'Noktaları Birleştirmek' nereden geliyor?

TED Konferansı, açılımı Teknoloji(Technology), Eğlence(Entertainment), Dizayn(Design), “Yaymaya Değer Fikirler”i yaymak amacı ile kurulmuş küresel konferanslar serisidir. 1984’te ilk kez düzenlenen bu konferans 1990’dan itibaren senede bir kez Kaliforniya’da düzenlenirken günümüzde bu konferanslar yerelden küresele kadar yaymaya değer düşüncelerin paylaşılması için düzenlenmektedir. Gelelim Türkiye’ye. Türkiye’de var mı TED Konferansları derseniz evet var. Hem genel hem de özel olarak düzenlenebiliyor. Ayrıntılı bilgi için TED.com’a bakabilirsiniz. İstanbul’daki “Yaymaya Değer Fikirler” ise TEDxIstanbul adı altında düzenleniyor. Bu hafta sonu da TEDxIstanbul un üçüncüsü Volkswagen Arena’da gerçekleşti. Ana temamız Noktaları Birleştirmekti.
 
Noktaları Birleştirmek-Connecting the dots- kavramı nereden geliyor peki? Bunu açıklamak için Apple’ın yaratıcısı Steve Jobs’un 2005’deki ünlü Stanford konuşmasına dek gitmek gerekiyor. Hikayesine Reed Koleji’ni yarıda bırakmasıyla başlayan Jobs,evlatlık olmasının ona neler kattığını ve hatta okulu bırakmak üzereyken aldığı alakasız kaligrafi dersinin Mac sisteminin en önemli farkı olan tipografisinin temelini oluşturmasıyla bize aslında noktaları birleştirmenin tüm yaşadıklarımızın bizi gerçekten bir sonuca ulaştıracağına inanmak olduğunu söylüyor.
 
Etkinliğe geçecek olursak, toplamda 15 konuşmacının olduğu 3 oturumdan oluşuyordu program. “Bana Masal Anlatma” adlı ilk oturumun açılışını geçmiş TEDx organizasyonlarından birinde “Türk Hamamlarında Suyun Kaldırma Kuvveti Neden Yok?” adlı konuşmasıyla ses getiren ekonomi uzmanı Emin Çapa yaptı. Dünya’nın evren içinde “sadece küçücük soluk mavi bir nokta” olduğunu hatırlatan Çapa, insanlığın kendini çok fazla abarttığından ve bizi biz yapan vicdana gerekli önemi vermediğinden yakındı.
 
Henüz 3 hafta önce sosyal medyada büyük ses getiren çalışmasıyla, Yeni Nesil Öğretmen olarak anılan Ahmet Naç sahnedeydi. Konuşması tek kelimeyle inanılmazdı. Yaptığı işin zaten yapılması gereken olduğunu, bu ülkede manşet olması gerekecek bir iş yapmadığını, Atatürk’ün hayatından ve sözlerinden yaptığı alıntılarla ifade ederek oldukça anlamlı bir mesaj verdi bizlere.
 
İnsan Hakları Hukukçusu Gönenç Gürkaynak ise hayatındaki birbirinden alakasız pek çok noktayı birleştirerek hikayesini bizimle paylaştı ve ancak hayatımız boyunca her türlü sıkılganlıktan kaçarak hayatımızdaki noktaları istediğimiz şekilde birleştirebileceğimizi belirtti.
 
Ece Temelkuran sosyalizm temalı “Endülüs yeniden” adlı konuşmasıyla karşımızdaydı. Kendine has tarzıyla, alışılagelmiş TED konuşmalarından biraz daha farklı bir konuşmaydı fakat keyifliliğinden birşey kaybettirmedi bu farklılık.
 
Oturum sonunda ise tatlı türkçesiyle masal anlatıcısı Judith Libermann’ı dinleme şansı bulduk. Hayatı yaşarken değil, aslında anlatırken yaşadığımızı; mesleğine uygun bir şekilde bizi bambaşka bir dünyaya götürerek anlattı. Masalları, içinde kaybolduğumuz hikayelerin çıkışları olarak nitelendirdi.  Etkinliğin kendi hayatlarımıza dair bana göre en ilham verici konuşmalarından biriydi.
 
