayısında olanaklar ölçüsünde azaltma yoluna gidilmediğini, kriz sonrasında ihtiyaç duyulacak insan kaynaklarının muhafaza edilerek 2001 yılının 45 bin 300 kişilik ortalama personel sayısı ile kapatıldığını belirten Özaydınlı, "Görüldüğü gibi, ulusça yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen Koç Topluluğu 2001 krizinden nispeten az yara alarak çıkmıştır" dedi.
 
"EKONOMÄ°K KRÄ°ZÄ°N FIRSAT YARATTIÄžINA Ä°NANIYORUZ"
 
"Koç Topluluğu olarak, ekonomik krizin Türkiye'ye bir fırsat yarattığına ve devletin yapısal reformları kararlı bir şekilde bütün olarak uygulayacağına inanmak istiyoruz ve inanıyoruz" diyerek konuşmasını sürdüren Özaydınlı, Koç Holding olarak, ekonomik krizin Topluluk hedeflerinin yeniden gözden geçirilmesi için bir fırsat yarattığını düşünerek 2001 yılında kapsamlı bir öz değerlendirme yaptıklarını söyledi.

Çizdikleri Türkiye senaryosunda, son bir yıllık gelişmelerle orta ve uzun vade öngörülerinin, arzuladıkları hedeflere ulaşmanın zeminini oluşturduğunu belirten Özaydınlı, AB normlarını sağlamaya yönelik yeniden yapılanma, ABD ve komşularla ilişkilerin güçlenmesi, enerji projeleri, terörizme karşı elde edilen başarı ve nihayet gerçekleştirilen yapısal reformların iyimser olmalarının nedenleri olduğunu vurguladı.

15 YILLIK MARATON KOÅžUSUNA BAÅžLIYORUZ
 
Stratejileri doğrultusunda 2002 yılı için kendilerine iddialı hedefler koyduklarını kaydeden Özaydınlı, bu hedefleri şöyle açıkladı:

"2002 yılında kombine satışlarımızın yüzde 25 artarak, 10.5 milyar Euro'ya çıkmasını öngördük. 2001 yılında 2000 yılına göre yüzde 48 artarak 2.3 milyar Euro'ya yükselen dış satışlarımızın 2002 yılında yüzde 45 artarak 3 milyar Euro'ya aşmasını anladık.
 
2002 yılında yatırımlarımızın yüzde 28 artarak 560 milyon Euro'ya yükseleceğini hesapladık.

Orta ve uzun dönemde ise hedeflerimizde aynı iddiayı taşımayı sürdüreceğiz.
 
Bu stratejik konumlandırmamızın uygulanması sonucunda, dünyanın ilk büyük 200 şirketi arasına girmek için yılda yüzde 14 büyümeyi kendimize hedef alıyor ve 15 yıllık bir maraton koşusuna başlıyoruz. Maraton koşusunun zorluğunu biliyoruz. Ancak bu uzun koşuyu 100 metre yarış temposunda sürdürmemiz gerektiğinin de bilincindeyiz.

Özet olarak bu yıldan başlayarak Koç Topluluğu'ndaki değişimi hissedeceksiniz."

BAZI ŞİRKETLERÄ°MÄ°ZÄ°N HÄ°SSELERÄ°NDE HALKA SATIÅž YAPILACAKÂ

Özaydınlı, orta ve uzun vadede beklentilerini dile getirirken, makro ekonomide iyileşmenin devam etmesi ile ekonomi ve siyaset arasında sağlıklı ve istikrarlı bir ilişkinin kurulması, verimliliği, kalite ve marka kavramını ön plana çıkartarak haksız rekabete son verecek, özel teşebbüsü cesaretlendirecek kurumsal altyapı ile hukuk sisteminin kalitesinin yükseltilmesi ve etkin işleyişinin sağlanmasını beklediklerini bildirdi.

Bülend Özaydınlı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokratikleşme ve insan hakları konusunda gerçekleşecek ilerlemeler sayesinde şeffaflığın artması ve bireysel gelişmede fırsat eşitliğinin sağlanması ve bunların sonucunda refah ve fedakarlıkta eşitlik ilkesine yaklaşılması ve gelir bölüşümünde adaletin sağlanmasını bekliyoruz.

Bu hedeflere ulaşılması durumunda ise Türk toplumunun refaha erişmesini sağlayacak ve uzun süredir özlemini duyduğumuz, sürdürülebilir, istikrarlı ve hızlı büyüme, direkt yabancı sermaye girişinde artış, dış ticaret hacminde sıçramalı büyüme gerçekleşecektir. Böylece Türkiye, sadece bulunduğu bölgede değil, aynı zamanda dünyada hak ettiği önde gelen ve sözü dinlenen bir devlet konumuna gelecektir."

Bu Türkiye senaryosu çerçevesinde, Koç Topluluğu'nun Stratejik Planı'nı yeniden şekillendirdiklerini ve bu senaryoya göre Koç Topluluğu'nu yeniden konumlandırdıklarını belirten Özaydınlı, stratejik planlarında güçlü yönlerini geliştirmeyi, zayıf yönlerini düzeltmeyi hedeflediklerini söyledi.
 
