Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin en eski ‘sandviç’ imalatçılarından Öncü Hazır Gıdalar Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin, Fresco markasıyla üretimini yaptığı yiyecekler öğrencilerin
Serdar Yılmaz şöyle anlatıyor:25 yıllık inişli çıkışlı girişimcilik öyküsünü:
TENCERE PAZARLADIM
“Malatyalı memur bir ailenin çocuğuyum, eğitim fakültesi mezunuyum ama mesleğimi hiç yapmadım. Babam, 1976’de vefat etti. Balıkesir’de yaşıyorduk. 1983 başlarında İstanbul’a gelerek tencere pazarlamasında çalışmaya başladım. Sonra askere gittim. Döndüm ve 1986’da bir arkadaşımla ortak şirket kurup zücaciye pazarlama işinde girişimci olduk. Tahtakale, Esen Han’da başladık ama başarılı olamadık. 9 ayda çok yüksek borçlu hale geldik. 1989’da ise kendi başıma bir dükkan tuttum ve ticarete bir süre daha böyle devam ettim. Ancak, Irak’ın Kuveyt’i işgali, kurların yükselmesi v.s. derken bir karar aldım ve artık ticaret yapmak yerine bir işe girip çalışma kararı aldım.
FRESCO’YA PAZARLAMACI OLDUM
İlk bulduğum işte 4.5 ay çalıştım. Tekrar iş aramaya başladım ve Çağlayan’da Fresco’ya gittim. 1991 yılıydı. Bir sandviç üretim ve satış firmasıydı. Sadece üçgen sandviç yapıyorlardı. Satış Temsilcisi ilanı vermişlerdi. Görüştüm ve ‘yüzde 10 prim verin yeter’ dedim. 8.5 ay da orada çalıştım. Ayrıldığımda o zamanın parasıyla çok iyi kazanç elde etmiştim. Hatta o sayede düğün yaptım ve evlendim. Ayrıldım çünkü çok iyi bir iş bulmuştum. Bacanağım Bayer’de çalışıyordu. Bayer’de pazarlama nasıl yapılır daha da iyi öğrendim. 1992-1999 arası orada çalıştım.
Fresco’nun sahibi Ester Hanım yıllar sonra beni yeniden çağırdı. Bir süre dışarıdan danışmanlık verdim. Sonunda onlar tasfiye kararı aldılar ve bana satın alma teklifi yaptılar. 2001’in 1 Nisan’ında Fresco’yu satın aldım ve yeniden patron olarak işe başladım. Bayer’de kıdem tazminatımı aldım. Hanımın bilezikleri, biraz da borç bularak yeniden girişimciliğe döndüm. 1.5 yıl sonra günde 2 bin sandviçlere çıktık. İşi büyütmeye başladık, yeni müşteriler geldi.
OKUL KANTİNLERİNE ODAKLANDIM
Okullara ürün vermeye başladım. Hamburger ekmeği ve ikram sandviç çıkardım. Bu arada otobüs şirketlerine de ürün vermeye başladım. Onlar için özel ürünler geliştirdim. otobüs şirketlerinden çok kâr etmedim ama marka olarak çok iyi tanınma imkanı bulduk. Sonra tamamen okul kantinlerine yöneldik. Kantinde öğrenciye satılabilecek sağlıklı yeni ürünler üzerinde çalışmaya başladık. Bu konuda başarılı olduk. Şu anda 76 kişilik istihdamımız var. Günlük 45 bin adet üretme kapasitemiz var. Okul dışında da müşterilerimiz var tabii ki ama cironun yüzde 65’i okullardan geliyor.”
2005’de, okul kantinlerinde çok satacak yeni ürünler için ciddi Ar-Ge çalışmalarına başladıklarını anlatan Serdar Yılmaz, şöyle konuşuyor: “O dönemde çok satan Bişegen diye bir ürün vardı. Ortasına sosis, sucuk, salçayla karışık birşeyler vardı ve onu tost makinesine koyuyorlardı. Öğrenciler bunu seviyormuş. Pizza üzerinde çalışmaya başladım. Ama ürün tost makinesine girecekti. Pitos dediğimiz bir ürün çıktı ortaya. Dikdörtgen pizza ve tost birleşimi bir ürün. 2005’in eylülünde satışa başladık. Ürün öyle bir tuttu ki ürün yetiştiremiyoruz. Sömestr tatiline kadar yeni yatırım yaptık, kapasiteyi büyüttük. Sonra Patilla ve hazır kumpir yaptık tutmadı. 2012 yılına kadar Pitos’un ekmeğini yedik. Ondan sonra Dürümax da çok tuttu. Geçen yıl da hazır kumru yaptık o da çok iyi gidiyor.”