Dinleyiciyken ruhen yüzde 100 orada olmak genelde zordur. TEDxIstanbul’un 2. Oturumunda bu durum istisna niteliğindeydi. ‘’Burada Olmayan El Kaldırsın’’ oturumu tüm izleyicileri canlı tutan ilham verici konuşmalardan oluşuyordu.Sahneye ilk olarak Davranış Bilimci Emre Soyer çıktı. ‘’Fırsatlar’’ konusuna değinen Soyer, kendilerini ‘’ballılar ve şanssızlar’’ olarak nitelendirenlerin farklılıklarına dikkat çekti. Fırsatları yakalamak için çokça denemek, keşkelere ve geçmişe takılmamak, kendini ‘’ballı’’ hissetmek gerekiyordu.Mentoro Danışmanlık Platformu Kurucusu Şahin Tulga ‘’Liderlik’’ üzerinde durdu. Akıcı ve motivasyon dolu bir konuşma yapan Tulga, liderin eşitlik özelliğine değindi. Tüm çalışanların izlemesi gereken adeta ders niteliğinde bir konuşmaydı.
 
Herkesin merakla beklediği konuşmalardan biri de; Yönetmen Ezel Akay’dı. ‘’Etkileyici  ve ilham verici’’ bir konuşma yapan Akay, TEDxIstanbul’un ana teması olan ‘’Noktaları Birleştirmek’’ sözünün, sadece başarılı insanlar için olduğunu hikayenin asıl dinleyicilerinin başarısızlar olduğu gerçeğini çarpıcı bir şekilde dile getirdi.Capital Turkish Connections ‘’Ne olacak bu memleketin hali?’’ sorusunu sorup durmak yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin 92. Kuruluş yılına ithafen Türkiye için 92 öneri getirmişler. 93. Öneri için son derece açıklar. İlgilenenlere duyurulur!
 
Oturumun son konuşmacısı olarak pozitif, yetenekli, duyarlı biri sahnedeydi; Caz Sanatçısı Karsu. Küçük yaşta müziğe ilgi duymaya başlayan Karsu, bu yeteneğine olan inancını konservatuara alınmamasına rağmen kendini ispatlayarak dünyanın en önemli sanatçılarıyla aynı sahneyi paylaşmış. Biz dinleyenlerin de kulaklarının pasını silen Karsu’nun yeteneği inanılmaz. Aynı zamanda çok iyi bir gönüllü olan Karsu, tüm dinleyenlere dokunan bir konuşma yaptı.
 
En sonunda ne oldu biliyor musunuz? İçimizdeki o yaşam amacını bulduk ve çevresinde nasıl bunu yaparım dedik.  Etrafında bir sürü deneyim yaşadık kah bazen mutlu olduk kah bazen de üzüldük bu arada yeni insanlarla tanıştık,öğrendik, denedik ya oldurduk ya da olduramadık. Delicesine araştırdık, bazen uykusuz kaldık, yine de kalbimizin atışı 150bpm yi geçmeden edemedi. Ha işte tam aradığımızı bulduk ya da bulduğumuzu zannettik . Öyle ya da böyle bir şekilde bugüne geldik.Peki bugün ne biliyor musunuz?  “A-ha” dediğimiz gün. Potansiyelimizi fark edip hazır olduğumuzu hissettiğimiz ve aksiyona geçmeye hazırlandığımız gün. İşte o zaman Renk! Size gördüğüm birkaç renkten bahsedeyim: Düşler Akademisi, Oy ve Otesi, MSA.
 
Ne renk derseniz Düşler Atölyesi engelli bireyleri hayata dahil etmeyi amaçlayan “herkes için düş kurmak ve yaşamak serbest” diyen inanılmaz bir proje.  Oy ve Ötesi ni ise “Oyunu seven Saysın” ile hatırlarsınız belki. Kurucusu Serkan Çelebi “Demokratik süreçlerin pekiştirilmesi ve geliştirilmesinde ilk adım olan adil, güvenilir ve şeffaf seçimler için tarafsız, partiler üstü ve sivil seçim gözlemciliği için yapılan bir girişim” diyor Oy ve Ötesi’ne.  İnanılmaz işler yapıyorlar. MSA yani Mutfak Sanatları Merkezi ise Kurucusu Mehmet Aksel’in yıllardır başkalarının ona ne yaparsın yerine ne yapamazsın yaklaşımıyla dolu hikayesinden çıkıp şu an Dünya’nın en iyi mutfak okulu.
 
Noktaları Birleştirmek diyince akla gelen ilk isim Steve Jobs’ın konuşmasından bir alıntı kapanışı yapalım:
 
“Tekrar söylüyorum, noktaları ileriye bakarak birleştiremezsiniz; onları sadece geriye baktığınızda birleştirebilirsiniz. Noktaların gelecekte bir şekilde birleşeceğine inanmanız gerekiyor. Bir şeye güvenmelisiniz – tanrıya, cesaretinize, kaderinize, hayata, karmaya, herhangi bir şeye. Bu yaklaşım beni hiçbir zaman yolda bırakmadığı gibi hayatımı da bütünüyle değiştirdi“
 
O zaman şimdi Noktaları Birleştirme Vakti!