Güncelleme Tarihi:
Büyük şirketlerin uzun zamandır uyguladığı kur riskini yönetme (hedge etme-riskten arınma) yöntemleri şu günlerde KOBİ ve esnaf kesiminin gündemini oldukça yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Ciddi bir finansal bilgi birikimi gerektiren kur riski yönetimini etkin bir şekilde hayata geçirmek için gerekli ipuçlarını sizin için derledik. İlk söz olarak, kur riski yönetimi konusunda mutlaka bir bankacılık uzmanından danışmanlık alınması gerektiğini vurgulamalıyız. Uzman danışmanlığında yönetilecek süreçte, teşhis ve tespitler de büyük önem taşıyor. Kur riski yönetimi nedir, kimler bunu yapmalı, neden yapılmalı, bu konuda miktar ne olmalı, kur riskinin maliyeti gibi birço konuda uzmandan yardım alınabilir.
RİSK YÖNETİMİ NEDEN GEREKLİ
Döviz kurlarındaki değişimler şirketlerin varlıklarını, kaynaklarını, gelirlerini, giderlerini kısacası tüm faaliyetlerini etkiler. Dolayısıyla döviz kurlarındaki hareketliliğin etkilerini azaltmak amacıyla önlem alan şirketler, karar almada esneklik kazanır. Uzun vadeli planmalama yapabilir. Rekabette avantaj sağlar. İthalat ihracat yoğun çalışan şirketlerin kur riskini minimize etmeleri hayati önem taşır. Kur riskini iyi yöneten şirketler nakit akışını da yönetmiş olur. Böylece zarara uğramaktan korunurken, kredi ödemelerini de zamanında yapma imkanına kavuşur. Bu da şirketin kredibilitesini artırır. Böylece düşük maliyetle borçlanmanın da kapısını açmış olur. Şirketin faaliyetleri kurdaki oynaklıktan dolayı sekteye uğramaz.
TEMEL KAVRAMLAR
Döviz kuru: 2 ülke paralarının birbiriyle değiştirilme oranını ifade eder. Kurlar, ülkelerin reel gelir düzeylerine, ülkeler arası fiyat ve faiz oranı farklılıklarına göre oluşur. Kur riski nedir: Bir işletmenin bilançosunun aktifinde ve pasifinde aynı tutarda ve cinste yabancı para bulunmaması nedeniyle zarar uğraması durumudur. Kur riski neden olur: Ulusal paranın yabancı paralar karşısındaki değerinin değişmesi olasılığı, kur riskinin doğmasına neden olur. Yabancı para cinsinden aktifleri pasiflerinden daha fazla olan bir işletme açısından ulusal paranın yabancı paralar karşısında değer kazanması zarar doğurucu niteliktedir. Tersine, eğer işletmenin yabancı para cinsinden pasifleri aktiflerinden daha fazla ise (yani açık pozisyonu varsa) ulusal paranın yabancı paralar karşısında değer kazanması, işletmenin borçlarının ulusal para cinsinden azalması nedeniyle kâr doğurucu niteliktedir.
HEDGING NEDİR?
İNGİLİZCE bir kelime olan ‘hedging’in tam olarak Türkçe bir karşılığı yok. Türkçe’de ‘hedge etmek’ şeklinde kullanılan bu ekonomi aracı, bugünden gelecekteki fiyat riskine karşı korunma anlamına geliyor. Kısaca fiyat dalgalanmalarının yol açtığı zarar riskini azaltma yöntemi, birbirinin aynı ya da çok benzer malları eşit miktarlara ayırarak iki farklı piyasada aynı anda satma ya da satın alma işlemidir. Örneğin bir tüccarın belli bir miktarda buğdayı alıp aynı anda aynı miktarda buğdayı belli bir tarihte teslim etmek üzere başka bir piyasada satması bir hedging işlemidir. Böylece tüccar, buğdayın gelecekteki fiyatını tahmin ederek kendini bu değişiklikten korumayı amaçlar. Benzer ürünlerle yapılan hedging aynı şekilde döviz kurları ile de yapılabilir. Opsiyon işlemleri olarak anılan bu ekonomik ürünlerde mutlaka finansal danışmanlık alınması gerektiği unutulmamalı.
ADIM ADIM KORUNMA
* Öncelikle kur riskinizin ne kadar olduğunu belirleyin.
* Belli bir süreyi kapsayan nakit akışınıza ilişkin öngörünüz olmalı.
* Mutlaka finansal bir danışmana başvurun.
* Borç ve alacaklarınızın tamamını değil, belli bir kısmını hedge (riskten arındırma) edin.
* Seçtiğiniz yöntemin sizin risk algınıza ve şirketinizin yapısına uygun olduğundan emin olun.
* Yaptığınız işlemde vadeye dikkat edin.
* Birden çok finansal kurumdan bilgi almayı tercih edin.
EN SIK KULLANILAN YÖNTEM: FORWARD
KUR riski yönetiminde en sık kullanılan forward işlemi, bir para biriminin başka bir para birimine karşı önceden belirlenmiş vade ve kur üzerinden alım veya satımını düzenleyen bir anlaşmadır. Bir nevi ileriki bir tarih için kur sabitleme işlemi olan forward ile kurdaki hareketlilikten en az etkilenme hedeflenir. En önemli avantajı, işlem vade ve miktarının ihtiyaca yönelik olarak belirlenebilmesidir. Vadede taraflar, önceden belirlenen kur ve miktarda yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar.Örneğin döviz kurundaki düşüş riskini ortadan kaldırmak veya iyi bir seviyeden elinizdeki doları TL’ye çevirmek isterseniz ve vadeniz de 3 ay ise, 3 ay sonrası için öngörülen dolar kuru seviyesi üzerinden bir sözleşme imzalayabilirsiniz. Aynı şekilde döviz kurundaki yükseliş riskinden korunmak isteniyorsa ve vade 6 ay ise, o zaman da 6 ay sonrası için öngörülen kur seviyesi üzerinden bir sözleşme imzalanabilir. Bu işlem sonucunda dolar seviyesindeki beklentinin üstünde ya da altındaki değişimlerden olumsuz etkilenmezsiniz. Ancak lehinize olan değişimlerden de yararlanamayabilirsiniz. Sonuç olarak nakit akışınızı sabitlediğiniz için planlama konusunda daha öngörülebilir bir ortam sağlamış olursunuz.