Güncelleme Tarihi:
TEMEL hedefi para kazanmak ve kâr etmek olan şirketler için en vazgeçilmez unsur hiç şüphesiz nakittir. Şirketler bugün daha rekabetçi olmak ve hatta ayakta kalabilmek için bir süreliğine de olsa kârdan fedakarlık yapabilir. Ve bu şekilde belki uzun bir süre varlıklarını sürdürebilirler. Ancak nakit krizine giren bir şirketin ayakta kalabilmesi nedeyse imkansızdır. Tecrübeli işadamları bu durumu ‘kârsızlık, yavaş yavaş, nakitsizlik ise, kalp krizi gibi aniden öldürür’ şeklinde özetliyor. Dolayısıyla sağlıklı nakit yönetim iakışı, şirketler için üretim ve satış kadar en öncelikli alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. İyi nakit yönetimi ile gelen sağlam yapı ve itibar, şirketlere kredi gibi finansal ürünlerin kullanımında da ciddi maliyet avantajları sağlıyor.
GELİR-GİDER DENGESİ
İşletmeler için işe başlarken, yapılan işi yürütürken ve iş hacmini büyütürken nakit ihtiyacı söz konusudur. Özellikle global ekonomik şartlara bağlı olarak döviz kurlarındaki hareketlilik ve azalan likiditenin maliyetinin artması bugünlerde nakit yönetimini şirketler için daha da önemli kılıyor. Belirli bir dönem içerisindeki nakit gelirleri ile nakit giderleri arasında denge kurulması şeklinde özetlenebilecek nakit yönetimi, her büyüklükteki şirketin öncelikleri arasında yer almalı. Nakit girişleri ve çıkışları arasında bir denge sağlayabilmek, olağandışı durumlar haricinde optimum seviyede nakit bulundurabilmek işletmeler için hayati önem taşır. İyi bir nakit akışı sağlanabilirse, operasyonel faaliyetler için kullanılan kaynaklar doğru yönetilebilir ve gelecekteki olası sorunlar ve fırsatlar için çözüm niteliği taşıyabilir. Nakit akışını detaylı analizlere bağlı yapan şirketlerin, rakiplerine göre daha avantajlı olacağı açıkça ortadadır.
NAKİT SIKIŞIKLIĞINA DİKKAT
Finansman döngüsü açık verdiği zaman şirketler nakit sıkışıklığı oluşur. Örneğin ticaret ile uğraşan bir firmada alım-satımlar çok kârlı yapılıyor olsa da alımların peşin/peşine yakın vadelerde ve satışların vadeli olması durumunda satıştan gelir elde edilene kadar geçen sürede nakit sıkışıklığı oluşur. Bu sürede firmanın elinde geçmişten gelen nakdi yok ise faaliyetlerini sekteye uğratacak sıkıntılar doğabilir. Bunu önlemek için alım-satım vadelerinin uyumlu olması ve yine de tahsilatların tamamı yapılamayabileceği için yedek akçe benzeri bir kaynağın ayrılması veya uygun finansman kaynaklarının her an hazır tutulması büyük önem taşıyor.