"BAZI İŞLERDEN ÇIKMA KARARI ALDIK"
 
Özaydınlı, aldıkları kararları şöyle açıkladı: "Bazı sektör ve işlerde odaklaşma, derinleşme, bazı işlerden ise çıkma kararı aldık.
 
Türkiye'de ve bulunduğumuz coğrafi bölgede faaliyetlerimize devam edeceğimiz işlerde liderliğimizi korumayı veya lider olmayı hedefledik.
  Â
Yapacağımız işlerde sadece Türkiye pazarında değil, uluslararası piyasalarda da iddialı olarak rekabet gücümüzü artırmaya karar verdik. Türkiye piyasalarının olası iniş ve çıkışlarından az etkilenmek için satış ve hizmetlerimizin yüzde 30'unun yurtdışı piyasalardan sağlanmasını hedefledik. Bazı ağırlıklı sektörlerimizde bu oran yüzde 50'yi aşabilecektir."
 
2001 yılında otomotiv grubunda 19 şirketin birleştiğini hatırlatan Özaydınlı, şöyle devam etti:

"2002 yılından başlamak üzere bazı şirketlerimizde birleşmeler göreceksiniz. Birleşmeler ile daha güçlü, rekabetçi, düşük maliyet ileçalışan daha verimli, tüketiciye daha yakın, tüketici gereksinimlerini daha yakından saptayan ve uygulama alanına sokan Koç şirketleri göreceksiniz.

2002 yılında keza bazı işlerden de çekilmeye başladığımızı göreceksiniz. 2002 yılından başlamak üzere bazı şirketlerimizin hisselerinde halka satış yaparak halkımız ile daha da bütünleştiğimizi göreceksiniz."
 
"OTOMOTÄ°VDE AVRUPA'NIN ÃœRETÄ°M MERKEZÄ° OLMAYI HEDEFLÄ°YORUZ"
       Â
Otomotiv grubunun Avrupa'nın üretim merkezi olmayı hedefleyeceğini kaydeden Özaydınlı, "Bu bağlamda, Tofaş, Ford-Otosan ve Türk Traktör'de hayata geçirdiğimiz projeler ile şimdiden bazı otomobil, ticari araç, traktör ve dizel motoru modellerinin üretiminde Avrupa'nın tek üretim merkezi haline geldik ve gelmekteyiz.

Tofaş'ta Doblo'nun yanı sıra yeni bir modelin daha ilavesine çalışıyoruz. Üzerinde çalıştığımız yeni projeler ve stratejik ortaklarımızın desteğiyle, dış piyasalarda otomotiv satışlarımızı 2 yıl içinde yaklaşık 4 milyar Euro'ya çıkarmayı öngörüyoruz" dedi.
  Â
İnsan kaynakları projesine öncelik verdiklerini, yönetici adayı işe alma, potansiyel tespiti, kariyer planlaması, ücret ve performans yönetimi ile mesleki beceri alanlarının yeniden tanımlanmasına dair 5 projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Özaydınlı, Koç Holding'de başkanlar düzeyinde yeni düzenlemelere gidilerek üst yönetim kadrolarını güçlendirdiklerini ve stratejik planı başarıyla uygulayacak bir takım oluşturduklarını belirtti.

YASALAR KARARLILIKLA UYGULANMALI

Dayanıklı tüketim grubunun iç pazarda liderliğinin korurken, bu yıl 850 milyon Euro'luk dış satıma ulaşacağını bildiren Özaydınlı, ``Bu grubumuzun yurtiçi kapasitesini artırırken, yurtdışında da fabrika ve marka alarak büyümesini ve Avrupa`nın en büyük üreticileri arasında yer almasını hedefliyoruz`` dedi.
  Â
Perakende grubunun da başta Rusya olmak üzere yurtdışındaki büyümesini hızlandıracağını ve önümüzdeki dönemde 2 milyar Euro`luk satış hacmine ulaşacağını duyuran Özaydınlı, gıda grubunda yeniden yapılanma ile sektörde önemli rol üstleneceklerini bildirdi.

Enerji ve bilgi gruplarının, enerji ve telekomünikasyon alanlarında dünyadaki başarılı yeni uygulamaları Türkiye`ye getirme çabasında olacağını anlatan Bülend Özaydınlı, ``Bilgi grubumuz ayrıca altyapı ve üstyapı yatırımlar ile Türkiye`de öncü olacak, bilişim sektöründe liderlik rolü üstlenecektir`` dedi.

FİNANS ORTAKLIĞI ÇOK YAKINDA SONUÇLANACAK
 
Finans hizmetler grubunun da ekonomik krizden en fazla etkilenen sektör olan finans sektöründe Avrupa`nın en güçlü finans kuruluşlarından birisi ile ortaklık gerçekleştirerek Türk finans sektöründe üst sıralara tırmanacağını belirten Özaydınlı, bu konudaki gelişmelerin çok yakın tarihte sonuçlanacağını umduklarını söyledi.

