Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin kadın girişimcileri moda ve marka alanında çok iddialı işlere imza atıyor. Dünyanın en ünlü lüks mücevher markalarından Tiffany Co.’nun 20
Bu yıl ikisi Tiffany, ikisi de çok sayıda markanın satışını yapan 4 mağazasıyla 10 milyon dolar ciro hedefleyen Dilek Ertek, “Dün yaptıklarımın hiç önemi yok. Hep bugün ne yapacağız ona bakarım” diyor. 50 kişilik istihdamı olan Ertek, inşaat mühendisi ve müteahhit bir babanın kızı olarak başladığı hayat yolculuğunu şöyle anlatıyor:
BABAM İSTEDİ MİMAR OLDUM
“İstanbul doğumluyum. Annem, babam ve önceki kuşaklar biz İstanbulluyuz. Küçük yaştan itibaren sanata çok meraklıyım ve biraz dayetenekliyim. Lisede (Avusturya Lisesi) okurken tiyatro ve bale öğretmenliği yaptım. Lise bitince ABD’ye ilave eğitim için gittim. Orada liselerarası resim yarışmasına katıldım ve birinci oldum. Ama resmimi hemen satıp ABD’yi gezdim. Babam (Cemal Ertek) müteahhitlik yapıyordu ve benim mimarlık okumamı çok istiyordu. Mimar Sinan’da mimarlık okudum, mimar oldum. Ancak son sınıftayken babam vefat etti ve ben hiç mimarlık yapmadım. Hep içimden gelen işleri yaptım. Bir süre resim yaptım sergi de açtım. Aslında mimarlık okumanın avantajını hayat boyu yaşadım. O yüzden babama ayrıca minnettarım.
İPEK ÜZERİNE TASARIM
1982’de üniversiteyi bitirince ‘ipek üzerine, resimler, desenler, tasarımlar’ yaparak para kazanmaya başladım ve böylece kendi işimi kurdum. Elbiseler bluzlar, lamba üstleri, yastıklar ürettirip satyordum. Hatta yaz aylarında penyeleri de boyuyordum. Böyle 10 yıl kadar tekstilde bir nevi tasarımcı olarak ekmeğimi kazandım. Kumaş tasarım işi çok iyi gidince kendime Nişantaşı’nda bir mağaza açtım. Adı da İpekyolu’ydu. Mağazayı açında bazı lüks markaları da ithal edip satmaya başladım. Bunun için yurt dışında fuarlara gidiyordum.
LÜKS MARKA TUTKUSU
Sonra tekstilden çıktım ve 1987’de Avrupa’da ünlü bir markanın (Mondi) distribütörlüğünü aldım. Bizim hanımlar o dönemde kapıda beklerdi mağazadan alışveriş yapmak için. O marka sonradan bir fona (Invest Corp.) satıldı ki aynı fonun çok sayıda markaları vardı. Bu grup aynı zamanda Tiffany Co.’yu da almıştı. Fon, Tiffany’yi Avrupa’ya, benim diğer markayı da ABD’ye yaymaya karar vermişti.
Bana Tiffany’nin Türkiye distribütörlüğünü teklif ettiler. 1995’in sonunda İstanbul’da ilk Tiffany mağazasını açtım. Benim yıllardır dinmeyen sanat merakımla bu iş tam örtüşüyordu. Çünkü Tiffany Hollywood starlarının markasıydı. Ayrıca birçok marka ile de çalışmaya başladım. Onlara da multibrand shop’lar (farklı markaları satan mağaza) açmayı önerdim ve öyle de yaptım. Şu anda Zorlu ve Nişantaşı’nda Tiffany mağazam, Kanyon ve Çırağan’da da multibrand olan Collection mağazam var. Onlarda; Stephen Webster, Garrard, Leo Pizzo, Aspire, Furrer Jacot, Perrelet, Carina gibi markaların satışını yapıyoruz. 4 mağazada 50 kişilik istihdama ulaştık. Geçen yıl 7 milyon dolara yakın ciromuz oldu bu yıl 10 milyon dolar bekliyoruz.
‘İmkansız’la Eurovisyon
DİLEK Ertek, öğrenciyken şiire de merak sarmış ve bu konuda da ilginç bir deneyime imza atmış. Şöyle anlatıyor: “İmkansız adlı bir şiir yazdım, 1978’de Galip Boransu besteledi ve Türkiye Eurovizyon elemelerinde ikinci olduk. ‘İmkansız olan şeyler vardır bilirsin, Ölmemek gibi nefes almamak gibi, İmkansız olan şeyler vardır sevgilim, Hani soğutmak güneşi kurutmak denizleri...’ diye devam eden bir şiirdi.”
Muhteşem Gatsby
Tiffany’nin marka ve kurumsal kültürünün kendisine çok büyük vizyon kazandırdığını vurgulayan Dilek Ertek, “Türkiye’de Tiffany ile 20’inci yılımız ve bu yıl çok özel ürünlerle müşteri network’ümüzü buluşturacağız. En çok da Tiffany&Co’nun mücevherleriyle çekilen Oscan ödüllü Great Gatsby (Muhteşem Gatsby) filminin koleksiyonu ilgi çekiyor. Filmde Fitzgerald’ın yorumu ile 1920’lerde yaşanan Amerika’daki büyük zenginliğin birçok kişiyi nasıl dejenerasyona ittiğini ama aşkın da ne kadar gerçek olduğunu görüyorsunuz.”
sozdemir@hurriyet.com.tr