Bülend Özaydınlı, finans grubunun ayrıca dünya finans piyasalarında pasif konumdan aktif konuma geçeceğini, turizm grubunun da atılım içinde olacağını kaydetti.

Türkiye`nin çağdaş, sürdürülebilir insani gelişim seviyesini yakalayabilmesi için değişmesi gerektiğini vurgulayan Özaydınlı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

``Türkiye yıllarca, yaygın ve adil bir vergi düzenine girmeden, yeterince üretmeden, sürekli borçlanarak, ithal edip tüketme modeli ile ekonomik yaÅŸamını sürdürebileceÄŸini düşünmüş, ancak 2001 yılı itibariyle bu modelin artık uygulanabilirliliÄŸine olanak kalmamış olduÄŸu anlaşılmıştır. Çünkü toplam borçların milli gelire oranı yüzde 92`ye çıkmış ve borçların çevrilebilirlik olanağı tehdit altına girmiÅŸtir.Â

11 Eylül terör olaylarını izleyen Afganistan ve Arjantin ekonomik krzi, Türkiye`ye belki de son kez bir avans verilmesine neden olmuştur.

Herşeye rağmen biz yaşadığımız ekonomik krizin Türkiye için yeni bir tarihi fırsat olduğu inancını taşıyoruz.``

EKONOMÄ° CANLANDIRILMALI
 
Parlamento ve hükümetin hızla çalışarak yıllardır özlem duyulan yapısal reform yasalarını çıkardığına işaret eden Özaydınlı, gelinen aşamanın, çıkarılan yasaların ciddiyet ile uygulanma ve ekonominin canlandırılma aşaması olduğunu söyledi.

Koç Holding CEO`su Özaydınlı, bu zor aşamada, izlenmesine yarar gördükleri hususları ise şöyle dile getirdi:

``Hükümet ortaklarının kamuoyu önünde tartışmaya gitmeyerek çıkarılan yasaları kararllılık ile uygulaması gerekmektedir.

Yasaların uygulanmasında kararlılık gösterilirken, Türkiye`nin bu yasaların uygulanması ile 2-5 yıllık dönemde ulaşacağı olumlu tablo kamuoyuna inançlı ifadeler ile anlatılarak piyasalarda istikrar sağlanacağı fikri yerleştirilmeli, piyasalara kararlı ve tutarlı davranışlar ile güven aşılanmalı ve ekonominin çarklarının yeniden dönmesi sağlanmalıdır. Ekonomik program da kararlılıkla uygulanmalıdır.``
   Â
VERGİ ORANLARININ DÜŞÜRÜLMESİ YÖNTEMİ DEĞERLENDİRİLMELİ
 
Özaydınlı, devletin vergi gelirini artırmada uyguladığı mevcut dolaylı vergileri artırma yöntemi yerine, vergi oranlarını düşürerek ve vergi tahsilatını yaygınlaştırıcı ciddi önlemleri alarak vergi gelirlerini artırma yönteminin değerlendirilmesini isteyerek, ``Bu yöntemin uygulanması ile ekonominin canlandırılabileceği ve bu suretleüretken bir ekonomi ile kamu borçlarının sağlıklı bir şekilde çevrilebilirliğinin sağlanabileceğinin düşünülmesi gerekir.

Bu konuda başta ABD olmak üzere İtalya ve benzeri Batılı ülkelerin geçmişteki uygulamalarını incelemek doğru olacaktır`` dedi.

Bülend Özaydınlı, yabancı sermayenin yatırımları için gerekli şartların bir an önce oluşturulmasını isterken de, yabancı sermayenin hızla çekilmesini sağlamak için eski komünist Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin yaptıklarını izlemenin yeterli olacağını vurguladı.

Türkiye`nin bunları mutlaka başaracağına inandıklarını ve Koç Topluluğu`nun geleceğini de bu paralelde şekillendirmeye çalıştıklarını belirten Özaydınlı, ``Koç Topluluğu olarak bizim stratejilerimizdeki başarı, Türkiyemizin başarısına bağlıdır. Sonuçta Türkiye`nin başarısı için üzerimize düşenleri fazlası ile yapma çabası içinde olacağız. Bugün de Türkiye`nin geleceğine güveniyoruz ve bu gelecek için çalışıyoruz`` dedi.

Temel Atay`ın ardından CEO`luk görevine atanan Özaydınlı, 1 numaralı profesyonel sıfatıyla basının karşısına çıktığı ilk toplantıda açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.    Â

Özaydınlı, ana göstergelerini Euro bazında açıkladıklarını hatırlatarak, Avrupa Birliği ile bütünleşme çabaları çerçevesinde böyle bir uygulamaya gittiklerini söyledi. Bülend Özaydınlı, ``Bundan sonra bizden Euro sözü duyacaksınız`` dedi.
 
                                                     Â